23. Hukuk Dairesi 2015/9491 E. , 2016/1682 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacının açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin raf ve market donanımları üretim ve pazarlaması alanında faaliyet gösterdiklerini, şirketler arasında organik bağ bulunduğunu, her iki şirketin hammadde fiyatlarındaki dalgalanma, işçilik maliyetlerindeki artış, kıdem tazminatlarının yüklü olması, şirket kârlılığının azalması gibi ekonomik darboğaza girdiğini ve borca batık hale geldiklerini, sunulan iyileştirme projesi kapsamında şirketlerin mali durumunun düzelebileceğini ileri sürerek, her iki şirket yönünden tedbir kararı verilmesini ve iflaslarının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, borca batıklıktan kurtulan davacı ... "nin iflas erteleme talebinin reddine, davacı ..."nin iflasının bir yıl süreyle ertlenmesine dair verilen karar, bir kısım müdahiller vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 22.02.2013 tarih ve 2012/6341 E., 2013/1009 K. sayılı ilamıyla, dosyanın incelenmesinde borca batıklığın saptandığı, ancak iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu yönündeki tespitin yerinde olmadığı, davacıların borca batıklık nedeni olarak gösterdiği hususların bir kısmının, şirketlerle doğrudan ilgili bulunmayan, piyasa koşullarına ilişkin olup davacıların bu koşullara müdahalesinin söz konusu olamayacağı, piyasa koşullarının erteleme suretiyle davacının alacaklılarına yüklenemeyeceği, öte yandan, zaten borçların teminatı durumunda bulunan aktiflerin paraya çevrilmesi yolu ile kaynak girişi sağlanacağı iddiasının da mali anlamda uygun görülebilecek bir çözüm tarzı olmadığı, diğer taraftan davacı şirketlerin ticari kayıtlarının sağlıklı olmadığının raporlarda da vurgulandığı, tek bir tedarikçiye yapılan yüklü miktardaki ödemenin de şüphe uyandırır nitelikte görüldüğü, somut olayda bilirkişilerce projenin bu haliyle ciddi ve inandırıcı bulunmadığı görülmüş ve revize proje sunulması istenmiş ise de iflasın ertelenmesi davalarında iyileştirme mahkemenin ya da bilirkişilerin görevi olmayıp, davacıların iddiaları çerçevesinde değerlendirme yapılması ve varılacak sonuca göre bir hüküm oluşturulması gerektiği, açıklanan nedenlerle mahkemece, davacılarca sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı ve süreç içindeki uygulamaların projede gösterilen iyileştirme unsurlarına uygun bulunup bulunmadığı hususunda somut verilere dayalı, teknik, denetime elverişli ve detaylı bir inceleme için, dosyanın oluşturulacak yeni ve uzman bir heyete tevdii ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmelerle yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; borca batıklık durumunun tespiti için bilirkişi heyeti oluşturularak alınan raporda, borca batıklık durumunun devam ettiği, alınan son kayyım raporuna göre (-) 3.429.387,31 TL miktarında borca batık durumda olduğu, son alınan kayyım raporu da dikkate alındığında, sunulan iyileştirme projesindeki hedeflerin gerçekleşmediği, bu haliyle iyileştirme projesinin inandırıcılığının kalmadığı, şirketin faaliyet merkezindeki makine ve tesisatları söktüğünün kayyım tarafından tespit edildiği, projenin uygulanma ve borca batıklıktan çıkmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davacı ... iflas erteleme talebinin reddine iflasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı ... vekili temyiz etmiştir.
Gerekçeli karar başlığında 10.01.2011 olan dava tarihinin, 06.02.2014 olarak yazılmış olması, HMK"nın 304. maddesi uyarınca tarafların başvurusu üzerine veya re"sen düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.