16. Hukuk Dairesi 2016/5298 E. , 2019/5832 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 121 ada 65 parsel sayılı 11.200.00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeni ile davalı Hazine adına, 121 ada 61 parsel sayılı 2.450,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/3"şer pay halinde Ahmet Bozkuş mirasçıları, ... mirasçıları ve ... mirasçıları adına tespit edilmiştir. Davacı ..., 121 ada 61 parsel sayılı taşınmazın tamamının ve 121 ada 65 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünü irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle murisi ... mirasçıları adına tescili istemi ile dava açmıştır. Davacı ... tarafından irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 121 ada 65 parsel sayılı taşınmazın bir bölümün tapu kaydının iptali ile murisi ... mirasçıları adına tescili istemiyle Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan davada tutanağın kesinleşmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dava dosyası Kadastro Mahkemesine devredilmiştir. Kadastro Mahkemesince davalar birleştirilerek ve "taraf koşulu yerine getirilmeden esasa girilip hüküm kurulamayacağına" değinilen usule ilişkin Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davaların kabulüne, çekişmeli 121 ada 61 ve 65 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptaline, 04.08.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4.446,05 metrekarelik kısmın 121 ada 65 parsel sayılı taşınmazdan ayrılıp 121 ada 61 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine ve 121 ada 61 parsel sayılı taşınmazın Ahmet Bozkuş mirasçıları adına, aynı fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 2.763,41 metrekarelik kısmın 121 ada 65 parsel sayılı taşınmazdan ayrılarak yeni bir parsel numarası ile Şaban Gökkaya mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, (C) harfi ile gösterilen bölümün de tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz davası olup, temyize konu 121 ada 65 parsel sayılı taşınmaz, ihdasen oluşan 1940 tarihli tapu kaydı nedeniyle hali arazi vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Mahkemece, davalının dayandığı tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı araştırılmaksızın, çekişmeli taşınmazın temyize konu (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümleri üzerinde lehine tescil kararı verilen davacılar yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, tespite esas davalının dayandığı tapu kaydı tedavülleri ile birlikte getirtilerek mahallinde yöntemince uygulanmamış, davalı Hazinenin aynı tapu kaydına dayanarak Kurşunlu Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 1977/120 Esas, 1979/199 Karar sayılı dosyası ile davacılara karşı açmış olduğu men"i müdahale ve ecrimisil dosyasındaki harita uygulanıp dava konusu taşınmaz bölümleri ile aynı yer olup olmadığı yöntemince belirlenmemiş, çekişmeli taşınmaza komşu olan parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilmemiş, soyut nitelikteki yerel bilirkişi ve tanık anlatımları ile taşınmazın kullanım durumunu ve toprak yapısını açıklama bakımından yetersiz, denetime elverişli olmayan ziraatçı bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, davalı Hazinenin dayandığı 12.01.1940 tarih ve 12 sıra numaralı tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile varsa haritası ve komşu parselere ait onaylı tutanak örnekleri, tutanakları kesinleşmiş ise tapu kayıtları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ile ziraat bilirkişisi ve teknik bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte, davalının dayandığı tapu kaydının tüm sınırları tek tek okunup yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle mahallinde uygulanmaya çalışılmalı, uygulamada komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanaklarından yararlanılmalı, keşifte gösterilen sınırlar teknik bilirkişiye işaret ettirilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiye, uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli; uygulama sonucunda, çekişmeli taşınmazın tapu kayıt kapsamında ve Kurşunlu Sulh Hukuk Mahkemesinin 1977/120 Esas, 1979/199 Karar sayılı dosyası ile belirlenen el atılan kısım içerisinde kaldığının anlaşılması halinde, söz konusu men"i müdahale dosyasının kesin hüküm teşkil edip etmeyeceği tartışılmalı, aynı zamanda tapulu taşınmazların zilyetlikle kazanılamayacağı değerlendirilmeli; çekişmeli taşınmazın tapu kayıt kapsamında ve Sulh Hukuk Mahkemesindeki davada belirlenen elatılan kısım içerisinde kalmadığının anlaşılması halinde, yöntemince zilyetlik araştırması yapılmalı, bu bağlamda; çekişmeli taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp tamamlandığı hususlarında mahalli bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişisinden, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.