15. Ceza Dairesi 2017/28957 E. , 2020/11233 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK.nın 158/1-h, 62, 52, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 1, 2 ve 4. numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulların oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
... Medya adlı bir işyerini işleten sanığın 23,600 TL bedelli tamamen sahte olarak oluşturulmuş çeki ... Factoring Finansal işlemler A.Ş.’ye ciro ederek verdiği, karşılığında 20.802,52 lira para aldığı bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; her ne kadar sanık savunmalarında suça konu çeki çek keşidecisi şirkette çalıştığını bildiği Volkan isimli kişiden aldığını belirtmişse de; bu kişiye ait açık kimlik adres bilgilerini açıklayamaması, çeki almasına konu hukuki ilişkiye dair fatura ya da herhangi bir delil sunamaması, katılanların aşamalardaki istikrarlı beyanları, alınan bilirkişi raporlarında; incelemeye konu çek üzerindeki keşideci imzasının sanık ..., katılanlar ..., ... ve ..."nun eli ürünü olmadığı, çekteki yazıların katılanlar ... ve ..."in elinden çıkmadığı, çekin arka yüzünde bulunan birinci ciranta "..." adına atfen atılı ciro imzasının sanığın eli ürünü olduğu, çekin renkli kopya yoluyla külliyen sahte olarak oluşturulduğu keşideci imzasının elinden çıktığını gösterir grafolojik uyumun tespit edilemediğine ve çekin iğfal kabiliyetini haiz olduğu yönünde görüş ve kanaatin bildirilmesi, banka yazıları, factoring sözleşmesi ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığa yüklenen eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-f maddesinde öngörülen bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılmak suretiyle dolandırıcılık suçu kapsamında kaldığı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşmek suretiyle, aynı Kanun"un 158/1-h madde ve fıkrası uyarınca eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/06/2007 tarih ve 2007/10-108 E.; 2007/152 K sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının alt sınırın üzerine "60 gün" olarak tayin edilmesi,
2-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 23/02/2010 gün ve 6-230/32 esas ve karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nın 51/3. maddesindeki denetim süresinin kazanılmış hakka konu olamayacağı cihetle, 1 yıl 8 ay hapis cezası ertelenen sanık hakkındaki denetim süresinin alt sınırının mahkum olunan ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan adli para cezasına mahkumiyete ilişkin hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "60 Gün", "50 Gün" ve "1.000 TL" terimlerinin, yine TCK"nın 51/3 maddesinin uygulanmasına ilişkin bendindeki "1 yıl" ibaresinin çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 Gün", "4 Gün" ve "80 TL" ve "1 yıl 8 ay" ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.