Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/9791 Esas 2020/6043 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9791
Karar No: 2020/6043
Karar Tarihi: 08.12.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/9791 Esas 2020/6043 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2017/31 - 2017/92 sayılı kararına ilişkin yapılan istinaf başvurusu esastan reddedildi. Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi ve temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığı için işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı belirlendi. Ancak, belirlenen temel cezanın, uygulama maddesinin yanlış gösterilmesi nedeniyle hüküm BOZULDU. Kanun maddeleri: TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5, TCK’nın 53, 58/9, 62/1 ve 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi         2019/9791 E.  ,  2020/6043 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.11.2017 tarih ve 2017/31 - 2017/92 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5, TCK’nın 53, 58/9, 62/1 ve 63. maddeleri uyarınca mahkûmiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “21.10.2016” tarihi yerine “07.01.2017” olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince reddine, ancak;
    Sanık hakkında belirlenen temel cezanın, suçun niteliği gereği artırılırken artırım oranı doğru yapıldığı halde uygulama maddesinin 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi yerine 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 2. fıkrasındaki “ 3713 sayılı yasanın 5. maddesi" ibaresinin çıkarılıp yerine "3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi" yazılmak suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.