11. Ceza Dairesi 2017/7941 E. , 2018/1530 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 Sayılı Yasaya Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında, 213 sayılı Yasanın 367. maddesi uyarınca, muhakeme şartı olan mütalaa da bulunmayan, 2006 ve 2007 yıllarında “sahte fatura kullanmak” suçundan açılan kamu davaları hakkında karar verilmemiş ise de, mahallinde zamanaşımı süresi içinde karar verilmesi mümkün görülmüştür.
A) Defter, kayıt ve belgeleri gizlemek suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Suç tarihinde yürürlükte olan ve ertelemede uygulanan 5237 sayılı TCK" nın 62. maddesi yerine, 765 sayılı TCK" nın 59. maddesi uyarınca cezasından indirim yapılmak suretiyle, karma uygulama yapılması,
2- Sanığa yüklenen "defter ve belgeleri ibraz etmeme" suçu neticesinde meydana gelen somut bir zarar bulunmadığı gibi adli sicil kaydına göre engel mahkumiyeti bulunmayıp, hakkında takdiri indirim maddesi uygulanarak cezası ertelenen sanıktan hükmün açıklanmasını kabul edip etmediği sorulup sonucuna göre hukuksal durumunun, belirtilen yasal ölçütlere göre değerlendirilmesi yerine, "sanığın kamu zararını karşılamamış olması" şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3- Kabule göre; 5237 sayılı TCK" nın 51. maddesinin 3. fıkrasına aykırı olarak, denetim süresinin hükmedilen hapis cezasından daha az tayini,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK" nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
B) 2006 ve 2007 takvim yılı için sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1- Sanığın müdürü olduğu... Temizlik İnş...Ltd.Şti." nin kurulduğu 17.07.2006 tarihinden sonra düzenlediği tüm faturaların mal hizmet ifasına dayanmayan sahte faturalar olduğunun iddia edildiği davada; sanığın “... .şirket, kurdum fakat ailevi meseleler nedeniyle fazla ilgilenemedim, işler umduğum gibi gitmedi, ailevi sorunlarımın peşindeyken iş yerini orada bulunan komşulara bırakıyordum, onlar ilgileniyordu, özellikle yan komşum ilgileniyordu, ..."a bırakıyordum, bu kişiler benim adıma işleri takip ediyorlardı, nasıl takip ediyorlardı bilmiyorum, fatura kestiğimi iddia edilen kişileri ben tanımıyorum, suçlamaları kabul etmiyorum” diyerek suçlamaları kabul etmediği; müdafii tarafından verilen temyiz dilekçesinde ise, faturalarda müvekkilinin imzasının bulunmadığının belirtilmesi, faturaların dosya kapsamında bulunmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; takvim yılları için suça konu fatura asıllarından kanaat oluşturacak sayıda temin edilip, dosya arasına konulmasından sonra incelenerek, 213 sayılı Yasanın 227. maddesinin 3. fıkrasındaki düzenleme de gözetilip, aynı yasanın 230. maddesinde öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi; faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığının ve kamu davası açılıp açılmadığının araştırılarak, açıldığının tespiti halinde dava dosyasına intikali sağlanarak ayrıntılı özetinin tutanağa geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması; sanığın savunmasında sözünü ettiği ..." ın, CMK’nın 48. maddesi de dikkate alınıp tanık olarak dinlenmesi; faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler de tanık olarak dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı ve ..."ı tanıyıp tanımadıklarının sorulması; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları kullananların yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak faturaları kullanan şirketler ile sanığın müdürü olduğu şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde gerekli görülmesi halinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması; sanığın işletmesinin faaliyetleriyle ilgili beyanname, işletmeye ait bir belge düzenleyip düzenlemediğinin araştırılması, vergi dairesi ve ilgili kurumlara sunulan tüm belge asılları ile faturalardaki imza ve yazıların aidiyeti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2- Kabule göre;
a) 2006 ve 2007 yılları için birden fazla sahte fatura düzenlendiğinin kabul olunmasına rağmen, TCK" nın 43. maddesinin uygulanmaması,
b) Suç tarihinde yürürlükte olan ve ertelemede uygulanan 5237 sayılı TCK" nın 62. maddesi yerine, 765 sayılı TCK" nın 59. maddesi uyarınca cezasından indirim yapılmak suretiyle, karma uygulama yapılması,
c) 5237 sayılı TCK" nın 51. maddesinin 3. fıkrasına aykırı olarak, denetim süresinin hükmedilen hapis cezasından daha az tayini,
d) Mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, kazanılmış hakların saklı tutulmasına, 21.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.