Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/4660 Esas 2020/6031 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4660
Karar No: 2020/6031
Karar Tarihi: 07.12.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/4660 Esas 2020/6031 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Karara göre, tutuksuz olarak yargılanan sanığın kendisinin seçtiği bir avukatı olmadığı gibi, re'sen avukat da atanmadığı ve savunma hakkının kısıtlandığı için adil yargılanma ilkesine aykırı bir şekilde mahkumiyet hükmü kurulmuştur. Ayrıca, sanığın örgüt üyesi olarak kabul edilmesine yasal bir olanak olmadığı ve suç tarihinin yanıltıcı bir şekilde belirtilmesi gibi hatalar da yapılmıştır. İlgili kanun maddeleri ise şu şekildedir: Türk Ceza Kanunu'nun 314/2, 62, 53, 58/7-9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri ile Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 150/3, 156, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddeleri.
16. Ceza Dairesi         2020/4660 E.  ,  2020/6031 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/7-9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    1)Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tutuksuz olarak yargılaması yapılan sanığın, yargılama aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK"nın 156. maddesi gereğince de re"sen bir müdafii görevlendirilmediği, sanığa isnat edilen “silahlı terör örgütü üyeliği” suçunun niteliği dikkate alındığında, CMK"nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafii görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde kovuşturmada müdafii hazır bulundurulmaksızın mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK"nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
    2)Kabul ve uygulamaya göre de;
    a)Sanığın sübut bulan eyleminin silahlı terör örgütü PKK"nın hiyerarşik yapısına organik bağla dahil olduğunu gösterir biçimde çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluluk içermemesi karşısında örgüt üyesi olarak kabul edilmesine yasal olanak bulunmadığı nazara alınarak; örgütün ilke ve söylemlerini benimsediğine ve bu doğrultuda çalışacağına dair ifadeler içeren yemin belgesini imzalamaktan ibaret maddi nitelikteki eyleminin TCK"nın 220/7. maddesinde düzenlenen örgüte yardım etme suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    b)Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden, sanığın soruşturma aşamasında talimat üzerine 05.10.2011"de savcılıkta ifadesi alınıp serbest bırakıldığı dikkate alınarak gerekçeli karar başlığında bu tarihin suç tarihi olarak yazılmaması,
    c)Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında yalnızca TCK"nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden uygulama maddesi olarak anılan Kanunun 58/7. maddesinin de belirtilmesi,
    d)Bozma öncesi hükmün sadece sanık tarafından temyiz edildiği ve bozma ilamının lehine olduğu anlaşılmakla, bozma sonrasında yapılan yargılama giderlerinin sanıktan tahsiline karar verilemeyeceğinin düşünülmemesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.