
Esas No: 2016/2124
Karar No: 2018/2323
Karar Tarihi: 26.03.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/2124 Esas 2018/2323 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
....
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.08.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, tarafların müştereken malik oldukları 2 adet taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.
Aynı yasanın “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
“Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
Somut olaya gelince, tefhim edilen hükümde, depo edilen miktara ilişkin olarak “...muhdesat bedelinin karar kesinleştiğinde dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davalıya ödenmesine” karar verildiği halde, gerekçeli kararda bu miktara faiz yürütülmeden “...muhdesat bedelinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya ödenmesine” dair hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, yazılı olduğu üzere, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki oluşturacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.