2. Ceza Dairesi Esas No: 2019/1007 Karar No: 2019/10943 Karar Tarihi: 19.06.2019
Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığını bozma - mala zarar verme - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/1007 Esas 2019/10943 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, suça sürüklenen çocuğun gece vakti mala zarar verme suçunu işleyerek bir iş yerine girdiği ve içerisindeki paraları aldığına karar verdi. Mağdurun, soruşturma aşamasında zararın giderildiğine veya giderilmesini talep etmediğine dair bir beyanı bulunmamaktadır. Ancak, mahkeme sosyal inceleme raporu almadan veya gerekçesi kararda gösterilmeden karar verdiği için bu hüküm bozuldu. Ayrıca, suça sürüklenen çocuğun aşamalardaki ifadelerinden suça konu iş yerinin dayısına ait olduğunu ve annesinin de ortak olduğunu savunduğu, bu nedenle mağdurun ve suça sürüklenen çocuğun annesinin duruşmada dinlenilip, TCK'nın 167. maddesindeki şahsi cezasızlık sebeplerinin araştırılması gerektiği belirtildi. Dahası, suça sürüklenen çocuğun daha önce kesinleşmiş hapis cezası mahkumiyeti olmadığı için hüküm TCK'nın 50/1-f maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevrilmelidir. Kanun maddeleri: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi, Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri, TCK'nın 167. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 50/1-d
2. Ceza Dairesi 2019/1007 E. , 2019/10943 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya kapsamından, suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde gece vakti, suç saati itibariyle kapalı olan mağdura ait iş yerine elektrik direğinden tırmanıp penceresinden girdiği ve iş yeri içerisindeki dolabın kilidini yamultarak açıp içerisindeki paraları aldığının anlaşılması nedeniyle, tebliğnamedeki “2. no’lu” bozma düşüncesi ile mağdurun soruşturma aşamasında alınan ifadesinde, zararın giderildiğine veya giderilmesini talep etmediğine dair bir beyanının bulunmadığı gibi suça sürüklenen çocuğun da aşamalarda alınan ifadelerinde zararı giderdiğine veya gidermek istediğine dair herhangi bir beyanının bulunmaması karşısında, tebliğnamedeki “3. no’lu” bozma düşüncesine iştirak edilmemiş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/11/2018 tarihli ve 2016/6-986 E., 2018/554 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılması gerekli olduğu halde, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan veya alınmaması durumunda gerekçesi kararda gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Suça sürüklenen çocuğun aşamalarda alınan ifadelerinde, suça konu iş yerinin dayısına ait olduğunu ve annesinin de ortak olduğunu, iş yerini dayısı ve annesinin birlikte çalıştırdığını savunduğu, mağdurun da soruşturma aşamasında alınan ifadesinde, suça sürüklenen çocuğun yeğeni olduğunu beyan etmesi karşısında, mağdur ...’nun ve suça sürüklenen çocuğun annesinin duruşmada dinlenilip, suça sürüklenen çocuğun savunması doğrultusunda beyanları alınarak TCK’nın 167. maddesindeki şahsi cezasızlık sebeplerinin somut olayda bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, 3- Suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydındaki suç tarihi itibariyle kesinleşmiş olan ilamlarının adli para cezası ile TCK’nın 50/1-d. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara ilişkin olduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan ve suç tarihi itibariyle kesinleşmiş hapis cezası mahkumiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuğun hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından mahkûm edildiği kısa süreli hapis cezalarının, aynı Kanunu"nun 50/1. fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğu gözetilmeden yasal ve dosya içeriğine uygun olmayan gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 19/06/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.