20. Hukuk Dairesi 2015/11122 E. , 2017/1316 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve ... (...) Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, 18.03.2005 tarihli dilekçesiyle sınırlarını bildirdiği ... Beldesinde bulunan 1500 m2 yüzölçümündeki taşınmazın genel kadastroda tapulama dışı bırakıldığını, müvekkilinin emek ve para sarf ederek temizleyip, imar ve ihya ettiğini, o günden sonra tarım alanı olarak malik sıfatıyla zilyet ettiğini, müvekkili yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince müvekkili adına tapuya tescilini istemiştir. Hazine dava konusu taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 04.10.2005 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde (A) ile gösterilen 1735 m² yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline, aynı krokide (B) ile gösterilen 231 m² yüzölçümündeki bölümün Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine bu bölümün 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığının yazılmasına ilişkin verilen karar, Hazine vekili tarafından (A) bölümüne ilişkin temyiz edilmekle, 20. Hukuk Dairesinin 26.03.2009 gün ve 2009/2241 - 5142 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...en eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen streoskopik çift hava fotoğraflarının streoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, taşınmazın eski ve yeni niteliği konusunda jeoloji mühendisinden de ayrıntılı rapor alınmalı, keşif sırasında taşınmazı çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dava dosyası içine konulmalı, davanın açıldığı tarihten önce ya da sonra Hazine yetkilileri tarafından hazırlanan idarî tahkikat ve haksız işgal (ecrimisil) tutanakları varsa bu tutanaklar da yerine uygulanıp tutanaklarda ismi yazılı kişiler tanık sıfatıyla dinlenilmeli, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırması usûlüne uygun olarak yapılmalı, sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda ziraat mühendisinden Kanunun amacına uygun rapor alınmalı...” denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra taşınmazın maki tefrik sahasında kaldığı ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 2004/1 E. - 2010/1 K. sayılı kararı ve 6831 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 5. maddesi ile eklenen ek madde 10 uyarınca zilyetlikle kazanılamayacakları gerekçesiyle davanın reddine ve fen bilirkişi ... tarafından düzenlenen 04.10.2005 günlü rapor ve krokide (A) ile gösterilen 1735 m² ve (B) ile gösterilen 231 m² taşınmazların Hazine adına tesciline, (B) bölümünün beyanlar hanesine bu bölümün 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığının şerh olarak yazılmasına karar verilmiş, hüküm ... (...) Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20/05/2013 gün ve 2012/14005 E. - 2013/5803 K. sayılı bozma kararında; çekişmeli taşınmazın (B) bölümüne ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verildiği gibi taşınmazın (A) bölümünün orman tahdidi dışında olduğu mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucunda tespit edildiğinden, zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğu, arazi kadastrosu sırasında kayalık niteliğiyle tesbit harici bırakıldığı, düşük eğimli olduğu, 1958 yılı hava fotoğrafında maki karakterinde bitki örtüsü bulunduğu, üzerinde 18 ve 20 yaşlı meyve ağaçlarının bulunduğu, imar ve ihyasının tamamlanarak imar planına alındığı 2001 yılına kadar 20 yıldan fazla süreyle fasılasız ve nizasız malik sıfatıyla zilyet edinildiği anlaşıldığından, bu bölüme ilişkin davanın kabulünün gerektiğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, ..., ..., ... Köyünde bulunan ve fen bilirkişisi ..."ın 04/10/2005 tarihli krokili raporunda A harfi ile gösterilen 1.735 m2"lik kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı raporda B harfi ile gösterilen 231 m2"lik kısmın Medeni Kanunun 713/6 maddesi uyarınca Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, raporda B harfi ile gösterilen 231 m2"lik bu kısım üzerine "6831 sayılı kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkartılan yerdir" şerhinin tapu kaydının beyanlar hanesine şerh olarak yazılmasına karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve ... (...) Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, arazi kadastrosunda tapulama harici bırakılmış taşınmazın, imar ve ihya ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince tapuya tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi, daha sonra 1976 yılında yapılıp, ekip çalışmaları 23.04.1977, komisyonun itirazların incelenmesine ilişkin çalışmaları da 13.04.1982 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 1987 yılında yapılıp dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon, sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2896 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi de, 1956 yılında yapılmış ve sonuçları 14.10.1956 – 14.11.1956 tarihleri arasında ilân edilmiş ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiş, taşınmaz kayalık niteliğiyle tescil harici bırakılmıştır.
1) Davalı Hazinenin temyiz itirazları yönünden;
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
2) Davalı Belediye Başkanlığı"nın temyiz itirazları yönünden ise;
Davalı belediye başkanlığı tarafından hüküm temyiz edilmiş ise de davanın kısmen kabulüne, 04.10.2005 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde (A) ile gösterilen 1735 m² yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline, aynı krokide (B) ile gösterilen 231 m² yüzölçümündeki bölümün Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine bu bölümün 6831
sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığının yazılmasına ilişkin verilen 2006 tarihli kararın Hazine vekili tarafından (A) bölümüne ilişkin temyiz edildiği, davalı belediye başkanlığı tarafından temyiz edilmediğinden temyiz eden yönünden kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı Hazine"nin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,
2) Yukarıda ikinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı Belediye Başkanlığı"nın temyiz DİLEKÇESİNİN REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/02/2017 günü oy birliği ile karar verildi.