22. Hukuk Dairesi 2017/25654 E. , 2019/21995 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı adi ortaklık şeklindeki işverenler bünyesinde ... TİGEM Sulama Projesi inşaatında 2011 yılı Mart ayından 2012 yılı Nisan ayına kadar işçi olarak kesintisiz çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, tazminat ve ücret alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TİGEM vekili, husumet itirazında bulunarak, dava konusu işçilik alacakları hususunda sorumluluklarının bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalılar ... İnş. Tic. ve San. A.Ş. ile ... Proje İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. vekilleri, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalı ... İnş. A.Ş. davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün dava konusu işçilik alacaklarından sorumluluğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 36. maddesinde, “Genel ve katma bütçeli dairelerle mahalli idareler veya kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar; asıl işverenler müteahhide verdikleri her türlü bina, köprü, hat ve yol inşası gibi yapım ve onarım işlerinde çalışan işçilerden müteahhit veya taşeronlarca ücretleri ödenmeyenlerin bulunup bulunmadığının kontrolü, ya da ücreti ödenmeyen işçinin başvurusu üzerine, ücretleri ödenmeyen varsa müteahhitten veya taşeronlardan istenecek bordrolara göre bu ücretleri bunların hakedişlerinden öderler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Bu düzenlemeye göre ihale makamı, işçi ücretlerinin ödenip ödenmediğini kontrol etmek durumundadır. Yapılacak olan kontrol ya da işçinin başvurusu üzerine ödenmeyen ücretlerin bulunduğunun tespit edilmesi halinde, belli şartlarla ihale makamının sorumluluğu söz konusu olur. İhale makamının yapmış olduğu ilan üzerine işçilerin başvuruda bulunmamış olmaları, kamu kurumunun anılan madde kapsamındaki sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, işçilerin her hak ediş dönemi için olan ücret alacaklarının üç aylık tutarından fazlası hakkında adı geçen idarelere herhangi bir sorumluluk düşmeyeceği öngörülmüştür. Maddede sözü edilen ücret her hak ediş dönemi için “son üç aylık temel ücret” olarak değerlendirilmelidir. Yine ihale makamının ihbar ve kıdem tazminatı ile kullandırılmayan izinler sebebiyle herhangi bir sorumluluğu söz konusu değildir. Yargıtayın kararlılık kazanmış olan uygulamasına göre, anahtar teslimi suretiyle ihale edilen işlerde, kamu makamlarının fazla çalışma, hafta tatili ile bayram ve genel tatili alacakları yönlerinden de sorumluluğu bulunmamaktadır.
Somut ola... Mahkemece, davalı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile davalı şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu kabul edilmiş ise de, davalılardan Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün ihale makamı olarak ihale ettiği ... Tarım İşletmesi Müdürlüğüne 75 adet center pivot sulama sisteminin elektromotopompları ile birlikte yapım işinin diğer davalı ... Proje İnşaat Tah. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile ... İnş. Tic. ve San. A.Ş. şirketlerinden oluşan adi ortaklığa verildiği, yine 121 adet center pivot sulama sistemi yapım işi ile 157 adet center pivot sulama sistemi yapım işinin de diğer davalı ... İnş. Tic. ve San. A.Ş. ile ... İnş. A.Ş. şirketlerinden oluşan adi ortaklığa verildiği, sözleşme ve kayıtlar incelendiğinde işin bütün olarak anahtar teslimi şeklinde ihale edildiği, işin anahtar teslimi götürü bedel usulü ile ihalesi halinde taşeron ile ihale makamı arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi ve buna dayalı sorumluluk oluşmayacağı, dolayısıyla davalılardan Tarım İşletme Genel Müdürlüğü açısından diğer davalılar ile arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisi bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece davalı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken yasal düzenlemelere aykırı olarak davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğunun kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Diğer davalı şirketlerin sorumluluğu yönünden ise, davalı şirketlerce her ne kadar farklı ihaleler kapsamında iş üstlenilmiş ise de, davacının davalılardan ... İnş. Tic. ve San. A.Ş. ile ... İnş. A.Ş. şirketlerinden oluşan iş ortaklığına ait işyerine naklen geldiği taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Bu durumda her ne kadar yazılı bir devir sözleşmesi bulunmamakta ise de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 429. maddesi anlamında bir iş sözleşmesinin devrinin bulunduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca dava konusu tazminat ve alacaklardan iş sözleşmesini bütün hak ve borçlarıyla devralan ... İnş. Tic. ve San. A.Ş. ile ... İnş. A.Ş."nin sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Taraflar arasında davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı hususu da diğer bir uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen alacakların ödendiği varsayılır.
Söz konusu alacaklara dair iddianın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, talep edilen ihtilaf konusu işçilik alacaklarının bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma yapıp yapmadığı araştırılmalıdır.
Aynı ispat kuralları hafta tatili ve genel tatil ücreti alacağı için de geçerlidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının fazla çalışma, hafta tatili genel tatil ücreti talepleri davacı tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, davacı tanıklarının da davalı aleyhine aynı nedenle açtıkları davaları bulunmakta olup bir başka deyişle davacı tanıkları davalı işverenle husumetlidir. Şu halde, başka delillerle desteklenmeden tek başına husumetli tanık anlatımına itibar edilmesi mümkün değildir. Dosya kapsamında dinlenen davalı tanıklarından ... ve..."in davacıyı tanımadıklarını beyan ettikleri, ..."ın ise ifadesinde; fazla mesai yapıldığında ödendiğini, çalışma saatlerinin 8:00-12:00, 13:00 – 16:00 arası olduğunu, hafta tatili bir gün olarak çalışıldığını, dini ve milli bayramlar da çalışılmadığını, çalışma olursa ödendiğini beyan ettiği, görülmekle tek davalı tanığı beyanlarının da hesaplama yapmaya elverişli olmadığı ve söz konusu alacaklara dair tanık beyanı dışında, yazılı belge de bulunmadığı görülmüştür .Hal böyle iken davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma iddiasını ispatlayamadığı göz önüne alınarak fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile bu taleplerin kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
5-Belirtilmesi gereken diğer bir hususta, ... Tarım İşletmesi Müdürlüğünün tüzel kişiliği bulunmadığından husumetin Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne yöneltilmesi ve karar başlığında Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün yazılması gerekirken, ... Tarım İşletmesi Müdürlüğü hasım gösterilerek sonuca gidilmesi hatalı ise de dava ve duruşmalara Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekilinin katıldığı anlaşılmakla taraf teşkili sağlandığından bahsi geçen husus mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.