16. Ceza Dairesi Esas No: 2020/4090 Karar No: 2020/6028 Karar Tarihi: 07.12.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/4090 Esas 2020/6028 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kararda, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan bir çocuğun, hükmün verildiği dosyadaki yargılama esnasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı ve zorunlu müdafiinin görevinin hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceği nazara alınmadan müdafi görevlendirilmediği belirtilmiştir. Suçun niteliği dikkate alındığında, müdafi görevlendirilmesinin zorunlu olduğu vurgulanarak, savunma hakkının kısıtlanması doğuracak biçimde müdafi hazır bulundurulmaksızın mahkumiyet hükmü kurulduğu ve bu durumun adil yargılanma ilkesine aykırı olduğu ifade edilmiştir. Bu nedenle, hükmün kanuna aykırı olduğu ve BOZULMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 314/2, 31/3, 62, 63. maddeleri; CMK'nın 156, 150/2-3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddeleri; Anayasanın 36; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesi.
16. Ceza Dairesi 2020/4090 E. , 2020/6028 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 31/3, 62, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılaması yapılan suça sürüklenen çocuğun, bozma kararı sonrasında hükmün verildiği 2018/162 Esas sayılı dosyadaki yargılama esnasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi daha önceden atanmış zorunlu müdafiinin görevinin ise Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi Ve Vekillerin Görevlendirilmeleri İle Yapılacak Ödemelerin Usul Ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik"in 7. maddesine göre hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceği nazara alınmadan 18 yaşını doldurmuş olduğundan bahisle CMK"nın 156. maddesi gereğince de re"sen bir müdafi görevlendirilmediği, suça sürüklenen çocuğa isnat edilen “silahlı terör örgütü üyeliği” suçunun niteliği dikkate alındığında, CMK"nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafi görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde kovuşturmada müdafi hazır bulundurulmaksızın mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK"nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.