10. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2931 Karar No: 2019/7403 Karar Tarihi: 26.11.2019
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/2931 Esas 2019/7403 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, İstanbul Anadolu (Kapatılan) 77. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararına uymaması nedeniyle mahkûm olduğunu belirtti. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun ilgili ilamı dikkate alınarak, ikinci bir tebligat yapılmasına gerek bulunmadığına karar verildi. Sanığın daha önce aynı suçtan dolayı açılmış başka bir davada verilip kesinleşmiş ve suç tarihinde infazda olan herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldığından, sanık lehine uygulanan kanun maddesi şartlarının bulunmaması nedeniyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin doğrudan uygulandığı ve bu tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam edilerek mahkûmiyet kararı verildiği belirtildi. Kararda, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun şekilde yapıldığı, iddia ve savunmaların tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç tipi ile yaptırımların doğru belirlendiği ve vicdani kanaatin dosya içindeki belgelerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı vurguland
10. Ceza Dairesi 2019/2931 E. , 2019/7403 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : İSTANBUL ANADOLU (Kapatılan) 77. Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile TCK’nın 191. maddesinde yapılan değişikliklerin yürürlüğe girdiği 28/06/2014 tarihinden önce işlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından dolayı verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazı amacıyla gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin tebliğine rağmen başvuruda bulunmayan sanığa, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce bu hususta ikinci bir tebligat yapılmasına gerek bulunmadığına ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 02/05/2019 tarihli ve 2018/172 esas, 2019/373 karar sayılı ilamı dikkate alınarak tebliğnamede yer alan bu yöndeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Her ne kadar dosya içeriğinde suç tarihi 21.03.2013 olarak yazılmış ise de olay tutanağının 21.04.2013 tarihinde düzenlenmiş olduğu gözetilerek inceleme yapılmıştır. Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş ve suç tarihinde infazda olan herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldığından, hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehine uygulanma şartlarının bulunmaması nedeniyle, bu suçtan dolayı ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanan ve bu tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmuş olmasının, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasına uygun olduğundan, bu husus dikkate alınarak yapılan incelemede; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı gözetilerek, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanmasının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 26.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.