Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2014/3125 Esas 2014/4837 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/3125
Karar No: 2014/4837
Karar Tarihi: 22.04.2014

Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2014/3125 Esas 2014/4837 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, bir şirkette işletme müdürü olarak çalışırken haczedilerek kendisine yediemin olarak bırakılan bir mahcuzun korumasından sorumluydu. Suç tarihi olan 27.10.2010'da mahcuz kayboldu ve sanık bunun sorumluluğunu üstlenmedi. Dava açıldı ve sanık hakkında muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan dava açıldı. Ancak kısa kararda nitelikli tehdit suçundan beraat ettiği belirtildi. Kabule göre, sanığın suçu TCK'nın 289/3. maddesinde tanımlanan ve sadece adli para cezası gerektiren suç olduğu düşünüldü ve hakkında önödeme işlemi yapıldı. Ancak yazılı gerekçeyle beraat kararı verildi. Temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozuldu.
Kanun maddeleri:
-TCK 289/3: \"Borçlunun koruması altındaki eşya veya paraları kötüye kullanma\"
(TCK = Türk Ceza Kanunu)

9. Ceza Dairesi 2014/3125 E. , 2014/4837 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 9 - 2012/91217
Mahkemesi : Bahçe Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 29.07.2011
Numarası : 2011/86 - 2011/213
Suç : Muhafaza görevini kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık hakkında muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan dava açıldığı halde kısa kararın hüküm kısmında nitelikli tehdit suçundan beraatine karar verilmek suretiyle hükmün karıştırılması,
2- Kabule göre de;
Borçlu şirkette işletme müdürü olarak çalıştığı sırada haczedilerek sanığa yediemin olarak bırakılan mahcuzun suç tarihinde muhafazası için gidildiğinde bulunamadığı, sanığın savunmasında mahcuzun işyeri sahibi tarafından götürüldüğünü beyan ettiği, korumak ve gözetmekle yükümlü olduğu mahcuzun götürülmesine mani olmadığı gibi İcra Müdürlüğüne herhangi bir bildirimde de bulunmayarak dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmak suretiyle mahcuzun kaybolmasına neden olan sanığın eyleminin TCK"nın 289/3. maddesinde tanımlanan ve yalnız adli para cezasını gerektiren suçu oluşturacağı gözetilip hakkında önödeme işlemi yapılarak sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçe ile beraat kararı verilmesi,
3- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "22.06.2010" yerine "27.10.2010" olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 22/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.