Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2021/6780
Karar No: 2022/2345
Karar Tarihi: 25.04.2022

Danıştay 10. Daire 2021/6780 Esas 2022/2345 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2021/6780 E.  ,  2022/2345 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2021/6780
    Karar No : 2022/2345

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACILAR): 1- …
    2- …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Küçük Menderes Beydağ Projesi Ödemiş Beydağ Sulaması Arazi Toplulaştırma ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Projesi kapsamında yapılan toplulaştırma sonucu oluşan yeni mülkiyet haritasına göre davacılara tahsis edilen İzmir ili, Ödemiş ilçesi, … (…) Mahallesi'nde bulunan … ada, … parsel ile … ada, …parsel sayılı taşınmazlar arasında yol bırakılması şeklinde tesis edilen arazi toplulaştırma işleminin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporundaki tespitler ile dosyada bulunan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, gerçekleştirilen arazi toplulaştırması işlemi neticesinde davacılara ayrı parsellerin tahsis edilmesinin, toplulaştırma işleminin amacına uygun olduğu görülmekle birlikte, davacılara tahsis edilen parseller arasından geçen yolun gerekli olmadığı, her iki parselin başında ve sonunda kanala uzanan yolların olduğu, davalı idarece kanalla ilgili teknik hizmetlerin bu yollar üzerinden de gerçekleştirilebileceği, bu haliyle davacılara tahsis edilen parseller arasında yol bırakılmasının toplulaştırma işleminin amacına uygun olmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, ilgili Yönetmelik hükmü uyarınca davacıların ayrı birer aile işletmesi olarak değerlendirilmesinin zorunlu olduğu, iki taşınmaz arasında bırakılan yolun işletme bütünlüğünü bozduğundan bahsedilmesinin mümkün olmadığı, davacıların birbirlerine mirasçılık durumlarının projede dikkate alınması yolunda yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, yapılan tahsis işleminin mevzuata uygun olduğu, bu nedenle Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin esasına geçildi, gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    MADDİ OLAY :
    Davacılar tarafından, Küçük Menderes Beydağ Projesi Ödemiş Beydağ Sulaması Arazi Toplulaştırma ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Projesi kapsamında yapılan toplulaştırma sonucunda kadastral parsellerine karşılık tahsis olunan İzmir ili, Ödemiş ilçesi, … (…) Mahallesi'nde bulunan … ada, … parsel ile … ada, … parsel sayılı taşınmazlar arasında yol bırakılması şeklinde tesis edilen arazi toplulaştırma işlemine karşı, anılan iki parselin yan yana birlikte kullanıldığı ve iki parsel arasında bırakılan yolun gereksiz olduğu iddiasıyla anılan yolun mülkiyet haritasından çıkarılarak iki parsele eşit miktarda paylaştırılması istemiyle davalı idareye başvuruda bulunulmuştur.
    Yapılan başvurunun reddi üzerine bakılan dava açılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun "Amaç" başlıklı 1. maddesinde, "Bu Kanunun amacı; toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemektir." hükmüne, dava konusu toplulaştırma işlemine dayanak alınan "Arazi Toplulaştırması ve dağıtımı" başlıklı 17. maddesinin 1. fıkrasında, "Arazinin rasyonel kullanımını sağlamak amacıyla parsel büyüklüklerinin optimum ölçülerde oluşması için, arazinin yarısından çoğuna malik bulunan ve sayıca maliklerin yarısından fazlasını oluşturanların muvafakati üzerine isteğe bağlı, Bakanlığın veya kurulların talebi üzerine kamu yararı gözetilerek isteğe bağlı olmaksızın, Bakanlar Kurulu kararı ile arazi toplulaştırma proje sahası belirlenir ve uygulanır." hükmüne; 7. fıkrasında, "Toplulaştırma sonucu oluşturulan parsellerin alanı ve arazi özellikleri birlikte değerlendirilir ve gerçek kişilere, kamu ve özel hukuk tüzel kişilere ait toplulaştırmaya konu arazilerden yol, kanal, tahliye kanalı gibi kamunun ortak kullanacağı yerler için en fazla yüzde onu kadar ortak tesislere katılım payı düşülür. Katılım payı için bedel ödenmez. Katılım payı dışında kesilen arazi öncelikle varsa eş değer tahsisli arazilerden karşılanır, yoksa kamulaştırılır. Ortak kullanım alanları olarak planlanan alanlarda toplulaştırma çalışmaları süresince tarımsal faaliyette bulunmak özel arazi toplulaştırmasını yapan ilgili kuruluşun iznine tabidir. Arazi toplulaştırması yapılan veya yaptırılan sahalardaki kanal, yol ve benzeri kamunun ortak kullanacağı alanlar olarak planlanan yerlerdeki taşınmazların mütemmim cüzlerinin karşılığı ile taşınmaz sahiplerine yeni parseller teslim edilene kadar doğabilecek gelir kayıpları uygulayıcı kuruluş tarafından karşılanır." hükmüne; 11. fıkrasında ise, "Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
    Tarımsal arazilerin toplulaştırması ve tarla içi geliştirme hizmetlerine ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla hazırlanıp yürürlüğe konulan Arazi Toplulaştırması ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Uygulama Yönetmeliği'nin "Parsellerin yeniden düzenlenmesi" başlıklı 16. maddesinin 1. fıkrasında, "Proje idaresi tarafından proje alanının yeniden düzenlenmesi aşağıda belirtilen hususlara uygun olarak yapılır veya yaptırılır.
    a) Maliklerin istekleri de dikkate alınarak parsel değer sayılarından azami yüzde on ortak tesislere katılım payı düşüldükten sonra kalan miktarın toplamına eşit değerdeki alan, mümkünse tek parsel olarak tercih sırasına göre verilmeye çalışılır..." kuralı bulunmaktadır.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dosyanın incelenmesinden, davacılar tarafından, arazi toplulaştırması projesi kapsamında davacılardan …'ya ait olan ve … sayılı parselde bulunan taşınmaza karşılık … ada, … parsel sayılı taşınmazın; diğer davacı …'ya ait olan ve 70 sayılı parselde bulunan taşınmazdaki hisseye karşılık dava dışı eşi … ile birlikte hisseli olarak … ada, … parsel sayılı taşınmazın tahsis edildiği; söz konusu bu taşınmazlar arasında 3 metre genişliğinde ve yaklaşık 67 metre uzunluğunda yol bırakıldığı; davacılar tarafından, anne ve oğul olduklarının, aile işletmesi olarak birlikte tarımsal faaliyette bulunduklarının, bırakılan yolun amaçsız olduğunun, söz konusu tarım arazilerinin birlikte kullanılmasına engel teşkil edeceğinin, ekonomik verimliliği azaltacağının, arazi toplulaştırmasının amacına aykırı olduğunun, ileride davacılardan …'nın muhtemel ölümü neticesinde diğer davacı …'ya veraseten intikal edeceğinin, bu haliyle taşınmazların ileride birleştirilme imkanının kalmayacağının, bu nedenlerle iki taşınmaz arasında bulunan yolun kaldırılarak her iki taşınmaza ilave edilmesi gerektiğinin iddia edildiği; davalı idare tarafından ise, arazi toplulaştırma işleminin tamamlandığı, davacıların bu yönde istek ve itirazlarının bulunmadığı, bulunulmuş olsa bile iki parsel arasına yol bırakılması işleminin arazi toplulaştırma projelerinde her parsele ulaşım sağlamak amacıyla yapıldığı, davacıların eski …, … ve … sayılı parsellerdeki taşınmazlarının, davacılardan …'nın eski … sayılı parseldeki taşınmazı ile dava dışı eşi …'nın eski … sayılı parseldeki taşınmazının birleştirilerek yeni … ada … parsel olarak hisseli taşınmaz yapıldığı, diğer davacı …'nın eski … sayılı parseldeki taşınmazının … ada, … parsel olarak planlandığı, daha önceden de bu parsellerin bir bütün olmadığı ve tek parça olarak kullanılmadığı, ortada iki ayrı aile işletmesi olduğu için birlikte verilmediği, arazi toplulaştırma işleminin mevzuata ve arazi toplulaştırma amaçlarına uygun yapıldığı yönünde savunmada bulunulduğu ve Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, davacılara ait olan … ada … parsel ve … ada … parselin anne ve oğula ait olduğu, parsellerin aile işletmesi şeklinde yürütüldüğünün anlaşıldığı, iki parsel metrekareleri toplandığında kanunda bahsedilen 20 dekar büyüklüğün üzerine ulaşıldığı (24.167,56 m²) ve ileride bu parsellerin yasal varis olan oğul …'ya devredileceği, davacıların talebi yönünde hareket edildiği takdirde bu parsellerin ileride de bölünmesinin önüne geçilebileceği, aile işletmesinin karlılığı bakımından tarımsal arazinin tek parça şeklinde kullanılmasının yerinde olacağı, söz konusu parsellerin ekonomik olarak işlenebilmesi için bölünmemiş olması gerektiği, ortadan bölünme ile söz konusu her iki parselde de traktör dönüşleri, yol sınırları, kanal sınırları ve ortadan geçirilmiş olan yol nedeniyle metrekare kayıplarının ve dolayısıyla tarımsal üretim kayıplarının yaşanacağı, öte yandan her iki parselin başında da sonunda da kanala uzanan yolların olduğu, dolayısıyla bir yol ihtiyacı duyuluyorsa ise, bu yolun kanala paralel şekilde "araç, kepçe, alet ve ekipmanlar için servis yolu" şeklinde planlanması gerektiği yolunda görüş bildirildiği, Mahkemece de anılan rapor doğrultusunda dava konusu işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Dava dosyasındaki tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlenmesinden; davacılara tahsis edilen iki parsel arasında bırakılan uyuşmazlık konusu yolun Düzenleme Ortaklık Payı (DOP) kesintisi kapsamında olduğu, projede DOP kesintisi oranının tüm parsellerde %3,2254 olmak üzere azami DOP kesinti oranı olan %10'dan daha az olduğu, daha önce ayrı olarak kullanılan parsellerin birlikte bütün olarak hisseli verilmesine yönelik davacıların herhangi bir tercihinin bulunmadığı, bu hususta sadece davacılardan … ve eşi …'nın eski parsellerinin birleştirilmesine yönelik 26/03/2013 tarihli başvurularının olduğu ve bu istekleri uygun görülerek davacılardan … ve eşi …'ya … ada, … parseldeki taşınmazın hisseli olarak verildiği görülmektedir.
    Arazi toplulaştırmasında her parselin yol ve sudan faydalanacak şekilde planlanması gerektiğine dair yasal düzenleme göz önünde tutulduğunda, anılan taşınmazların iki ayrı parsel olarak planlanıp tahsis edilmesinin ve söz konusu parseller arasına yol bırakılmasının arazi toplulaştırma ilke ve esaslarına uygun olduğu sonucuna varılmaktadır.
    Bu durumda, arazi toplulaştırma işlemlerinde ve toplulaştırma işlemleri tamamlandıktan sonra bu taşınmazlar arasında bırakılan yolun kaldırılması ile elde edilecek miktarın her iki taşınmaza eşit olarak ilave edilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine yönelik işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı idarece yapılan istinaf isteminin reddine dair Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE,
    2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 25/04/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi