Esas No: 2018/6357
Karar No: 2022/2913
Karar Tarihi: 26.04.2022
Danıştay 4. Daire 2018/6357 Esas 2022/2913 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/6357 E. , 2022/2913 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/6357
Karar No : 2022/2913
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı
(...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...İnşaat Temizilik Tekstil Turizm Gıda Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle 2012/2,5,6,7,8,9,10,11,12 dönemleri için tekerrür hükümleri uygulanarak tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; davacının ilgili dönemlerde fatura aldığı Şahinbey Vergi Dairesi mükellefi ... hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin, düzenlenen faturaların sahte olduğunu ortaya koymada yeterli olmadığı anlaşıldığından yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık, davacının ilgili dönemlerde fatura aldığı Bozova Vergi Dairesi mükellefi ... İnş. Pet. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerden davacı şirkete düzenlenmiş faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan sahte faturalar olduğu yapılan cezalı tarhiyatlarda ve dava konusu vergi ziyaı cezasına uygulanan tekerrür uygulamasının dayanağı olarak 09/03/2011 tarihinde tebliğ edilen 2010/11 dönemine ilişkin vergi ziyaı cezasının gösterildiği, söz konusu cezaya ilişkin fiilin 2010 yılında işlendiği cezanın ise 2011 yılında kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından, davacı adına uyuşmazlık konusu dönemler için uygulanan vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle artırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Davacının ilgili dönemde fatura aldığı ... hakkında düzenlenen ...tarih ve ......sayılı Vergi Tekniği Raporunda özetle; kömür ve yakacak odun alım-satım faaliyeti ile iştigal etmek üzere 11/06/2011 tarihinde mükellefiyet tesis ettirildiği, 28/02/2012 tarihinde mükellefin talebi üzerine mükellefiyetin terkin edildiği, 11/06/2011 tarihli işe başlama yoklamasında; belirtilen adreste kömür, inşaat malzemesi ve tekstil ürünleri alım-satımı işi ile iştigal ettiği, iş yerin 15 m2 ve kira olduğu, çalışanın bulunmadığı, 17/02/2012 tarihli yoklamada; iş yerinin cadde üzerinde bulunduğu, demirbaş olarak 2 masa, 5 sandalye, 1 koltuk, 1 adet demir kasa, 1 adet kömür sobası olduğu ve demirbaşların ikinci el olduğu, gider pusulasının daha sonra vergi dairesine ibraz edileceği, mükellefin muhasebecisinin ...olduğu, 15/05/2012 tarihli yoklamada, iş yerinin kapalı olduğunun tespit edildiği, mükellefin tarh dosyasında yasal defterlerini tasdik ettirdiğine ilişkin bilgi ve belgeye rastlanmadığı, mükellefe ulaşılamadığından defter ve belge isteme yazısının tebliğ edilemediği, mükellefiyet kaydının terkininden sonra da belge düzenlendiğinin tespit edildiği, mükellef adına kayıtlı herhangi bir taşıtın olmadığı, mükellefin işletme defteri tutması nedeniyle Ba-Bs formu verme zorunluluğu bulunmadığı, mükellefçe 2011 yılına ait gelir vergisi beyannamesi ile 2012 yılına ait hiç bir vergi türüne ilişkin beyannamenin verilmediği, 2011 yılında mükelleften 6.803.240-TL tutarında mal/hizmet alındığının Ba formuyla beyan edildiği, 2011 yılında mükelleften mal/hizmet aldığın beyan edenlerin %78 hakkında ya sahte belge düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporu tanzim edildiği, yada özel esaslara tabi tutulan mükelleflerden olduğu, 2012 yılında yılında mükelleften 1.463.147-TL tutarında mal/hizmet alındığının Ba formuyla beyan edildiği, 2012 yılında mükelleften mal/hizmet aldığın beyan edenlerin %80 hakkında ya sahte belge düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporu tanzim edildiği ya da özel esaslara tabi tutulan mükelleflerden olduğu, mükellef tarafından 2011 yılında 3.998.097,59-TL katma değer vergisi matrahı bildirildiği, tahakkuk eden vergi borcunun sadece 28,40-TL sinin mükellefçe ödendiği ve mükellefin toplam 11.029,93-TL vergi borcu bulunduğu tespit ve değerlendirmelerine dayanılarak mükellefin düzenlediği faturaların 11/06/2011 tarihinden itibaren sahte belge olarak kabul edilmesi gerektiği hususu haklarında düzenlenen vergi tekniği raporlarıyla tespit edilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, mükellefin kuruluşundan itibaren kısa süre içerisinde yüksek cirolara ulaşmasının tespit edilen ticari organizasyonu ile açıkça uyumsuz olduğu, yapılan yoklamada iş yerinde faaliyet konusu ile alakalı herhangi bir malzeme araç ve gereç olmadığı, işçisinin bulunmadığı, yüksek tutarlı faturaların tespit edilen ticari kapasitesi ile açıkça orantısız olduğu, katma değer vergisi beyannamelerinde çok yüksek tutarda hasılat bildirmesine rağmen vergi çıkmadığı veya cü'zi miktarda çıkan vergilerin de ödenmemiş olduğu, mükelleften mal/hizmet alımında bulunanların büyük bir kısmı hakkında ya vergi tekniği raporu düzenlenmiş yada özel esaslara tabi mükellefler olduğu, mükellefe ulaşılamaması nedeniyle defter ve belge isteme yazısının tebliğ edilemediği, mükellefiyet kaydının terkin edilmesinden sonra da mükellefçe belge düzenlemeye devam edildiği anlaşıldığından adı geçen mükelleflerin sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği sonucuna ulaşılmış olup, kararın bu mükelleften alınan faturalardan kaynaklı tarhiyata ilişkin kısmında isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 26/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.