16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8902 Karar No: 2019/5836 Karar Tarihi: 30.09.2019
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/8902 Esas 2019/5836 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar bir taşınmazın bir bölümü hakkında tescil istemiyle dava açmışlar ancak mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Mahkemece, taşınmazın 2010 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında yol olarak gösterilip kesinleştiği gerekçesiyle davanın makul sürede açılmadığı ve iktisap süresinin dolmadığı nedenleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak kadastro öncesi nedenlere dayanarak dava açılmasını süre yönünden kısıtlayan bir düzenleme bulunmadığı göz önüne alınarak, mahkemenin davanın esasına girerek inceleme ve araştırma yaparak karar vermesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararın kanun maddeleri ise şu şekildedir: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi (10 yıllık sınırlama), ve CMK Madde 326 (hükmün bozulmasının gerekliliği).
16. Hukuk Dairesi 2016/8902 E. , 2019/5836 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar ... ve ..., ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 2010 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 2010 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilip kesinleştiği dava tarihine kadar geçen süre içinde hak arama yoluna başvurulmadığı, böylece davanın makul sürede açılmadığı gibi, tespit tarihinden itibaren 20 yıllık iktisap süresinin de dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yasalarımızda hakkında tutanak düzenlenmeyen yerlere ilişkin olarak, kadastro öncesi nedenlere dayanarak dava açılmasını süre yönünden kısıtlayan bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durum karşısında, davacının kadastrodan önceki nedenlere dayanarak dava açtığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık sınırlamanın, hakkında kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlara ilişkin olduğu göz önüne alınarak, mahkemece davanın esasına girilerek, iddia ve savunma doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.