Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2386
Karar No: 2022/5148
Karar Tarihi: 22.03.2022

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/2386 Esas 2022/5148 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, davacıların dava konusu taşınmaza henüz fiilen el atılmadığını belirtse de, uzun yıllar boyunca imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas yoluna gidilmeyerek idarenin pasif ve suskun kalmasıyla mülkiyet hakkının özüne dokunulduğu sonucuna vardı. Bu nedenle, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini isteyebileceği belirtildi. Bu nedenle, dava konusu taşınmazın aynına ilişkin bu davaya bakmak adli yargının görevi olduğu kararlaştırıldı.
Kanun Maddeleri:
- 6745 sayılı Kanunun 34. maddesi ile mülga olan Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesinin 10. fıkrasının 3. cümlesinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
- Kamulaştırma Kanunu'nun ek 1. maddesinin birinci fıkrasındaki ''Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkanları dahilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya herhalde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6’ncı maddesindeki uzla
5. Hukuk Dairesi         2021/2386 E.  ,  2022/5148 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekilince istenilmiş olmakla duruşma için belirlenen 22.03.2022 günü temyiz eden davacılar vekili ile aleyhine temyiz olunan davalı idareler vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

    - K A R A R -

    Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince; dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı, bu itibarla yargı yolu bakımından dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak 49 parsel sayılı taşınmaz yönünden yargı yolu bakımından dava dilekcesinin görev yönünden reddine karar verilmiş ise de;
    Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre; dava konusu 49 parsel sayılı taşınmaza fiilen el atılmadığı ve dosya içerisinde mevcut Çorlu Belediye Başkanlığı'nın 04.02.2009 günlü yazısına göre, 49 parsel sayılı taşınmazın 11.04.2006 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ağaçlandırılacak alanda kaldığı, 07.04.2010 tarihli Belediye Meclis kararı ile de imar planında değişiklik yapılarak bir kısmının mezarlık alanına, bir kısmının da ağaçlandırılacak alana çevrildiği anlaşılmıştır.
    13.11.2008 tarihinde açılan davada 20.08.2016 tarihli 6745 sayılı Kanunun 34. maddesi ile mülga olan Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesinin 10. fıkrasının 3. cümlesinin uygulanma imkanı bulunmadığı gibi bu hüküm yerine 6745 sayılı Kanunun 33. maddesi ile eklenen Kamulaştırma Kanunu'nun Ek 1. maddesinin birinci fıkrasındaki ''Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkanları dahilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya herhalde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6’ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanunu'nda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir.'' hükmünün, Anayasa Mahkemesi'nin 05.04.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanan 20.12.2018 gün ve 2016/181 Esas, 2018/111 Karar sayılı kararı ile ''Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6’ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanunu'nda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir.'' kısmı da iptal edilmiştir.
    Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nın 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu, bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır.
    Bu itibarla dava konusu taşınmazın uzun yıllardan beri kamu hizmetine tahsis edilmiş olması nedeniyle, fiilen el atılmamış olsa dahi mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, taşınmazın aynına ilişkin bu davaya bakmak adli yargının görevidir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle, adli yargı görevli olduğundan işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiğinden,
    Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temyiz eden davacılar yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.815,00-TL vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 22/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi