18. Hukuk Dairesi 2015/22547 E. , 2016/11851 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Y A R G I T A Y K A R A R I
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da hüküm kurmaya elverişli değildir.
Şöyle ki;
1-Dosyadaki bilgi ve belgelerden, dava konusu taşanmaza 1968 yılında meydana gelen su taşması sebebiyle ıslah çalışmaları kapsamında 1970 yılında el atıldığı anlaşılmaktadır. 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Geçici 6. maddesinin 1. ve 2. fıkrasında "Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması halinde taşınmazın bedeli, taşınmazın el koyma tarihindeki nitelikleri esas alınmak ve bu Kanunun 11 inci ve 12 nci maddelerine göre hesaplanmak suretiyle tespit edilir." hükmü öngörülmüştür.
Dava konusu taşınmazın 1970 yılı itibariyle 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içinde bulunup bulunmadığının, bu tarih itibariyle kesinleşmiş imar planı içinde olmadığının anlaşılması halinde belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber belediye ve altyapı hizmetlerinden (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd. gibi) yararlanıp yararlanmadığının, özellikle etrafının meskûn olup olmadığının, taşınmaz belediye nazım imar planı içinde ise, Yargıtay
İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 17.04.1998 gün ve 1996/3-1998/1 sayılı kararı uyarınca bu plan kapsamına alındığı tarih ve plandaki konumunun, hangi amaçla plan kapsamına alındığının, yerleşim merkezlerine uzaklığının, alt yapı hizmetlerinden yararlanma ve ulaşım imkanlarının kullanma şekli itibariyle iskan amacına yönelik yapılaşma ihtimalinin belediye başkanlığından araştırılarak bu konuda taraflara delillerini ibraz etmek üzere süre verildikten ve hava fotoğrafları da getirtilmek suretiyle dava konusu taşınmazın 1970 yılı itibariyle niteliği tespit edildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle arsa olarak kabul edilerek bedel tespiti,
2-363 ada 39 parsel sayılı taşınmaz için aynı nedenle ... Büyükşehir Belediyesine açılan ve ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.01.2014 günlü ve 2012/529-2014/7 sayılı karar Dairemizin 25.11.2014 tarih ve 2014/9865-2014/16971 sayılı kararı ile bozulmuş, bozmaya karşı karar düzeltme talebi Dairemizin 07.03.2016 tarih, 2015/6106 -2016/3889 sayılı kararıyla reddedilmiştir. Sözkonusu dosyanın dava dosyası içine getirtilerek davalı idare tarafından el koyma olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, el koyulmuş ise ne kadarına el koyulduğu yönünden dosyanın değerlendirilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi
3-Kabule göre de; mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre Kamulaştırma Kanununun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11.maddesinin 1.fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, değerlendirme gününden önce özel amacı olmayan emsalin satış değerinin tesbiti ve bu tespitte etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin tespiti gerekmektedir.
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, somut emsal olarak incelenen Kocavilayet Köyü 133 parsel sayılı taşınmazın 23.01.2007 tarihli satışının serbest bir satış olmadığı, alıcısının ... Tur. Otelcilik A.Ş. olduğu ve aynı anda dokuz taşınmazın da adı geçen şirket tarafından satın alındığı gözetildiğinde alımın ticari amaçlı olduğu ve taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığı izlenimini uyandırmaktadır. Bu sebeple bilirkişi kurulunun emsal seçimini isabetli yaptıklarından sözedilemez. Emsalin özel amaçlı olmayan, özel nitelikleri bulunmayan taşınmaz satışlarından seçilmesi gerekirken bu hususlar dikkate alınmadan düzenlenen bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 01.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.