17. Hukuk Dairesi 2018/3579 E. , 2019/2277 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı görev yönünden davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirkete sigortalı olan 2 nolu dairede 16/08/2012 tarihinde davalıların maliki olduğu 3 ve 4 nolu dairelerin tesisat ve pis su giderlerinden sızan sular nedeniyle oluşan hasar için müvekkili şirketin sigortalısına 16/09/2012 tarihinde 2.047,50 TL tazminat ödediğini, sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalılar hakkında ödenen hasar bedelinin tahsili için ... 13. İcra Müdürlüğünün 2013/8792 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalıların haksız itirazlarının iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
Davalı taraf, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu ileri sürülen davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı ..., bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Davacı taraf, davalıların maliki olduğu 3 ve 4 nolu dairelerin tesisat ve pis su giderlerinden sızan sular nedeni ile oluşan hasar bedelini ödediğini belirterek kat maliklerinden alacak isteminde bulunmuştur. Mahkeme tarafından, konutların bulunduğu binaya ilişkin tapu kayıtları getirtilmiş tapu kayıt örneğinden, anataşınmazda kat irtifakının kurulu olduğu anlaşılmaktadır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 19. maddesinde, her kat malikinin anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun"un Ek 1. maddesinde, "kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi"nde çözümleneceği" düzenlemesine ve 17/3. maddesinde ise "kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi anagayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır" düzenlemesine yer verilmiştir. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; davalı daireleri ile davacıya sigortalı dairenin bulunduğu binada kat mülkiyetine geçilip geçilmediğinin ilgili tapu müdürlüğünden sorulup kayıtların getirtilmesi; davaya konu hasar tarihi itibariyle kat mülkiyetine geçildiğinin tespiti halinde, uyuşmazlığın 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"ndan kaynaklandığının gözetilmesi; yapılacak araştırmada, kat mülkiyetine geçilmediğinin saptanması halinde ise, KMK"nun 17/3. maddesi gereği, hasar tarihi itibariyle anataşınmazın üçte ikisinin fiilen kullanılmaya başlanılıp başlanmadığının araştırılması ve üçte ikilik kullanımın olması halinde, uyuşmazlığa yine kat mülkiyeti hükümlerinin uygulanacağı dikkate alınarak, davada Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan uyuşmazlığın esası incelenerek sonucuna göre hüküm kurulması üçte ikilik kullanımın olmaması halinde ise ihtilafa Asliye Hukuk Mahkemesi bakması gözetilerek karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 28.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.