Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/7389 Esas 2019/1243 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/7389
Karar No: 2019/1243
Karar Tarihi: 04.02.2019

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/7389 Esas 2019/1243 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan yargılanmıştır. Sanığın, idaresindeki aracı kavşakta kırmızı ışıkta durup yeşil ışık yanınca hareket ettirmesi sonucu sola dönme manevrası yapan araçla çarpıştığı ve kaza sonrası yapılan alkol ölçümünde 0.57 promil alkollü olduğu belirlenmiştir. Ancak, atfı kabil kusuru bulunmayan sanığın yalnızca 0.50 promil ile 100 promil arasında alkolle araç kullanarak kazaya karışmasının, suçun unsurlarının oluşması için yeterli olmadığı kabul edilmiş ve sanığın suça sebebiyet vermesi gerektiği belirlenmiştir. Bu nedenle, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları reddedilmiş, beraat kararı verilmiştir. Ancak, mahkemece beraat kararı verilirken, suç unsurlarının oluşmadığının kabul edilmesi gözetilmemiş ve kanuna aykırı bir karar verilmiştir. Bu nedenle, kararın düzeltilmek suretiyle onanması gerekmektedir.
CMK'nın 223/2-a maddesi, \"Yapılan yargılama sonunda, sanığa yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından, sanığın beraatine karar verilir.\"
CMUK'un 321. maddesi, \"Kararların düzeltilmesi\"
CMUK'un 322. maddesi, \"Düzeltilebilecek kararlar\"

12. Ceza Dairesi 2018/7389 E. , 2019/1243 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma
Hüküm : CMK"nın 223/2-e uyarınca beraat

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
Sanığın idaresindeki araçla yerleşim yeri içindeki kavşakta kırmızı ışıkta durduğu ve yeşil ışığın yanmasıyla harekete geçtiği esnada, sağ tarafında bulunan aracın sola dönmek üzere manevra yapması ile çarpıştıkları ve kazadan sonra yapılan ölçüme göre sanığın 0,57 promil alkollü olduğunun tespit edildiği olayda; kaza tespit tutanağına göre atfı kabil kusuru bulunmayan sanığın yalnızca 0,50 promil ile 100 promil arasında alkolle araç kullanarak kazaya karışmasının atılı suçun unsurlarının oluşması için yeterli olmadığı, sanığın kazaya sebebiyet vermesi gerektiği anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Mahkemece kabul edilen oluş karşısında, sanığa yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığının kabulü ile beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, "sanığın üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin mahkumiyet hükmü kurmaya yeter kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden" beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin, “Yapılan yargılama sonunda, sanığa yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından, CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince sanığın beraatine,” şeklinde değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.