21. Hukuk Dairesi 2018/1830 E. , 2018/7053 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
K A R A R
A)Davacı İstemi :
Davacı vekili,müvekkilinin maluliyet aylığının kesilmesi ve geriye dönük 25.454,86TL borç çıkartılmasına ilişkin davalı kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
B)Davalı Cevabı :
Kurum vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Mahkemenin; 01.07.2004 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlandığı, davacının 2013 yılı 6.ayında 2 gün, 2013 yılı 8.ayında 1 gün sigortalı çalışması bulunması nedeniyle davacının aylığının 21.06.2013 tarihinde kesildiği, davacının tekrar 29.05.2015 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, ... SGK İl Müdürlüğü Kurum Sağlık Kurulu"nun 02.07.2015 tarihli raporu ile davacının çalışma gücünün en az %60"ını kaybettiğine karar verilip, 01.07.2015 tarihi itibariyle davacının yeniden aylık almaya hak kazandığı, 21.06.2013-20.06.2015 tarihleri arası yersiz aldığı maaş karşılığı 23.477,30TL ana para 1.887,52TL yasal faiz olmak üzere toplam 25.364,82TL borç çıkartıltığı, çıkartılan borcun 01.02.2016 tarihi itibariyle 4.438,73TL"lik kısmının tahsil edildiği, kalan 22.183,97TL"nin tahsili için davacıya borç bildirim belgelerinin gönderildiği; Anayasa Mahkemesinin 2015/105 Esas-2016/133 Karar sayılı kararından hareketle, davacının 2013 yılı 6.ayında 2 gün, 2013 yılı 8.ayında 1 gün olmak üzere 2+1 gün çalışmasının, 01.04.2014 tarihine kadar malullük aylığının kesilmesini gerektirecek nitelikte, daha iyi bir yaşam elde etme çabası ile sürekli ve düzenli bir nitelik taşımadığı, sırf 2+1 günlük çalışma nedeni ile davacının 15.06.2013 tarihinden itibaren aylığının kesilerek aylıktan yoksun bırakılması ve ödenen aylıkların iadesinin talep edilmesinin Anayasal bir hak olan sosyal güvenlik hakkı ile bağdaşmayacağı, ancak 01.04.2014-19.12.2014 tarihleri arasında 259 gün süreyle sürekli ve düzenli şekilde çalışması sebebiyle, düzenli şekilde çalışmaya başladığı 01.04.2014 tarihinden itibaren malullük aylığının kesilerek, ödenen aylıkların iadesi gerektiği, Kurumun 01.04.2014-20.06.2015 tarihleri arasında davacıya yaptığı ödemeleri talep edebileceği gerekçesine dayandığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davacıya borç kaydı çıkaran Kurum işleminin kısmen İPTALİNE, davacının yersiz ödemeden kaynaklı borcunun 15.029,15 TL olduğunun TESPİTİNE karar verilmiştir.
D) İstinaf Başvurusu :
Davalı vekili; 506 sayılı Kanunun, malüllük aylığı alanın SGDP"ye tabi olarak çalışmasına izin vermediğini, 58. Madde kapsamında, çalışmaya başlama ile aylığın kesileceğinin belirtildiğini, aylıkların talep edilebileceği gerekçesiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
E)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu;, 2004 yılı 7. aydan itibaren geçerli olmak üzere malullük aylığı bağlanan davacının 2013 yılı 6.ayında 2 gün, 2013 yılı 8.ayında 1 gün olmak üzere 2+1 gün çalışmasının, 01.04.2014 tarihine kadar malullük aylığının kesilmesini gerektirecek nitelikte, daha iyi bir yaşam elde etme çabası ile sürekli ve düzenli bir nitelik taşımadığı, nitekim davacının 10.6.2015 tarihli dilekçesi ile Kuruma başvurarak, sigortalı gösterilmesinden haberi olmadığını, sadece tabak sıyırma işini yaptığını belirttiği anlaşılmakla, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler kapsamında davacının malüllük aylığının 01.4.2014 tarihi itibariyle kesilmesi gerektiği, zira bu tarihten itibaren 259 gün süreyle hizmet akdine tabi çalışmasının bildirilmiş olduğu, buna göre davacının yersiz olduğu iddia edilen 21.06.2013-20.06.2015 dönemi aylıklarından, 01.04.2014-20.06.2015 tarihleri arasına ilişkin olan 14.361,03 TL ile 668,12 TL faiz alacağının Kurumca talep edilebileceği, fazlasından davacının sorumlu tutulmaması gerektiği sonucuna varılmakla, mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.1 bendi uyarınca esastan reddine, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verilmiştir.
F)Temyiz :
Davalı vekili, 506 sayılı yasanın 58. Madde kapsamında, çalışmaya başlama ile aylığın kesileceğinin belirtildiğini, Kurum tarafından ödenen aylıkların talep edilebileceği gerekçesiyle temyiz yoluna başvurmuştur
G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının tahsis talebi üzerine Kurum tarafından 01.07.2004 tarihinde maluliyet aylığı bağladığı, hizmet döküm cetveline göre davacının 2013 yılı haziran ayında 2 gün, ağustos ayında 1 gün, 01.04.2014-19.12.2014 tarihleri arası 4/a kapsamında sigortalı çalıştığı, Kurum"un 21.06.2013-20.06.2015 tarihleri arası ödediği aylıkları davacıdan talep ettiği, davacının maluliyet aylığının tekrar bağlanması için 29.05.2015 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, Kurum tarafından davacının 01.07.2015 tarihinden itibaren maluliyet aylığına müstehak olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır
5510 sayılı Yasa"nın geçici 1.maddesi"nde; "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ve bu Kanunla mülga 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında kabul edilir" hükmü düzenlenmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan aylığın kesilmesi ve yeniden bağlanması koşullarını düzenleyen 506 sayılı Yasa"nın 58. maddesinde; "Malullük aylığı almakta iken sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 63 üncü maddenin (A) fıkrası hükümleri uygulanır. Şu kadar ki, malullük aylıkları kesilenlerden işten ayrılarak malullük aylığı verilmesi için yazılı istekte bulunan sigortalıya aylık bağlanması, kontrol muayenesi sonunda malullüğün devam ettiğinin anlaşılması şartına bağlıdır." şeklinde düzenlenmiştir.
506 sayılı Yasa"nın 63/A. Maddesinde; "A) (Değişik: 16/10/2007-5698/2 md.) Bu Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken, sigortalı olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları çalışmaya başladıkları tarihte kesilir.
Yaşlılık aylıkları kesilenlerden yeniden çalıştıkları süre zarfında 78 inci maddeye göre prime esas kazançları üzerinden 73 üncü madde gereğince prim alınır. Yaşlılık aylıkları kesilenlerden işten ayrılarak yaşlılık aylığı verilmesi için yazılı talepte bulunan sigortalıya yeniden bağlanacak yaşlılık aylığı talep tarihini takip eden ödeme döneminden başlanarak ödenir.
Yeni aylık, eski aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara yapılan artışlar uygulanarak ikinci fıkrada belirtilen aylık başlangıç tarihi itibariyle bulunan tutarı ile emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmî aylığın toplamından oluşur. Emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmî aylık, talep tarihindeki emeklilik öncesi ve sonrası prim ödeme gün sayısı toplamı üzerinden, 61 inci maddeye göre hesaplanan aylığın emeklilik sonrası prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadardır." şeklinde düzenlenmiştir.
Davacının, çalışmayı bıraktıktan sonra yeniden tahsis talebinde bulunmadan 506 sayılı Yasa"nın 58. maddesi gereği Kurum tarafından maluliyet aylığın bağlaması mümkün olmadığından, davacının işten ayrıldıktan sonra 29.05.2015 tarihinde maluliyet aylığının bağlanması için tahsis talebinde bulunduğundan 506 sayılı yasanın 63/A maddesi gereği işten ayrılarak yaşlılık aylığı verilmesi için yazılı talepte bulunan sigortalıya yeniden bağlanacak maluliyet aylığı talep tarihini takip eden ödeme döneminden başlanarak ödeneceği hususları gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
H)Sonuç :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 04.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.