23. Ceza Dairesi 2015/6955 E. , 2016/1617 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 158/2, 52/1-2-4, 53/1-2, 58 maddeleri gereğince iki kez 4 yıl hapis ve 8000 TL adli para cezası ile mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, asker arkadaşı olan katılanlar... ile nişanlısı...’yi Özel hastanede işe yerleştirebileceği, bunun için medikal sertifikaya ihtiyaçları olduğunu, Sağlık Bakanlığında tanıdıklarının olduğunu, para karşılığı bu belgeyi alabileceğinden bahisle katılanlardan para aldığı iddia edilen olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin ikinci fıkrasındaki nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için suç failinin ismen söylemese bile kimden söz edildiğini karşı tarafın anlayacağı şekilde makamı, rütbesi, ünvanı ve lakabını belirterek kamu görevlilerini tanıdığını, hatırının sayıldığını, işini yaptıracağını söyleyerek mağduru aldatması gerektiği, somut olayda ise sanığın, belli bir kamu görevlisi yanında hatırı sayıldığından ve ilişkisi olduğundan bahsetmeksizin, sadece ...Bakanlığında ... isimli hemşire ile kapıda tanıştırması, bu kişinin isteği ile sertifika talepli dilekçe yazmaları, evrakları alan sanığın bir üst kata çıkıp, eli boş dönmek suretiyle evrakları teslim ettiği intibaını oluşturması, burada herhangi bir makam ve ünvanlı bir kişi ile tanıştırmadan haksız bir çıkar sağlamış olması karşısında, sanığın eyleminin 5327 sayılı TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeyerek, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle TCK"nın 158/2 maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,
kabule göre ise;
1-Sanığın aynı anda birden fazla katılana karşı dolandırıcılık suçunu işlemesi karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 43/1-2 maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekirken, iki kez ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilerek fazla ceza tayini,
2-5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve ayrıca TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/02/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.