11. Hukuk Dairesi 2016/5548 E. , 2018/159 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/02/2016 tarih ve 2015/184-2016/51 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili gemi ile Ambarlı Limanından Aden Limanına taşıma işinin gerçekleştirilmesi nedeniyle 25/03/2013 tarihli 2.010,30 USD bedelli fatura tanzim edildiğini ve borçlu şirkete gönderildiğini, davalının borcunu ödememesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla ...İcra Müdürlüğünün 2013/21009 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davacı tarafından yapıldığı belirtilen taşıma işinden sonra Aden Limanından malların boşaltılma masrafının müvekkiline fatura edildiğini, söz konusu taşıma işinde müvekkilinin taraf olmadığını, boşaltma liman masrafı adı altında müvekkili aleyhine fatura tanzim edilmesinin uygun olmadığını, taraflar arasında imzalanan herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını, müvekkilinin yurtiçi taşıma işi yapıp malların yurtiçinde bulunan limana teslim edilmesi ile sona erdiğini, faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, davacı tarafın akdi ilişkiyi ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddine, davacı aleyhine % 20"den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davaya konu fatura içeriği "boşaltma liman masrafları" alacağının oluşup oluşmadığı, hizmetin verilip verilmediği ve bedelinin belirlenmesi ile bunları ödemenin davalının sorumluluğunda bulunup bulunmadığının belirlenmesi için uzman bilirkişilerden rapor alınması gerektiği ancak davacı tarafından bilirkişi ücreti yatırılmadığından rapor alınamadığı, uzman bilirkişilerden rapor alınmaksızın alacağın varlığı ve miktarı ile davalının sorumluluğunun dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre belirlenmesinin de mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, deniz taşıma sözleşmesinden kaynaklanan boşaltma limanı giderlerinin tahsili istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık yapıldığı sabit olan taşıma neticesinde oluşan boşaltma liman masrafından davalının sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. ..."nin 1137. maddesi hükmü uyarınca tahsis olunan, geminin ticari yönetimi dolayısıyla tahsis edenin uğradığı zararlardan sorumludur. Bu husus taraf sıfatına ilişkin olup hakimin genel ve hukuki bilgisiyle çözüme kavuşturabileceği mahiyette olmakla esasen bilirkişi incelemesi yapılmasını gerektirmez. Zira; HMK"nin 266.maddesi uyarınca hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. Bu itibarla Mahkemece davacı vekilince sunulan liman faturası, ödeme makbuzu, konşimento, e-mail yazışmaları, kendisi tarafından davalı adına düzenlenen fatura ve karşı yana tebliğ edildiğine dair belgeler ile özellikle davalının 23/1/2013 tarihli kabulünde bulunan talimat ve taahhüt belgesi ile dosyaya ibraz edilen diğer delillerin mahkemece değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, oluşturulan ara kararı çerçevesinde öngörülen bilirkişi ücretinin yatırılmadığından bahisle davanın reddi yerinde olmamış davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.