
Esas No: 2021/10109
Karar No: 2022/5256
Karar Tarihi: 23.03.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/10109 Esas 2022/5256 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu karar, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca yapılan bir irtifak hakkı kamulaştırmasında, bedelin tespiti ve tescili istemiyle açılan davada verilmiştir. Mahkeme, daha önce verilen bozma kararına uygun şekilde yapılan inceleme sonucunda, davayı kabul etmiştir. Ancak, bu kararda yer alan hükümlerde yanlışlıklar tespit edilmiştir. İlk olarak, bedelle ilgili olarak farklı tarihlerde tespit edilen farklar için faiz oranlarının farklı hesaplanması gerektiği belirtilmiştir. İkinci olarak, davacı idare lehine vekalet ücreti talebinin reddedilmesi gerektiği belirtilmemiştir. Bu hataların giderilmesi için hüküm fıkrasında düzeltmeler yapılarak, karar onanmıştır. Kanun maddeleri ise 4650 sayılı Kanun ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi olarak belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tesciline ilişkin davada yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1- Bozma öncesi ilk kararda tespit edilen bedel ile acele el koyma bedeli arasındaki fark bedele dava tarihinden 4 ay sonraki günü takip eden 10.09.2014 tarihinden ilk karar tarihi olan 14.05.2015 tarihine kadar, ikinci karar ile tespit edilen bedel ile ilk karar arasındaki fark bedele ikinci karar tarihi olan 04.04.2019 tarihine kadar, bozma sonrası son kararda tespit edilen fark bedele ise son karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde tüm bedele faiz başlangıç tarihi belirtilmeksizin son karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi,
2- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesi'nin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a) 4 numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine (Bozma öncesi ilk karar ile tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubu ile fark 81.981,94 TL'ye 10.09.2014 tarihinden ilk karar tarihi olan 14.05.2015 tarihine kadar, ikinci karar ile tespit edilen bedelden ilk karar ile tespit edilen bedelin mahsubu ile fark 74.696,86 TL bedele 10.09.2014 tarihinden ikinci karar tarihi olan 04.04.2019 tarihine kadar, son kararla tespit edilen fark 33.264,00 TL bedele ise 10.09.2014 tarihinden son karar tarihi olan 18.05.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, ) cümlesinin yazılmasına,
b) Davacı idare lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin 7 numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 23/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.