13. Hukuk Dairesi 2015/13355 E. , 2017/2809 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, ..."a ait olan ancak diğer davacı ..."ın kiracı olarak ikamet ettiği evde 15/05/2012 günü yangın çıktığını, yangının mutfakta bulunan buzdolabının motor aksamında başladığını ve evin diğer bölümlerine sirayet ettiğini, Yangın anında eşinin evde bulunduğunu ve yoğun duman nedeni ile krom zehirlenmesi geçirdiğini, halen tedavi gördüğünü bu nedenle davalıya ait buzdolabıdan kaynaklanan yangın dolayısıyla oluşan zarar nedeni ile ..."ın maddi zararına karşılık 8.000,00 TL, ... ve ..."ın maddi zararına karşılık 8.000,00 TL , ..."ın manevi zararına karşılık 8.000,00 TL"nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne,karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi, Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti İmalatçı-Üretici: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal veya hizmetleri ya da bu mal veya hizmetlerin hammaddelerini yahut ara mallarını üretenler ile mal üzerine kendi ayırt edici işaretini, ticari markasını veya unvanını koyarak satışa sunanları, ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Yine aynı kanunun 4-A maddesinde ""Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." hükmü düzenlenmiştir.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Eldeki davada davacılar, imalatçının ayıplı ifadan kaynaklanan zararlardan sorumlu olduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talebine yönelik eldeki davayı açmıştır.Somut uyuşmazlıkta, davalı imalatçı-üretici olup, davacılarda tüketicidir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, davanın görüldüğü Diyarbakırda müsatkil mahkemenin bulunması halinde görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmiş olması, müstakil mahkemenin bulunmaması halinde ise ara karar ile uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilerek uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken,yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yerolmadığına, peşin alınan 25,20 TL. davalıya harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.