11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/16567 Karar No: 2018/1568 Karar Tarihi: 21.02.2018
Çocuğun soy bağını değiştirmek - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/16567 Esas 2018/1568 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanık çocuğun soybağını değiştirmek ve resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edilmiştir. 15 yaşından küçük mağdur çocuğun korunması için kararın Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu'na tebliği edilmiştir. Sanığın temyiz itirazlarının değerlendirilmesi sonucunda, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarına uyulması gerektiği belirtilmiştir. 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin (c) bendinde yer alan koşullu salıverilme hükümlerinin sanığın alt soyu üzerinde uygulanması gerektiği vurgulanmıştır. Sanığın çocuğun soybağını değiştirme suçundan iki kez mahkum edilmesi ve TCK'nun 43/2. maddesi kapsamında zincirleme suç işlediği iddiasının yerinde görülmediği belirtilmiştir. Kararda TCK'nun 53. maddesi ve TCK'nun 43/2. maddesi açıklayıcı bir şekilde ele alınmıştır.
11. Ceza Dairesi 2017/16567 E. , 2018/1568 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun soy bağını değiştirmek, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
15 yaşından küçük olan mağdur çocuklar hakkında koruma kararı bulunup bulunmadığının araştırılması, var ise gerekçeli kararın Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumuna tebliğ edilmesi ve verilmesi halinde temyiz dilekçesi eklenerek ek tebliğname düzenlendikten sonra iadesi için dairemizce verilen 14.12.2016 tarihli tevdi kararının gereği yerine getirilmiş, ilgili kurumca hüküm temyiz edilmemiş olduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. 1-Sanık hakkında mağdur ..."in soybağını değiştirmek suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, temel cezayı teşdit gerekçesi ile cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2-Sanık hakkında mağdurlar ... ve ..."nın soybağını değiştirmek suçlarından ayrı ayrı verilen mahkumiyet kararlarına yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; a-Sanığın, ... ve ...isimli yabancı uyruklu şahıslardan olan ... ve ... isimli çocuklarını sevgilisi olan ... aracılığı ile aynı tarihte nüfus müdürlüğüne başvurmak suretiyle kaydettirdiğinin anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin 5237 sayılı Yasanın 43/2. madde kapsamında zincirleme şekilde çocuğun soybağını değiştirme suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde iki kez mahkumiyet hükmü kurulması, b-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/02/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.