7. Hukuk Dairesi 2014/17153 E. , 2015/9610 K.
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe İade
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, feshin geçerli nedenlere dayanmadığını belirtilerek feshin geçersizliğine, işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının istifa etmek suretiyle işten ayrıldığını, o dönemde ekonomik krizin baş göstermesi ve istihdam fazlalığının eritilmesi nedeniyle işten ayrılmak isteyenlere öncelik tanındığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, işyerinde Kasım 2013 tarihinde sektördeki daralma nedeniyle küçülmeye gidileceği ve bu kapsamda gönüllü olarak tazminatları da ödenecek şekilde işten ayrılmak isteyenler olup olmadığı konusunda duyuru yapıldığının sabit olduğu, genel olarak yapılan bu duyuruya ancak icap edildiği takdirde somut bir anlam kazandığı ve davacının da bu bağlamda kendi isteği ile işten ayrıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 18.maddesinde işletmenin, işyerinin veya işin gerekleri kavramına yer verildiği halde, işletmesel karar kavramından sözedilmemiştir. İşveren amaç ve içeriğini belirlemekte serbest olduğu kararlar, yönetim hakkı kapsamında alabilir. Geniş anlamda, işletme, işyeri ile ilgili ve işin düzenlenmesi konusunda, bu kapsamda işçinin iş sözleşmesinin feshi dahil olmak üzere işverenin aldığı her türlü kararlar, işletmesel karardır.
İşverenin, mevcut olan işçi sayısını fiilen mevcut olan iş ihtiyacına uyumlaştırmak için açıkça ifade etmediği kararları, “gizli, örtülü” işletmesel karar olarak nitelendirmektedir. Bu tür durumlarda, işletmesel kararın mevcudiyeti, iş sözleşmesinin feshi için gösterilen sebepten çıkarılır. Bir başka anlatımla, böyle hallerde, İş Kanununun 18"nci maddesi uyarınca işletmesel gereklere dayalı feshin söz konusu olabilmesi için varlığı şart olan açıkça işletmesel kararın mevcudiyetinin yerine, bir nevi işverence açıklanan işletme dışı sebep ikame edilmektedir.
Somut olayda; davacının, hizmet akdinin 4857 sayılı İ.K."nun 17 maddesi uyarınca, kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek 30.12.2013 tarihi itibariyle feshedildiği görülmüştür. Davalı, davacının istifa ederek işten ayrıldığını savunarak, davacı eli ürünü yazılı ve imzalı ve de 11.11.2013 tarihli istifa dilekçesini sunmuştur. İş hukuku uygulamasında ibraname ve istifa belgeleri dar yorumlanmalıdır. Davacının, istifa dilekçesinde 02.12.2013 tarihi itibariyle iş akdinin sona erdirilmesini talep etmesine rağmen, davacının bu tarihten sonra çalışmaya devam ettiği ve dolayısıyla gerçek bir istifa iradesinden söz edilemeyeceği gibi, ayrıca davacının kıdem ve ihbar tazminatının ödenmiş olması gözetildiğinde, ortada bir ikaleden de bahsedilemeyeceği, davacı işçiye ek bir menfaat de sağlanmadığı, bu şartlar altında 2 yıl 8 ay 25 gün kıdemi olan bir işçinin işi bırakmasının hayatın olağan akışına aykırı oluşu da dikkate alındığında, istifa dilekçesine itibar edilmemiştir. Davalı tarafın savunmalarını ispatlar mahiyette, davacının iş akdinin feshine yönelik herhangi bir kayıt ya da belge sunmadığı gibi yine somut verileri içerir delil niteliğinde herhangi bir kayıt ya da belgenin de sunulmadığı tüm dosya kapsamı ile sabit olup, yargılama sürecinde toplanan tüm deliller, davacı iddiasını doğrular somut ve tutarlı davacı tanıklarının yeminli beyanları ile tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki iş akdinin davalı tarafından haklı bir nedene dayanılmaksızın sona erdirildiği ve davalı tarafından feshe konu edilen 17. maddesi gereği feshin şartlarının oluşmadığı ve davalı tarafın haklı feshin şartlarının oluştuğunu ispatlayamadığı, iş ilişkisinde işletmesel kararla iş sözleşmesini fesheden davalı işverenin Medeni Kanununun 2.maddesi uyarınca, yönetim yetkisi kapsamındaki bu hakkını kullanırken keyfi davrandığı, davacının iş akdini sona erdirme şekil ve gerekçesinin "feshin son çare olması" ilkesine aykırı olup haklı nedenlere dayanmadığı ve feshin geçersiz olduğu kanaatine varılmıştır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Alınması gereken 27,70 TL harçtan peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile kalan 2,50 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına.
6-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince 1.500,00 Tl avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yargılama masrafı olarak yapılan 130,60 TL"nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, 21.05.2015 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.