14. Hukuk Dairesi 2017/2526 E. , 2018/2367 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 16.01.2017 gün ve 2015/6941 Esas - 2017/217 Karar sayılı ilamı ile ONANMASINA karar verilmişti. Süresi içinde davacı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, 25.02.2014 tarihli dilekçesi ile 164 Ada 26 parselde (1024,28 m2 arsa cinsli) kayıtlı bulunan arsanın 1/2 hisse payının maliki olduğunu, taşınmazın 1/2 payına sahip olan ...bu payını davalı ..."a 02.08.2012 tarihinde satarak devrettiğini ancak taşınmazın değerinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini ve şufa hakkının engellendiğini belirterek önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemiştir.
Davalı vekili, dava konusu taşınmazın tapuda arsa olarak gözükmesine rağmen gerçekte iki katlı bir yapı olduğunu, alt kat ve üst kat birbirinden bağımsız olup giriş ve çıkışlarının tamamen birbirinden ayrı olduğunu, üst katın davacıya ait olduğunu, alt katın ise satıcıya ait olup üst kattan bağımsız olduğunu, taşınmazın tam anlamıyla fiilen taksim edilmiş durumda olduğunu, ayrıca 1998 senesinde yazılı rızai-i taksim sözleşmesinin de yapıldığını, taşınmazın taksim edilmiş şekilde her bir paydaşın kendi dairesini kullandığını, tapudaki satış değerinin 300.000,00TL olduğu dikkate alınarak payın dava tarihindeki gerçek değerinin belirlenerek depo ettirilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Dava konusu taşınmaz başında 13.11.2014 tarihinde keşif yapılmış, toplanan deliller, bilirkişi raporları, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde yapılan keşifte anılan parsel üzerinde iki katlı bir taşınmaz bulunduğu, taşınmazların her iki katının birbirinden ayrı girişlere sahip olduğu, dubleks vasıfta olmadığı, taşınmazın evvelinde....adlarına kayıtlı iken aralarında yaptıkları rızai taksim sonucu 1/2 müşterek pay ile .... adına kayıt ve tescil edildiği; davacının rızai taksim ile taşınmazın 1/2 sinde hak sahibi olan .... eşi olduğu; mahalli bilirkişi ve davalı tanıklarının beyanlarından....(ve sonrasında davacı ...) "ın ve.... taksim sonucu, taşınmazın zemin katında eski malik .... birinci katında ise davacı ..."ın ikamet ettiği; bu şekilde oluşmuş eylemli kullanıma karşı koymayan ve uyuşmazlık çıkarmayan davacının payın davalıya satışı ile birlikte ön alım hakkının kullanmasının iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağı davacının taşınmazın satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiği yönündeki iddiası ise yapılan keşif sonucu ispatlanamamış ve taşınmaz hissesinin değeri olduğu iddia edilen 50.000 TL ile tapudaki satış değeri, harç ve masrafların toplamı olan 309.997,5 TL arasındaki fark üzerinden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilerek, davanın reddine, davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT"ye göre belirlenen 20.999,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin 16.01.2017 tarih, 2015/6941 Esas - 2017/217 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Davacı ... vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki karar düzeltme istemleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin diğer karar düzeltme istemine gelince;
Davacı tarafından taşınmazın değerinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini ve şufa hakkının engellendiğini belirterek gerçek satış bedelinin 50.000 TL olduğu iddiası ile bu bedel üzerinden harç yatırılarak dava açıldığından ve mahkemece fiili taksim nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olup, davacının muvazaa iddiasıyla ilgili araştırma yapılmasına gerek bulunmayıp davalı lehine verilecek vekalet ücretinin harçlandırılan dava değeri olan 50.000 TL üzerinden hesaplanması gerekirken taşınmaz hissesinin değeri olduğu iddia edilen 50.000 TL ile tapudaki satış değeri, harç ve masrafların toplamı olan 309.997,5 TL arasındaki fark üzerinden davalı lehine vekalet ücreti takdiri usul ve yasaya aykırıdır. Hükmün bu yönden bozulması gerektiği halde yanılgılı değerlendirmeyle onanmasına karar verildiği bu defa yapılan incelemeden anlaşılmış, davacı vekilinin yerinde görülen karar düzeltme istemi kabul edilerek Dairemizin onama ilamı kaldırılarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı karar düzeltme isteminin reddine, (2) nuramalı bent uyarınca davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 16.01.2017 tarihli ve 2015/6941 Esas, 2017/217 Karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA, kararın yukarıdaki açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine,
27.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.