Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2976
Karar No: 2015/9655
Karar Tarihi: 21.05.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/2976 Esas 2015/9655 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı tarafın haksız ve bildirimsiz işten çıkarması nedeniyle açılan alacak davası sonucunda verilen karar temyiz edildi. Temyiz talebi kabul edildi ve davacının kısmi dava açtığı, hüküm altına alınan alacakların talep edilme tarihinden veya talep artış tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği belirtildi. Davalı şirketin ödeme belgesi ile kanıtladığı kıdem tazminatı ödemesinin mahsup edilip edilmeyeceği de araştırılmalıdır. Kanun olarak, belirsiz alacak davası veya kısmi dava açılabileceği, dava konusu miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenememesi durumunda hüküm verilebileceği, talep konusunun niteliğine göre bölünebilir olduğu durumlarda sadece bir kısmının da dava yoluyla ileri sürülebileceği ve talep sonucunun açık olmaması halinde hakimin bunu açıklattırması gerektiği belirtilmiştir.
7. Hukuk Dairesi         2015/2976 E.  ,  2015/9655 K.

    "İçtihat Metni"

    İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
    2-Davacı vekili, iş akdinin haksız ve bildirimsiz olarak sona erdirildiğini öne sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma, genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece fazla çalışma ve genel tatil ücret alacaklarından yapılan takdiri indirim nedeniyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    6100 sayılı HMK.nun 107. maddesinde, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklının, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabileceği, karşı tarafın verdiği bilgi veya değerin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacının, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabileceği, ayrıca kısmi eda davasının açılabildiği hallerde tespit davası da açılabileceği ve bu durumda hukuki yararın var olduğunun kabul edileceği, 109. maddesinde ise talep konusunun niteliği itibariyle bölünebilir olduğu durumlarda sadece bir kısmının da dava yoluyla ileri sürülebileceği bildirilmiştir.
    Görüldüğü gibi her iki dava çeşidinde de açılabilirlik şartı, alacağın konusu miktarının yahut değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olmamasıdır. Her iki dava çeşidinde de dava açan alacağın asgari bir miktar ve değerini belirterek talepte bulunmaktadır.
    Dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde davacı, neye karar verilmesini istiyorsa onu açık şekilde yazar. Kısmi davada, davacının dilekçesinde kısmi dava açtığını açıkça bildirmesi gerekir. Belirsiz alacak davasında ise alacağın miktarının belirlenmesi açıkça talep edilmelidir.
    Talep sonucu açık değil ise mahkeme, talep sonucunu açıklattırmalıdır. Bundan başka talep sonucunun açık olmaması halinde, dava dilekçesinin diğer bölümlerinde yazılanların ışığında bir yoruma tabi tutularak davanın belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava mı olduğunu belirlemek hakimin ödevidir.
    Somut olaya gelince, her ne kadar dava 6100 sayılı HMK yürürlüğe girdikten sonra açılmış ise de; davacı vekili dava dilekçesinde, davanın belirsiz alacak davası olduğu yönünde bir açıklamada bulunmadığı gibi talep ettiği alacakların miktarının belirlenmesini de istememiştir. Dava dilekçesi içeriğinden davanın kısmi dava olarak açıldığı anlaşılmaktadır.
    Davacı kısmi dava açmış, ıslah dilekçesi ile de talep miktarını artırmıştır. Davalı şirketler vekiline ıslah dilekçesi 02.05.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalı 15.5.2013 tarihinde ıslah ile arttırılan alacaklar bakımından zamanaşımı savunmasında bulunmuştur. Mahkemece davanın kısmi dava olduğu ve davalının süresinde ıslaha karşı zamanaşımı savunmasında bulunduğu dikkate alınmadan fazla çalışma ve genel tatil ücret alacakları hakkında karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Ayrıca, dava belirsiz alacak davası olmayıp kısmi dava olduğundan; hüküm altına alınan alacakların dava dilekçesi ile talep edilen bülümüne dava tarihinden, ıslah dilekçesi ile talep edilen bölümüne ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi de hatalıdır.
    3-Davalı Üniversite temyiz dilekçesine ödeme belgelerinin onaylı suretlerini de ekleyerek davacının 01.01.2000-31.07.2002 tarihleri arasında çalışması için ise 644,20 TL kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını savunmuş olup, mahkemece ödeme belgesinin aslı getirtilerek davacıdan da sorulmak suretiyle yapılan ödemenin faizi ile birlikte mahsubu gerekip gerekmediği araştırılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    O halde davalıların bu yönleri kapsayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı şirketlere iadesine 21.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi