Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/365 Esas 2017/4993 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/365
Karar No: 2017/4993

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/365 Esas 2017/4993 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2016/365 E.  ,  2017/4993 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Davacı, dava dilekçesinde, davalının yerleşim yeri adresini “......” olarak bildirmiş olmasına rağmen mahkemece davalıya dava dilekçesi, davacı tarafından bildirilen adresten farklı olarak doğrudan mernis adresine tebliğe çıkartılmış ve Tebligat Kanununun 21/1 maddesine göre mahalle muhtarına tebliğ edilmiştir. Bu şekilde yapılan tebligat usulsüzdür. Sonradan yapılan tahkikat duruşması tebliği de aynı usulle yapılmıştır. Dava, davalının yokluğunda görülmüş ve karara bağlanmıştır.
    Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır (Teb. K. m.10/1). Adres kayıt sisteminde bulunan adresin bilinen en son adres olarak kabul edilebilmesi için bilinen en son adrese tebligat yapılmamış olması veya bu adresin tebliğe elverişli olmaması halinde mümkündür. Bilinen en son adresin tebliğe elverişli olmadığı anlaşılmadan veya bu adreste tebligat yapılmadığı görülmeden doğrudan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde tebligat kanunu 21/1 gereğince tebligatın yapılması; yapılan tebligatı usulsüz kılar (Teb. K. m.10/2). Bu bakımdan dava dilekçesinin, tebligat zarfında davalının bilinen temyiz dilekçesindeki ...” adresine tebliğ için gönderilmesi, şayet tebligatın yapılmaması halinde Tebligat Kanununun 10/2. maddesi uyarınca sistemdeki adresin bilinen son adres olduğu kabul edilerek buna göre tebligatın çıkarılması, bu şekilde davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, davalıya usulüne uygun şekildeki tebligat yapılıp, taraf teşkili sağlanmadan davalının yokluğunda yargılamaya devam ile yazılı şekilde hüküm kurulması hukuki dinlenilme hakkına aykırı olup (HMK m.27) hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.05.2017(Salı)

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.