BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/490 Esas 2019/312 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2018/490
Karar No: 2019/312
Karar Tarihi: 26.03.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/490 Esas 2019/312 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2018/490
KARAR NO : 2019/312
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 19/04/2018
KARAR TARİHİ : 26/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile ----- plakalı aracın ruhsat sahibi olan ------ arasında, araçtaki değer kaybı ve kazanç kaybı hususunda temlik sözleşmesi imzalandığını, temliğe konu ---- plakalı aracın --- tarihinde ---- plakalı araç şoförünün % 100 kusurlu olarak sebebiyet verdiği kazada hasar gördüğünü, ayrıca tramer kayıtlarında da davalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu hususunun sigorta şirketlerince kabul edildiğini, kaza nedeniyle aracın 9 gün onarımda kaldığını, ticari işlevini yerine getiremediğinden kazanç kaybına ilişkin alacak oluştuğunu, dava konusu kazanç kaybının sigorta şirketinden talep edilebilmesinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları' nın 'Teminat Dışı kalan Haller' başlıklı A/6. maddesinde kazanç kaybı taleplerinin teminat kapsamı dışında bırakılması nedeniyle mümkün olmadığını, bu nedenlerle temliğe konu aracın uğradığı günlük 110 TL'den olmak üzere 9 günlük kazanç kaybı zararını davalı/borçlulardan talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu, alacağın likit olduğunu, davalılar hakkında başlatılan takibe davalı tarafça itiraz edildiğini, davalıların itirazlarında haksız olduğunu, İİK m.67/2 hükmü mucibince icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini iddia ederek davalı tarafından mezkur icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazların iptali ile takibin devamına ve davalıların %20'den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı -----.vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin çok uzun zamandır araç kiralama işi ile iştigal ettiğini, davaya konu mülkiyeti şirkete ait olan ------ plakalı aracın ---ye kiralandığını, bu nedenle davanın bu şirkete ihbarı gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu'nun 3.maddesine göre kiracının işleten sıfatında olduğunu, araçtan ekonomik olarak faydalanma ve fiili olarak aracın kullanımının kiralama kontratı ile dava dışı kiracı ----.ye bırakıldığını, zilyedinin kiracı olduğunu, sözleşmenin amacına uygun olmak koşuluyla kiracının kiralanandan her türlü faydayı temin etme hakkını haiz olduğunu, müvekkili şirketin işleten sıfatı olmamakla beraber, davacı tarafın kazanç kaybına ilişkin yeterli açıklamada bulunmadığını, aracın -----.tarafından sigortalandığını, davacı tarafın taleplerinin hiçbir şekilde muhatabının müvekkili olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın davalısının sadece -----.olması gerektiğini savunarak borca itiraz ettiğini beyan edip, davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile İİK 67. Maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı, dva dışı---.---'ye ait --- --- plaka sayılı aracın karıştığı 14/01/2016 tarihli trafik kazası nedeniyle değer ve kazanç kaybına uğradığını, aracın kazanç ve değer kaybı konusunda dava dışı araç maliki ile aralarında alacağın temlik sözleşmesi imzalandığını, kazaya karışan ---- plakalı aracın sürücüsü ve işleteni aleyhine başlattıkları takibe davalıların haksız yere itiraz ettiğini belirterek davalıların itirazının iptali ile takibin devamına ve davalıların %20'den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanıp 16/10/2018 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ile ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Davacı vekili sunduğu 06/11/2018 tarihli dilekçe ile davanın açılmasından sonra davalı -----. ile sulh olduklarını, davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirmiş, davalı şirket vekili de 12/11/2018 tarihli dilekçe ile aynı yönde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekili 26/03/2019 günlü duruşmada da beyanını tekrarlamış davaya konu alacağın yargılama sırasında ödendiğini, tazminat taleplerinin de olmadığını bildirmiştir.
Taraf vekillerinin davanın konusuz kaldığı, tarafların sulh olduğu yönündeki beyanları uyarınca aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-KONUSU KALMAYAN DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar harcı 44,40 TL 'den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Taraflarca yargılama gideri talep edilmediğinden karar verilmesine yer olmadığına,
5- Taraflarca vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı ve davalı ------.tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı ve anılan davalı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı
