5. Hukuk Dairesi 2019/9267 E. , 2020/1955 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 15/05/2019 gün ve 2018/13430 Esas - 2019/9553 Karar sayılı ilama karşı taraf vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davanın kabulüne dair karar, taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı idare vekilinin temyiz isteminin süresinde olmadığından reddine karar verilerek, davalı vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan inceleme sonucunda Dairemizce düzeltilerek onanmış; bu karara karşı, taraf vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
HUMK"nun 432. maddesi uyarınca nihai kararlara karşı temyiz süresi 15 gün, HUMK"nun 433/2 maddesi uyarınca katılma yoluyla temyiz süresi 10 gündür. Davacı idare vekilince yasal süreler geçtikten sonra karar temyiz edilmiş olup, temyiz süresi geçirildiğinden dairemizce temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı süresinde temyiz etmeyen tarafın karar düzeltme isteminde bulunma hakkı yoktur.
Bu nedenle davacı idare vekilinin karar düzeltme dilekçesinin reddine karar verildikten sonra;
Davalı vekilinin karar düzeltme istemi yönünden yapılan incelemede;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istekleri HUMK’nun 440.maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde değildir. Ancak;
a-)Bozmadan önce tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubu ile fark 35.115,00 TL bedele ilk karar tarihi olan 18.06.2013 tarihine kadar faize hükmedilmesi gerekirken maddi hata sonucu Dairemiz düzeltilerek onama ilamında 18.06.2012 olarak belirtildiği,
b-)Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği,
Bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından;
Davalı vekilinin bu yönlere ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 15.05.2019 tarihli ve 2018/13430 Esas - 2019/9553 Karar sayılı düzeltilerek onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
HUMK"nun 432.maddesine göre verilecek nihai kararlara karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Yine HUMK"nun 433/2.maddesi uyarınca katılma yoluyla temyiz süresi 10 gün olup, yasal süreler geçtikten sonra verilen davacı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verildikten sonra, davalı vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir. Şöyle ki;
1-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, kamulaştırma bedeline yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş ise de; bozmadan önce tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedel olan 35.115,00 TL"lik kısma 16.10.2012 tarihinden ilk karar tarihi olan 18.06.2013 tarihine kadar, bozma sonrası artan 9.274,00 TL"lik kısma ise 16.10.2012 tarihinden ikinci karar tarihi olan 19.11.2014 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi;
2-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden,
a-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan (tespitine) kelimesinden sonra gelen kısmın hükümden çıkartılmasına, yerine (dava konusu taşınmaz hakkında bozmadan önce tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedel olan 35.115,00 TL"lik kısma 16.10.2012 tarihinden ilk karar tarihi olan 18.06.2013 tarihine kadar, bozma sonrası artan 9.274,00 TL"lik kısma ise 16.10.2012 tarihinden ikinci karar tarihi olan 19.11.2014 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine,) ibaresinin yazılmasına,
b-İdare lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin (4) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, taraflardan peşin alınan karar düzeltme harçları ile temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.