Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2137
Karar No: 2020/962
Karar Tarihi: 05.02.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/2137 Esas 2020/962 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/2137 E.  ,  2020/962 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/12/2017 tarih ve 2017/5 E- 2017/483 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 14/02/2019 tarih ve 2018/742 E- 2019/148 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının "Kültür" ibareli birçok tescilli markalarının bulunduğunu, davalının 2015/36239 sayılı "şekil+KÜLTÜR YAYINCILIK Özel Ders Defterim" ibareli marka başvurusuna iltibas, benzerlik, tanınmışlık ve kötü niyet gerekçesi ile yaptıkları itirazlarının nihai olarak TPMK YİDK tarafından reddedildiğini, oysaki taraftar arasında 1992"den beri hukuksal ihtilaf bulunduğunu, mahkeme kararlarının davacı lehine olduğunu, davalının kötü niyetli olarak kanun boşluklarından yararlandığını, 1996"da hizmet markaları tescil edilmeye başlayınca, davalının 2 adet marka tescili yaptırdığını, davacının üstün ve gerçek hak sahibi bulunduğunu ileri sürerek TPMK YİDK’nın 2016-M-11366 sayılı YİDK kararının iptaline, tescil edilmiş olması halinde davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
    Davalı kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı şirket vekili, davacı lehine verilmiş bir yargı kararı bulunmadığını, 1997"de kurulan vakıf üniversitesinin 1992"de hukuksal ihtilafının olamayacağını, davalının "KÜLTÜR" ibareli markalarını yıllardır tescilli olarak kullandığını, davacıların kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, başvuru markası ile davacının itirazına mesnet markaları arasında 16. sınıftaki "tespihler" hariç tüm mal ve hizmetler (16 sınıfın 01,02,03,04,05,06,07 alt gruplarındaki mallar ile 41 sınıfın 01,02,03,04,05,06,07,08 alt grubundaki hizmetler) yönünden biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesindeki iltibas koşulu oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı TPMK YİDK."nın 2016-M-11366 sayılı kararının dava konusu edilen 2015/36239 başvuru sayılı markanın kapsamında yer alan 16. sınıftaki "tespihler" hariç tüm mal ve hizmetler yönünden iptaline, dava konusu 2015/36239 sayılı marka tescilli olduğundan 16. sınıftaki "tespihler" hariç tüm mal ve hizmetler yönünden markanın hükümsüzlüğüne, dava konusu markanın kapsamında yer alan 16. sınıftaki "tespihler" emtiası yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri ayrı ayrı istinaf etmiştir.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, somut uyuşmazlık yönünden asıl tartışılması gereken hususun davalı şirketin başvurusunda kötü niyetli olup olmadığının belirlenmesi olduğu, İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 10.06.2010 tarih ve 2010/60-116 sayılı kararını bozan Yargıtay HGK."nın 04.05.2011 tarih ve 2011/11-59-271 sayılı kararından sonra, İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29.03.2016 tarih ve 2012/82-2016/47 sayılı kararında açıkça "davalının markasal kullanımının en başından beri kötü niyetli olduğu" gerekçesiyle davalı adına tescilli 1998/193134 ve 195160 numaralı markaların hükümsüzlüğüne karar verildiği, bu kararın da Yargıtay 11. HukukDairesinin 11.04.2018 tarih ve 2016/9432-2018/2605 sayılı ilamı ile onandığı, böylelikle davalı için hukuk dünyasında varlık kazanan "Kültür" esas unsurlu markalarını kullanmasının en başından beri kötü niyetli olduğu gerekçesinin, işbu davada da davalı şirket başvurusu yönünden geçerli olmadığının söylenmesinin yargı kararları arasında çelişki yaratacağı, davalı şirketin marka tescil başvurusunun da kötü niyetli olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı şirket ve davalı kurum vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile TPMK YİDK"nın 2016-M-11366 sayılı kararının tüm mal ve hizmetler yönünden iptaline, davalı şirket adına tescil edilen 2015/36239 sayılı markanın tüm mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
    Kararı, davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
    Dava, marka tescil başvurusuna nisbi nedenlerle yapılan davacı itirazının reddine dair TPMK YİDK kararlarının iptali ile davalıya ait başvuru markasının hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
    556 sayılı KHK 8/1-b maddesine göre, tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve önceki markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya ilişkilendirilebilecek ölçüde benzer ise markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu kabul edilir ve önceki marka sahibinin itirazı halinde sonraki tarihli başvuru reddedilir.
    Somut uyuşmazlıkta, istinaf üzerine İlk Derece Mahkemesi kararını kaldıran Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasında daha önce görülen yargılamalarda davalının daha önceki "KÜLTÜR" esas unsurlu marka başvurularının kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davalıya ait “KÜLTÜR” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davalının bu davaya konu "şekil+KÜLTÜR YAYINCILIK Özel Ders Defterim" unsurlu marka tescil başvurusunun da kötü niyetli olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle sonuca gidilmişse de, her bir yeni başvuruda başvuruya eklenen yeni unsurlar bakımından hem işaretsel olarak hem de tescil kapsamları bakımından bir bütün olarak başvuru markası ile itiraza mesnet markalar arasında marka tescil kapsamları itibariyle 556 sayılı KHK 8/1-b kapsamında karıştırılma tehlikesinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmekte olup, daha önce benzer ibareli marka başvurusu yapılması tek başına kötüniyetli marka başvurusu olarak değerlendirilemeyecek olduğu halde, hatalı değerlendirmeyle hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bu nedenle hükmün davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 05/02/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞIOY

    Dava, davalı kurum YİDK kararının iptali ile davalıya ait başvuru markasının hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelere, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda öngörülen gerekçelere ve özellikle davalı tarafın “KÜLTÜR” ibaresine teferruat niteliğindeki ibareler eklemek suretiyle vaki marka başvurusunun, daha önce “KÜLTÜR” ibareli marka başvurula-rının kötüniyetli olduğuna ilişkin kesinleşmiş yargı kararları da gözetildiğinde, aynı çerçevede kötüniyetli kabul edilmesinde herhangi bir takdir hatası bulunmamasına, davalının iyiniyet iddiasında bulunamayacak durumda olduğunun anlaşılması nedeniyle işbu davaya konu marka başvurusunun da kötüniyetli olduğunun ayrıca ispatlanmasına gerek bulunmamasına göre Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın yerinde olduğunu düşündüğümüzden Daire çoğunluğunun aksi yöndeki kabulüne katılamıyoruz.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi