Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/333
Karar No: 2017/6940
Karar Tarihi: 16.10.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/333 Esas 2017/6940 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2017/333 E.  ,  2017/6940 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması neticesinde ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili bankayla dava dışı ... arasında imzalanan genel ticari kredi sözleşmesinde davalının kefil olarak yer aldığını, kullanılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine başlatılan takibin, davalının itirazı sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle, takibin devamına ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, itirazın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede davanın açılmadığını belirterek davanın reddini ve %40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.Mahkemece, aleyhine girişilen icra takibine davalı yanca 23.06.2010 tarihinde itiraz edildiği ve takibin davalı yönünden durması üzerine ilki 04.10.2010 tarihi olmak üzere davacı alacaklı tarafından dava dışı borçlular aleyhine bir çok defa talepte bulunularak icra dosyasında işlem yapıldığı ve böylece davalı itirazının üstünden bir yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra bu davanın açıldığı gerekçesiyle davanın ve koşulları oluşmadığından davalı yanın tazminat isteminin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 21/10/2013 gün 2013/12853 E - 2013/15166 K. sayılı ilamında: “İİK’nun 67/1. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” denilmektedir. Somut olaya bakıldığında davanın dayanağını oluşturan ... İcra Müdürlüğünün 2010/693 takip sayılı dosyasında davalı tarafın ödeme emrine itiraz dilekçesinin davacı yana tebliğe çıkarılmadığı görülmektedir. Bu durum karşısında mahkemece, davacı tarafın icra takibine itirazdan resmi şekilde haberdar olmadığından dolayı açılan davanın süresinde olduğu gözetilmeksizin yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı ile dava dışı asıl borçlu ... arasında 10.11.2014 tarihli genel ticari kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı ..."in sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, sözleşme limitinin 20.000,00 TL arttırılarak 40.000,00 TL"ye çıkarıldığı, kefillerin kefaletlerinin de 60.000,00 TL olarak belirlendiği, kredi hesabının kat edilerek borçlu ve kefile ihtar gönderildiği, borcun ödenmemesi üzerine ilamsız takip başlatıldığı, bankanın aynı alacağa ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, takip sonucunda ipoteğe konu taşınmazın ihale edildiği,davalının müşterek ve müteselsil kefil olması nedeniyle kefalet tutarı olan 60.000,00 TL üzerinden sorumlu olacağı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Limit arttırımına dayalı 2006 tarihli sözleşmede mevcut kredi limitinin aşağıda belirtilen miktar kadar arttırıldığı belirtildiğine göre, limit artış sözleşmesinde belirtilen kefalet tutarının artış miktarına ilişkin olup 10.11.2004 tarihli ana sözleşmesinin kefalet limiti olan 35.000 TL’ye son artış olan 60.000,00 TL eklenmek suretiyle kefalet limitinin 95.000,00 TL olduğu kabul edilerek değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi