Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/15544
Karar No: 2021/1719
Karar Tarihi: 01.03.2021

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/15544 Esas 2021/1719 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/15544 E.  ,  2021/1719 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Korunması

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    K A R A R
    Davacılar vekili, davaya konu 2404 parsele davalı tarafından yapılan tecavüzün önlenmesini ve davacıların zilyetliğinin korunmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı taraf davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş, hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2014/14045 Esas 2015/22133 Karar sayılı ilamı ile,davanın TMK"nin 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması isteğine ilişkin olduğu, elatmanın önlenilmesi davalarında her elatmanın ayrı bir davanın konusunu oluşturduğu, somut olayda, davacıların Kaymakamlık makamına başvuruda bulunarak 3091 sayılı Yasa"ya göre davalıların haksız tecavüzlerinin önlenilmesini istedikleri, Kaymakamlıkça 14.07.2011 tarihli kararla her iki tarafın da talebinin reddi ile taşınmazın Hazine arazisi olması sebebiyle Maliye Hazinesi bünyesindeki Antalya Emlak Müdürlüğüne teslimine karar verildiği, infazının da sağlandığı, bu karar üzerine davacılar Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesi"nde 2011/1538 Esas ve 2012/1009 Karar sayılı dosyada, 12.10.2011 tarihinde davalıların 2010-2011 yılları yaz sezonundaki elatmalarının önlenilerek zilyetliklerinin korunmasını istedikleri, mahkemece, davanın TMK"nin 984. maddesinde belirtilen süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, davacıların eldeki davada davalıların yeniden 27.01.2013 tarihinde müdahale ettiklerini ileri sürerek dava açtıkları, artık ilk dava ile eldeki davanın konusunun aynı olduğunun ileri sürülemeyeceği, mahkemece yapılacak işin; davanın zilyetliğin korunmasına ilişkin TMK"nin 981. ve devamı maddeleri çerçevesinde incelenerek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delillerinin toplanması (gerektiğinde keşif yapılması, tanık dinlenmesi) ve değerlendirilmesi; böylece taşınmazın kim tarafından kullanıldığının, diğer deyişle üstün hak sahibinin tespiti, ve gerçekleşecek sonucuna göre davanın esası hakkında bir karar verilmesinden ibaret olduğuna işaret edilerek bozma kararı verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, taşınmaz üzerinde davacıların zilyetliğine davalının müdahalesi söz konusu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, TMK"nin 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir.
    Somut olayda, davaya konu 2404 parselde kayıtlı tarla vasıflı taşınmazın 1976 yılında yapılan 2B çalışmaları kapsamında orman sınırları dışına çıkarıldığı, 16.03.1993 tarihinde yapılan genel arazi kadastro çalışmalarında zilyedi davacılar murisi Musa Gökmen olduğu beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Hazine adına kadastro tespitinin yapıldığı, Kadastro Müdürlüğü tarafından 25.07.1994 tarihinde davacılar murisi adına yapılan kullanıcı tespitinin iptal edildiği, davaya konu taşınmazla ilgili açılan tespite itiraz davası sonrasında davaya konu taşınmazın hükmen 01.01.1996 tarihinde Hazine adına tam hisseli olarak tescil edildiği, bozma sonrası dosyaya alınan güncel tapu kayıtlarında, davaya konu ... 2404 parselin mahalle bölünmesi sebebiyle Altınkale 2404 parsel olduğu, Altınkale 2404 parselle ilgili Antalya Kadastro Müdürlüğünün 06.06.2016 tarihli yazısıyla kapatılan blok parselleri içinde kaldığından, parselin tamamının 2925 parsel içinde kaldığı, tapu kütüğünde, davaya konu 2404 parselin tamamının 2925 parsel sınırı içinde 2B gereği orman sınırı dışına çıkarılan alanda kaldığından kütük sahifesinin 02.03.2017 tarihinde kapatıldığı, davaya konu parselin içinde kaldığı belirtilen 2925 parselin ise tarla vasfıyla Hazine adına 2B tescili yoluyla 07.03.2017 tarihinde tam hisseli olarak tescil edildiği , bu parselin tapu kaydında Antalya Kadastro Mahkemesinin 2016/42 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu şerhinin yer aldığı anlaşılmaktadır.
    3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 27/1. maddesinde "Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine re’sen devrolunur" şeklindeki düzenleme gereğince bir bölgede kadastro çalışması yapılmaya başlandıktan sonra kadastro çalışması kapsamına giren taşınmazlarla ilgili uyuşmazlık konusu davalara bakan mahkeme anılan özel düzenleme gereğince görevsizlik kararı vererek dosyanın görevli ve yetkili kadastro mahkemesine gönderilmesine karar vermelidir. Kadastro çalışması başladıktan sonra yerel mahkenin görevsizlik kararı vermeyip davayı sonuçlandırması ve verdiği kararın kesinleşmesi de esasen sonuca etkili değildir. Bu şekilde kesinleşen karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. Keza HMK"nin 1. maddesindeki “....göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” şeklindeki düzenleme gereğince görev hususu yargılamanın her aşamasında ve kanun yolu incelemelerinde kendiliğinden gözetilir.
    O halde, davaya konu taşınmazın içinde kaldığı belirtilen 2925 parselin tapu kaydında Kadastro Mahkemesinin 2016/42 Esas sayılı dava dosyasında davalı olduğu şerhi yer aldığına göre, ilgili dava dosyası mahkemesinden getirtilerek, dava konusu taşınmaza ilişkin olduğunun anlaşılması halinde görevsizlik hususunun düşünülmesi ondan sonra esasın incelenmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna,
    peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 01.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi