3. Hukuk Dairesi 2019/5296 E. , 2019/10429 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, ... hamamı isimli işyerini işlettiğini, fatura yüksek geldiğinden itiraz ettiğini, su sayacının söküldüğünü, ... Şube Müdürlüğünün raporunda "tamburlarının sarfiyat ile alakasız boşa döndüğü" tespitinin yapıldığını, suyun kesilmemesi için ödeme yapmak durumunda kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere baskı altında ödenen 11.300.00.-TL ödeme tarihinden reeskont faizi ile tahsiline ve 17.660.00.-TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir .
Davalı, davanın reddini istemiştir .
Mahkemece, davacının istirdat davasının reddine, 307.04.-TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Anılan karar Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2013/8210 Esas - 2013/19842 Karar sayılı ve 21/11/2013 tarihli kararı ile; "...Sayacın bozuk olduğu ve davacının bir miktar su kullanımı olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.Sorun kullanılan suyun miktarının tespitinin ne şekilde yapılacağıdır. O halde mahkemece davalı belediyenin ilgili dönemleri içeren 2007-2008 ve 2009 yılları Belediye Meclis Kararları ve su satış tarifeleri uygulama esaslarına dair düzenlemeler gözetilerek davacının fiilen kullanmaya başladığı tarihde araştırılarak tüketilen su miktarı saptanmalı, yaptığı ödemeler de gözetilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Anılan yön gözetilmeksizin yürürlükten kalkmış ve dava konusu dönem itibariyle yürürlüğü olmayan su satış nizamnamesi esas alınarak karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir..." gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulmuştur. Dosyaya sunulan ve hukukçu, mimar, mali müşavir bilirkişiler tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda davacı tarafından 12.281.74.-TL fazla ödeme yapıldığı belirtilmiş, rapor mahkemece hükme dayanak alınmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile,
11.300-TL alacağın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
alacağın 4.000,00-TL’sine ödeme tarihi olan 27/10/2009 tarihinden,
alacağın 2.000,00-TL’sine ödeme tarihi olan 01/12/2009 tarihinden,
alacağın 2.000,00-TL’sine ödeme tarihi olan 29/12/2009 tarihinden,
alacağın 2.000,00-TL’sine ödeme tarihi olan 03/02/2010 tarihinden,
alacağın 1.300,00-TL’sine ödeme tarihi olan 02/03/2010 tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir .
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Mahkemece uyulan bozma kararında davacının fiilen su kullanmaya başladığı tarihin belirlenmesi, kullanılan suyun miktarının bu tarihe göre tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir . Hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda ise, davacının sayaç mühürleme tutanağının düzenlendiği 24/11/2008 tarihinden itibaren fiilen su kullandığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davacının, dosyada yeralan 24/10/2011 tarihinde Cumhuriyet Savcısı huzurunda verdiği ifadesi " bu sayacı ben fiili olarak kullanmaya başladığım 2008 yılının 3. ayında taktırmıştım" şeklindedir. Bu beyan davacıyı bağladığından, suyun fiilen kullanılmaya başlandığı tarih de 2008 yılının mart ayı olarak kabul edilmelidir .
Mahkemece, bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak, davacının beyanının bağlayıcı olduğu gözetilerek, davacının ödemesi gereken su bedeli ile davacıya iadesi gereken bedelin tespitinin sağlanması ve sonucuna uygun şekilde karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir .
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.