Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 05/11/2007 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 01/07/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/09/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.


Davacı kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat talep etmiştir.
Yerel mahkemece, "...davacının olay tarihinde etkili eyleme maruz kaldığına dair emareye rastlanmadığı, gömlek düğmesinin koparıldığı beyanı üzerine, beyanlarını alan cumhuriyet savcısı tarafından gözlem yapılarak ilik evinde ve gömlekte hasar bulunmadığının tespit edildiği, davacının dava konusu edilen parayı, masaya kendisinin fırlatıp attığı, zorla para almanın söz konusu olmadığı, yağma, yaralama ve hakaret edildiğine dair mahkûmiyete yeterli delil bulunmadığından sanıkların beraatlerine..." dair verilen ceza mahkemesi kararının gerekçesinin, mahkemece de uygun bulunduğundan bahisle, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacının, olay tarihinde davalılardan ile birlikte daha önceki görüşmelerine binaen, tarafından temin edilen araçla, anılan benzin istasyonuna geldikleri, davacıdan, olay tarihinden yaklaşık 15 gün önce yapmış olduğu benzin ve gaz alımına dair ödemeyi, çalışanlardan hangisine yaptığını göstermesinin istendiği, hatırlayamaması üzerine, elinde ödeme yapıldığına dair fatura aslı olmasına rağmen, ödeme yapmadan istasyonu terk ettiği şeklinde suçlandığı, taraflar arasında tartışma ve fiziki temasın olduğu, her ne kadar zorla para alındığına dair delil bulunmadığı ceza mahkemesince tespit edilmiş ise de, davacının hissettiği baskı altında istemeden bir miktar parayı satış masasının üzerine fırlatmak suretiyle bıraktığı tartışma konusu olmayıp, davacının, ödeme yapmadan petrol istasyonundan kaçtığı ithamı ile karşı karşıya bırakılması, fatura ibrazına rağmen, bedeli ödenmeden fatura düzenlendiği gerekçesiyle suçlamaya devam edilmesi, şeklinde gerçekleşen eylem ile davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu sabittir.
Bu nedenle davacı yararına uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken davanın reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu yönden bozulması düşüncesinde olduğumdan Dairemiz çoğunluğunun görüşüne katılmıyorum. 26/09/2017