8. Hukuk Dairesi 2015/1503 E. , 2015/3625 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın aidiyetinin tespiti
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının reddine dair .. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 02.05.2013 gün ve 270/323 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalıların muris ...in mirasçıları olduklarını, davacının ..."e ait olan... İli, Merkez İlçe,...Köyü, 882 parsel sayılı taşınmazın davalılar dışında kalan mirasçılarına ait olan paylarını satın aldığını, üzerine ev ve eklentiler yaptığını, taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi için dava açtığını, taşınmaz üzerindeki ev ve eklentilerin davacı tarafından yapıldığını davalıların kabul etmediği için bu davayı açmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek, taşınmaz üzerindeki yapıların davacı tarafından yapıldığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ..., ev ve eklentilerin yapılması için gerekli parayı o tarihte Kuşadası"nda yaşayan kendisinin ölen eşi ..."in gönderdiğini, taşınmazın bulunduğu yerde oturan davacının, eşinin nam ve hesabına dava konusu evi yaptırdığını, diğer su basmanı bitmiş olan binanın da iştirak halinde mülkiyete konu olduğunu savunmuştur.
Diğer davalılara usulüne uygun olarak duruşma gün ve saatini bildirir tebligatlar yapıldığı halde duruşmalara gelmemişler ve davaya herhangi bir cevap da vermemişlerdir.
Mahkemece, davada taraf teşkili zorunluğu yerine getirilmediğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, muhdesatın tespiti istemine ilişkindir. Taşınmaz üzerindeki muhdesatın tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Muhdesat tespiti davalarında ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan diğer tüm tapu maliklerinin veya mirasçılarının davada taraf olmaları zorunludur.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya içeriğindeki tapu kaydı incelenmesinde; dava konusu muhdesatın üzerinde yer aldığı, 882 parsel sayılı taşınmaz
elbirliği mülkiyet halinde 15.03.2004 tarihli intikal ile ...,. .., .. ..., .... ve 07.01.2010 tarihli satış sureti ile pay temliki ve birleştirme sonucu .... adlarına kayıtlıdır. Tapu kayıt maliklerinden ... 13.01.2010 tarihinde ve Seher Dağkuş ise 24.01.2004 tarihinde vefat etmişler ve her iki murise ait dosya içerisinde bulunan mirasçılık belgelerine göre de malik murislerin tüm mirasçıları tapu kaydındaki diğer elbirliği tapu malikleri ile birlikte söz konusu bu davada yer almışlardır. Bu durumda davaya dahil edilmesi gereken başka bir tapu maliki yoktur.
Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazın güncel tapu kaydına göre tüm malikleri davada yer aldıklarından taraf teşkilinin sağlandığının kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş davanın taraflarının gösterdikleri ve gösterecekleri tüm delilleri toplanarak, gerekirse yerinde keşif incelemesi yapılarak, yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile ve konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.