17. Hukuk Dairesi 2016/7760 E. , 2019/2284 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların maliki, işleteni ve ..."si olduğu aracın davacı ... idaresindeki araçla karıştığı kazada davacı ..."in yaralandığını belirterek kazada yaralanan ... için 15.000,00 TL, ... için, 70 yaşındaki eşinin başına gelen olay ve bu olaya bağlı olarak yaşadığı sıkıntılara karşılık olarak 7.000,00 TL, müvekkillerinden ...ve ..."nün çocukları olan ..., ... ve ... için yine kaza kaynaklı olarak yaşadıkları zor günler ve çektikleri acıya karşılık 5.000,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan alınarak davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne, davacı ... için 5.000,00 TL, davacı ... için 2.000,00 TL, davacı ... için 1.000,00 TL, davacı ... için 1.000,00 TL ve davacı ... için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... İnş. Taah. Med. Gıda. San. Tic. Ltd. Şti. ve ..."dan müteselsilen ve müştereken alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
BK"nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir edilen manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 28/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.