11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/535 Karar No: 2018/1512 Karar Tarihi: 21.02.2018
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/535 Esas 2018/1512 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, bir kişinin resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine hükmetmiştir. Ancak yapılan incelemede, hükümlünün cezaevinde olduğu bir dönemde tebligatın usulsüz yapıldığı ortaya çıkmıştır. Bu sebeple mahkeme kararı, sanığın temyiz itirazları doğrultusunda bozulmuştur. Ancak belge incelemesi yapılmadan hüküm kurulduğu, kambiyo senetlerinde sahtecilik suçunun zorunlu unsurlarının taşınması gerektiği ve yapılacak yeni bir değerlendirme gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin bir kararına atıfta bulunarak, ilgili kanun maddesinin yeniden değerlendirilmesinin gerekliliği vurgulanmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi ve 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesidir.
11. Ceza Dairesi 2016/535 E. , 2018/1512 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
UYAP ortamından yapılan araştırmaya göre, gerekçeli kararın tebliğ edildiği 07.02.2014 tarihinde sanığın cezaevinde hükümlü olduğunun anlaşılması karşısında, yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmış ve sanığın temyizi süresinde kabul edilmiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu, kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen zorunlu unsurları taşıması gerektiği, zorunlu unsurların eksikliği halinde belgenin özel belge niteliğinde olacağı ve suç konusu çekin dosyadaki fotokopisinde keşide yerinin bulunmadığı cihetle; suça konu çekin duruşmaya getirtilip incelenerek, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının ve zorunlu unsurları ihtiva edip etmediğinin belirlenmesi, belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içinde bulundurulması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.