Esas No: 2020/315
Karar No: 2022/378
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2020/315 Esas 2022/378 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2020/315 E. , 2022/378 K."İçtihat Metni"
Yargıtay Dairesi : (Kapatılan) 14. Ceza Dairesi
Sanık ...’in teşebbüs aşamasında kalan nitelikli cinsel saldırı suçundan TCK'nın 102/2, 102/3-d, 35, 62, 53, 63 ve 54. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan TCK’nın 109/2, 109/3-a, 109/5, 62, 53, 63 ve 54. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, mahsuba ve müsadereye ilişkin ... Ağır Ceza Mahkemesince verilen 17.07.2017 tarihli ve 157-90 sayılı hükümlerin, sanık müdafisi ve katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesince 01.02.2018 tarih ve 2126-161 sayı ile duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında kurulan hükümlerin kaldırılarak, sanığın teşebbüs aşamasında kalan nitelikli cinsel saldırı suçundan TCK'nın 102/2, 102/3-d, 35/2, 62/1, 53, 63 ve 54. maddeleri uyarınca 13 yıl 1 ay 15 gün; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan TCK’nın 109/2, 109/3-a, 109/5, 62/1, 53, 63 ve 54. maddeleri uyarınca 5 yıl 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, mahsuba ve müsadereye karar verilmiştir. Bu hükümlerin de sanık müdafisi ve katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 24.12.2018 tarih ve 7271-7692 sayı ile;“Sanık hakkında mağdura yönelik eylemine ilişkin temel ceza belirlenirken TCK'nın 61/1. maddesinde yedi bent hâlinde sayılan hususlar ile aynı Kanun’un 3/1. maddesinde yer alan ‘Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.’ şeklindeki kanuni düzenleme nazara alınarak dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece gösterilen teşdit gerekçelerinin benzerlerine göre alt sınırdan bu denli uzaklaştırmayı gerektirecek bir özellik taşımaması, cebir, tehdit ve hilenin söz konusu suçların bizatihi kanuni unsuru olması, suçların silahla işlenmesi hâli kanuni arttırım nedeni olduğu hâlde ayrıca TCK'nın 61. maddesi kapsamında teşdit sebebi olarak kabul edilmesi ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden eylemin gerçekleştirildiği zaman dilimi dikkate alınarak sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, mevcut sübuta ilişkin deliller ile dosya içeriğinin çelişmesi sonucunu doğuracak şekilde 5271 sayılı CMK'nın 230/1-b maddesine uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle hükümler kurulması neticesinde aynı Kanun’un 289/1-g maddesine muhalefet edilmesi,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi ise 17.05.2019 tarih ve 240-839 sayı ile;
“Usul yönünden dosyanın değerlendirilmesinde;CMK'nın 288. maddesine göre temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması ya da yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır. CMK'nın 294/2. maddesinde ise, temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.Olayın sübutu ve kabulü konusunda inceleme yapma yetki ve görevi ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesine aittir. Yargıtay ancak bu eylemin hukuki nitelendirilmesinin doğru olup olmadığını inceleyebilir.Yargıtay CMK'nın 288 ve 294. maddesine aykırı olarak artık bu eylemin sübutu ve oluş şekli konusunda inceleme yapmaması yasa gereğidir.Esas yönünden dosyanın değerlendirilmesinde ise;Cebir, tehdit ve hilenin mahkûmiyete konu suçların unsuru olduğu Dairemizce bilinmekle birlikte hürriyeti tahdit eyleminin yaklaşık 5 saat sürmesi, eylem sırasında sanığın yoğun biçimde silah kullanması, sanığın aracını mağdurun kimseden yardım isteyemeyeceği ormanlık tenha alanlara götürerek gerçekleştirmesi, kolluk güçlerinin son anda neredeyse sanık organ sokmak suretiyle cinsel saldırıda bulunacakken mağduru kurtarmış olmaları, sanığın kastının yoğunluğu, mağdur üzerinde olayın bıraktığı ağır sonuçlar, eylem sırasında yaralama eylemlerinde bulunması, katılanın benimsediği hayat tarzının TCK'nın 61. maddesi uyarınca daha az ceza verilmesini gerektiren bir durum olmaması hususları dikkate alınarak asgari hadden uzaklaşılarak ceza miktarları TCK'nın 61. maddesine uygun olarak Dairemizce takdir edilmiş olup takdir edilen miktarların dosya kapsamına ve hukuka uygun olduğu, her olayın kendi somut koşullarında değerlendirilmesi, aynı suçu işleyen sanıklar ile sanık arasında ceza miktarı bakımından adaletsiz sonuçlara yol açmayacak şekilde uygulama yapılması hususu Dairemizce göz önünde tutulmuş olup Yüksek Yargıtay 14. Ceza Dairesinin Dairemizin teşdit gerekçelerini haklı bulup asgari hadden bu denli uzaklaşılmaması gerekçesini destekleyen bir ya da birden çok emsal uygulama göstermemesi, dolayısıyla bozma kararında asgari hadden ne kadar uzaklaşılması gerektiğine dair herhangi bir tespit de bulunmaması dikkate alındığında, Dairemiz gerekçeli kararındaki teşdit gerekçelerinin yasal ve yerinde olup Dairemiz uygulamasının da hak ve nesafet ölçülerine göre orantılı olduğu düşünülerek Dairemizin hükmünde direnilmiştir.” gerekçesiyle bozmaya direnerek önceki hükümler gibi sanığın mahkûmiyetine karar vermiştir.
Bu hükümlerin de sanık müdafisi ve katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.01.2020 tarihli ve 128846 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesi ile dosya 6763 sayılı Kanun'un 36. maddesi ile değişik CMK’nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 06.07.2020 tarih ve 1808-3070 sayı ile direnme kararı yerinde görülmeyerek Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Bölge Adliye Mahkemesi arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar;
1- Bölge Adliye Mahkemesince teşebbüs aşamasında kalan nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesinde gösterilen gerekçelerin yasal ve yeterli olup olmadığı,
2- Teşebbüs aşamasında kalan nitelikli cinsel saldırı suçu bakımından TCK'nın 35. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yapılan indirimin orantılı olup olmadığı,
Hususlarının belirlenmesine ilişkindir.İncelenen dosya kapsamından;Sanık ...’in 1977 doğumlu, evli ve 5 çocuk sahibi; mağdur ... (.) .’nın ise 1987 doğumlu ve suç tarihi itibarıyla bekâr olduğu,14.08.2016 tarihinde 03.00'te düzenlenen olay yeri görgü tespit tutanağına göre; ... ... isimli şahsın zorla alıkonulduğu ve darbedildiği, ... istikametinden ... istikametine doğru giderken bir su kanalında bulunduğu yönünde 14.08.2016 tarihinde saat 01.05 sıralarında 112 Acil Müdahale Hattından ihbar gelmesi üzerine aynı gün saat 01.15'te ...-... karayolu üzerinde bulunan su kanallarının kontrol edildiği, ... ... .. Mahallesi yol kavşağına yaklaşık 1 km uzaklıkta yolun sağ tarafında bulunan eski .benzin istasyonunu 500 metre geçtikten sonra yolun sağ tarafında ağaçlıklar içerisindeki mescidin yanındaki stabilize yola girilerek aramanın devam ettiği, yaklaşık 1 km ileride buğday hasatı yapılmış bir tarlanın yanında stabilize yola paralel olarak park edilmiş vaziyette beyaz renkli ... . marka . plakalı aracın olduğu, devriye müdahale aracından inilerek araca yaklaşıldığında aracın arka koltuğunda (şoför koltuğunun arka tarafında) açık olan camdan kafasını çıkartmış bir vaziyette bir kadının olduğu, aracın içerisine dışardan el feneri ile bakıldığında aracın ön göğüs paneli üzerinde 1 adet siyah renkli tabancanın bulunduğu, tabancanın kuru sıkı veya gerçek bir silah olup olmadığının tespit edilemediği, araç içerisinde arka koltuktaki kadının yanında oturur vaziyette bir erkek şahsın olduğu, erkek şahsın üzerinde herhangi bir iç çamaşırı ve kıyafeti bulunmayıp tamamen çıplak vaziyette olduğu, kadın şahsın ise üzerinde 1 adet tişörtün olduğu, alt kısmında pantolon ve iç çamaşırının olmadığı, şahısların ilk görüldüğü anda cinsel ilişkiye girer bir durumda olmadıklarının tespit edildiği, araç içerisinde boş bira şişelerinin olduğu, daha sonra kadın şahsın ön koltukta bulunan çantasını alarak araç içerisinde pantolonunu giydiği ve araçtan dışarıya çıktığı, erkek şahsın da çıkarılmış vaziyette bulunan kıyafetlerini giyerek araçtan indiği, aracın 4 camının da açık vaziyette olduğu, kadın şahsın erkek şahıs tarafından silah ile tehdit edildiğini, darp edildiğini ve kendisi ile zorla cinsel ilişkiye girmek istediğini, ancak kendisinin cinsel ilişkiye girmediğini beyan ettiği, kadın şahsın yüzünde ve kaş bölgesinde kanamanın olduğu, şahısların yapılan kimlik kontrolünde kadın şahsın mağdur ... .r, erkek şahsın ise sanık ... olduğu, bu tutanağın Jandarma görevlileri ... ve ... tarafından imza altına alındığı,
... İlçe Devlet Hastanesince düzenlenen 14.08.2016 tarihli adli muayene raporlarına göre; sanıkta darp ve cebir izine rastlanılmadığı, saat 06.37'de yapılan ölçüme göre sanığın 0,83 promil alkollü olduğu, saat 07.56'da yapılan ölçüme göre tanık ...'nin ise alkolsüz olduğu, mağdur ... ...'ın ise her iki göz altında ekimoz ve şişlik, sol gözde subkonjonktival hemoraji, burun kökünde şişlik ağrı, her iki kolda çok sayıda tırnak izi ile uyumlu yüzeyel sıyrıklar, batında sol alt kadranda yüzeyel sıyrıklar, her iki femoral bölgede çok sayıda yüzeyel sıyrıklar bulunduğu, sağ kolda yaygın ağrı şikâyeti olduğu, os nazalede fraktür şüphesi bulunduğu, hayati tehlikesi olmadığı, saat 08.33'te yapılan ölçüme göre alkolsüz olduğu, bu raporun geçici hekim raporu olduğu ve kati raporun KBB uzmanı tarafından verilmesi gerektiği,..14.08.2016 tarihli muhafaza altına alma tutanağına göre; sanığa ait olan ve olayda kullanıldığı iddia edilen Zoraki marka kuru sıkı tabancanın ve iki adet merminin rızaen muhafaza altına alındığı, ... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 20.10.2016 tarihli uzmanlık raporuna göre ise; bu silahın kuru sıkı tabanca olduğu ve 6136 sayılı Kanun kapsamı dışında kaldığı,14.08.2016 tarihli teslim tesellüm tutanağına göre; saat 02.40 sıralarında karakola gelen ihbar üzerine çıkış yapıldığı, bir kadın şahsın . yolu üzerinde darp edildiği bilgisi alındığı, olay yerine gelindiğinde olaya karışan mağdur ... ... ve sanık ...'in olay yerinde olduğu, olay yerinin ... İlçe Jandarma Komutanlığı sorumluluk sahasında olması sebebiyle adı geçen şahıslar, . plakalı otomobil ve kuru sıkı tabancanın olay yerine gelen ... İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerine teslim edildiği, tutanağın Jandarma görevlileri ..., ..., . ile muhtarlar . ve ... tarafından imza altına alındığı,Sanığın 14.08.2016 tarihinde saat 05.00 sıralarında gözaltına alındığı ve aynı gün tutuklandığı, Yerel Mahkemece 02.03.2017 tarihinde tahliye edildikten sonra Bölge Adliye Mahkemesince 01.02.2018 tarihinde yeniden tutuklandığı,... İlçe Devlet Hastanesince düzenlenen 17.08.2016 tarihli adli muayene raporuna göre; mağdurda bulunan yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olduğu ve vücudunda kırık olmadığı, yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı,... İlçe Devlet Hastanesince düzenlenen 18.08.2016 tarihli adli muayene raporuna göre; mağdurda olay tarihi itibarıyla akut stres tepkisi gelişmiş olup ruh sağlığının bozulduğu,... Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 24.05.2017 tarihli rapora göre; mağdurun darba bağlı herhangi bir kemik kırığı tariflenmeyen yumuşak doku travmasının; şahsın yaşamını tehlikeye sokmadığı, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduğu, yüz sınırları içerisinde sabit iz niteliğinde herhangi bir lezyon tarif edilmediği, vücutta kemik kırığı tarif edilmediği, duyu ve organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflaması/yitirilmesi niteliğinde herhangi bir anatomik ya da fonksiyonel kayıp tarif edilmediği,... Sulh Ceza Hâkimliğinin 16.08.2016 tarihli ve 481 sayılı kararıyla sanık ve mağdur ile tanık ...'nin kullandıkları hatların 11.08.2016 ve 14.08.2016 tarihleri arasındaki HTS kayıtlarının alınabilmesi için CMK'nın 135/6. maddesi uyarınca izin verildiği,Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun 07.10.2016 tarihli yazısı ile istenilen iletişimin tespiti kayıtlarının ekte gönderildiği, mağdurun kullandığı . ... .. .numaralı hattın HTS kayıtları incelendiğinde; 12.08.2016 tarihinde saat 20.56'da mağdurun sanığın kullandığı . ... .. . numaralı hattı aradığı (69 sn.), 13.08.2016 tarihinde saat 03.03, 03.06'da sanık tarafından arandığı, saat 14.03'de sanığı aradığı, 14.35'de ...'nin kullandığı 534 ... .. 85 numaralı hattı aradığı, 14.50'de sanık tarafından arandığı, 15.05'te sanığı aradığı, 15.23, 15.24, 16.30, 16.50'de ...'i aradığı, 16.52'de sanık tarafından ve 16.55, 20.28'de ... tarafından arandığı, 20.38'de ...'i aradığı, 20.43, 20.44, 20.55, 20.58 ve 21.08'de ... tarafından arandığı, 21.15, 21.16, 21.20 ve 21.25'te ...'i aradığı, 21.28 ve 21.31'de ... tarafından arandığı, 21.39'da 156 Jandarma İhbar Hattını aradığı (43 sn.), 21.47 ve 22.29'da Jandarma ... Yılmaz tarafından arandığı, 21.49, 21.57, 22.09, 23.35, 23.38, 23.42, 23.49, 23.56, 23.57 ve 23.59'da ... tarafından arandığı, 22.01 ve 22.13'te Jandarma ... Temiz tarafından arandığı, 14.08.2016 tarihinde saat 00.02, 00.05, 00.30, 01.02, 01.09, 01.12 ve 01.14'te ... tarafından arandığı, 00.49, 02.43 ve 02.44'te Jandarma ... Temiz tarafından arandığı,112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğünce 18.08.2016 tarihinde 783767 vaka numaralı ihbar formu ve vaka ile ilişkili ses kayıtlarının dosyaya gönderildiği, 112 acil servis telefon kayıtlarına ait CD üzerinde 05.10.2016 tarihinde yapılan incelemeye göre; "112 acil çağrı merkezi buyrun", "Ben bir yerde zorla alıkonuluyorum.", "Zorla alıkoyuluyorsunuz doğru mu?", "Evet Ümraniye kasabasındayım.", "Ne kasabasında?", "Ümraniye kasabasında.", "Bak anlaşılmadı ki bir daha söyle." şeklinde görüşmelerin olduğu, diğer görüşmelerin ise Jandarma görevlilerinin kendi aralarındaki telsiz görüşmeleri olduğu, bu görüşmelere göre; mağdurun belirttiği Ümraniye kasabasının ... ilçesi İmrenler Kasabası olduğu, Jandarma görevlilerinin mağdurun nerede alıkonulduğunu bulmaya çalıştıkları,18.08.2016 tarihli rızaen telefon inceleme tutanağına göre; mağdurun kullandığı 532 ... .. 09 numaralı hatta ilişkin kayıtlar incelendiği, bu kayıtlarda 13.08.2016 tarihinde 21.39'da 156'yı aradığı (43 ...), 21.40'da 112 tarafından cevapsız arandığı, 14.08.2016 tarihinde saat 00.48'de 112 aramasının iptal edildiği, 21.47'de Jandarma Karakolunda görevli tarafından 535 ... .. 56 numaralı hattan arandığı ve bu hattan 21.58'de "Araba varsa plaka alabilir miyim?", "Seyir hâlinde misiniz?" şeklinde mesajlar aldığı, mağdurun saat 22.00'de bu mesajlara ":(", "Hayır bekliyorum.", "İkna edemiyorum." şeklinde cevap verdiği, yine aynı numaradan saat 23.29'da "Whatsapptan konum atabilir misiniz?" şeklinde mesaj geldiği, İlçe Jandarma Komutanlığında görevli ... Temiz'in kullandığı 505 ... .. 34 numaralı hattan 23.32'de "Teslim olun.", "Gittiğiniz yol yol değil.", 14.08.2016 tarihinde saat 00.15'te "... ... ile birlikte ... Jandarma'ya bekliyoruz.", 01.02'de "Adamın ismi ne?", 01.04'te "Tam mevkin neresi?", 01.07'de "112'yi ara.", "Jandarmaya artar deyin.", "Yeriniz tam olarak tespit edilecek.", 02.19'da "Araç plakasını biliyorsan gönder.", 02.22'de "plaka" şeklinde mesajlar aldığı, bu numaraya saat 01.01'de "...'deyiz.", 01.02'de "Zor durumdayım." şeklinde cevap gönderdiği, Whatsapp uygulamasından ... Temiz'in kullandığı numaraya 14.08.2016 tarihinde saat 01.09'da konum gönderildiği, 01.09'da "Zor durumdayım.", 02.20'de "Arabada esrar var.", 02.38'de "Zorla gönderdim.", "Zor durumdayım.", 02.39'da "Çok zor durumdayım." şeklinde mesajlar attığı, bu numaradan ise 02.20'de "Neredesiniz tekrar konum.", 02.21'de "plaka", 02.32'de "Geçmiş olsun.", "Konum gönderme işe yaradı." şeklinde mesajlar aldığı,05.10.2016 tarihli CD çözüm tutanağına göre; ... ilçesinde bulunan ... ve ... Bankaları güvenlik kameralarında 42 K 75** ve 42 ** plakalı araçlara rastlanılmadığı,Sanığın 06.09.2016 tarihli tutukluluğa itiraza ilişkin dilekçesinde; olay günü mağdur ile 500 TL karşılığında ilişkiye girmek için anlaştıklarını, üzerinde nakit olmadığı için bu parayı veremediğini, mağdurun bu nedenle kendisinden 750 TL istediğini, bunun üzerine aralarında tartışma çıktığını, mağdurun arabanın önünde bulunan tornavidayı alarak kendisine doğru salladığını, alkolün etkisiyle mağduru arabadan ittiğini, kapı açık olduğu için mağdurun yere düştüğünü, cinsel saldırıda bulunmadığını beyan ettiği, Mağdur ... ... tarafından ibraz edilen 27.02.2018 havale tarihli dilekçede; evlenip bir kız çocuğu sahibi olması, ailesinin ve sanığın ailesinin zarar görmesini istememesi nedeniyle sanıktan şikâyetinden vazgeçtiğini, 29.06.2018 havale tarihli dilekçede ise; sanıktan şikâyetinden vazgeçmiş ise de dosya içeriğinden sanığın ve sanık müdafisinin kişilik haklarına ve namusuna yönelik iftira attığını öğrenmesi nedeniyle sanık hakkındaki şikâyetinin devam ettiğini, sanığın hak ettiği cezayı almasını istediğini ifade ettiği,... Ağır Ceza Mahkemesinin 17.07.2017 tarihli ve 157-90 sayılı kararında; suçun ve suçun işlenmesindeki sair özellikler dikkate alınarak asgari hadden ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmadığı belirtilerek alt sınırdan (TCK'nın 102. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 12 yıl, 109. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2 yıl hapis cezası üzerinden) hüküm kurulduğu, eylemin tamamlanma derecesi ve somut olayın özellikleri nazara alınarak nitelikli cinsel saldırı suçundan verilen cezada TCK'nın 35. maddesi gereğince takdiren 2/4 oranında indirim yapıldığı,... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesince 01.02.2018 tarih ve 2126-161 sayı ile; "İlk derece mahkemesince cinsel saldırı suçundan 12 yıl hapis cezası verilmesi karşısında olayın oluş şekli, mağdure üzerinde bıraktığı ağır neticeler, sanığın kastının yoğunluğu dikkate alındığında cezanın az olduğu, yine sanığın eylemini gerçekleştirmek için nerede ise tüm icra hareketlerini tamamladığı hâlde teşebbüs nedeniyle yarı oranında indirim yapılması karşısında indirim oranının fazla olduğu, yine hürriyetten alıkoyma suçunda ilk derece mahkemesince TCK'nın 109/2. maddesi uyarınca asgari hadden ceza verilmesinin sanığın mağdureyi tuttuğu süre, kastının yoğunluğu, eylem süresince silahla tehditte ve yaralama eylemlerinde bulunması hususları dikkate alındığında dosya kapsamına ve hukuka uygun olmadığı Dairemizce kabul edildiğinden yeniden ceza belirlenmesi için her iki suç yönünden davanın yeniden görülmesine karar vermek gerekmiştir... TCK'nın 102/2. maddesi uyarınca eylemin gerçekleşme biçimi, ağır neticeleri, sanığın kastının yoğunluğu dikkate alınarak TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel ceza 14 yıl hapis olarak belirlenmiştir. Sanığın eylemine elverişli vasıtalarla başladığı, mağdurenin belden aşağısını tamamen soyduğu, kendisi de tamamen soyunduğu, silahla tehdit ederek ve döverek mağdurenin direncini kırıp kimsenin bulunmadığı ortamda araç içinde organ sokmaya çalıştığı, ancak mağdurenin direnirken yardım istediği jandarma ekiplerinin son anda yetişip sanık ve katılanı bu hâlde yakalamaları nedeniyle sanığın amaçladığı icra hareketlerini tamamlayamadığı, eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı sabit olduğundan sanığın gerçekleştirdiği icra hareketlerinin sonuca yakınlığı dikkate alınarak TCK'nın 35/2. maddesi uyarınca 1/4 oranında indirim yapılması gerektiği... Dairemizce kabul edilmiştir... Sanığın eylemini gerçekleştirme biçimi, mağdureyi araçta tuttuğu süre, eylem sırasında sürekli tehdit ve yaralama eylemlerinde bulunması, kastının yoğunluğu, eylemin gerçekleştirildiği yer hususları birlikte değerlendirildiğinde temel ceza 2 yıl 6 ay olarak takdir edilmiştir..." şeklindeki gerekçelerle Yerel Mahkeme kararı kaldırılıp alt sınırdan uzaklaşılarak nitelikli cinsel saldırı suçundan 14 yıl, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası üzerinden hüküm kurulduğu, teşebbüs aşamasında kalan nitelikli cinsel saldırı suçundan TCK'nın 35. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 1/4 oranında indirim yapıldığı,Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 24.12.2018 tarih ve 7271-7692 sayı ile; teşdit gerekçelerinin benzerlerine göre alt sınırdan bu denli uzaklaştırmayı gerektirecek bir özellik taşımaması, cebir, tehdit ve hilenin söz konusu suçların bizatihi kanuni unsuru olması, suçların silahla işlenmesi hâli kanuni arttırım nedeni olduğu hâlde ayrıca teşdit sebebi olarak kabul edilmesi ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden eylemin gerçekleştirildiği zaman dilimi dikkate alınarak sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gerekçesiyle hükümlerin bozulduğu,
... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 17.05.2019 tarihli ve 240-839 sayılı kararı ile; "...Cebir, tehdit ve hilenin mahkûmiyete konu suçların unsuru olduğu, Dairemizce bilinmekle birlikte hürriyeti tahdit eyleminin yaklaşık 5 saat sürmesi, eylem sırasında sanığın yoğun biçimde silah kullanması, sanığın aracını mağdurun kimseden yardım isteyemeyeceği ormanlık tenha alanlara götürerek gerçekleştirmesi, kolluk güçlerinin son anda neredeyse sanık organ sokmak suretiyle cinsel saldırıda bulunacakken mağduru kurtarmış olmaları, sanığın kastının yoğunluğu, mağdur üzerinde olayın bıraktığı ağır sonuçlar, eylem sırasında yaralama eylemlerinde bulunması, katılanın benimsediği hayat tarzının TCK'nın 61. maddesi uyarınca daha az ceza verilmesini gerektiren bir durum olmaması hususları dikkate alınarak asgari hadden uzaklaşılarak ceza miktarları TCK'nın 61. maddesine uygun olarak Dairemizce takdir edilmiş olup takdir edilen miktarların dosya kapsamına ve hukuka uygun olduğu, her olayın kendi somut koşullarında değerlendirilmesi, aynı suçu işleyen sanıklar ile sanık arasında ceza miktarı bakımından adaletsiz sonuçlara yol açmayacak şekilde uygulama yapılması hususu Dairemizce göz önünde tutulmuş olup Yüksek Yargıtay 14. Ceza Dairesinin Dairemizin teşdit gerekçelerini haklı bulup asgari hadden bu denli uzaklaşılmaması gerekçesini destekleyen bir ya da birden çok emsal uygulama göstermemesi, dolayısıyla bozma kararında asgari hadden ne kadar uzaklaşılması gerektiğine dair herhangi bir tespit de bulunmaması dikkate alındığında, Dairemiz gerekçeli kararındaki teşdit gerekçelerinin yasal ve yerinde olup Dairemiz uygulamasının da hak ve nesafet ölçülerine göre orantılı olduğu" şeklindeki gerekçelerle bozmaya direnildiği,Anlaşılmaktadır.Mağdur ... ... Kollukta; “13.08.2016 günü öğlen saat 16:00 sıralarında kendisini iki yıldır tanıdığım ara ara görüştüğüm muhabbet ettiğim aramızda gönül bağı bulunmayan ağabey diye tabir ettiğim ... beni arayarak görüşüp görüşemeyeceğimizi sordu. Ben de bankada işlerimin olduğunu işlerimin bitimine görüşebileceğimizi söyledim. Saat 17:30 sıralarında ... ilçesinde ... Bankasının orada kendisi ile buluşarak kendi rızamla ...'in arabasına bindim. Bunlar iki araba beraber geldiler. ... diğer araç sürücüsünü teyzesinin oğlu olarak tanıttı. Ben ismini bilmediğim ama çalıştığım restorana daha önce gelen ...'i ...'in tanıştırması ile tanıdım. ... ile daha önce restorana on beş dakika kadar konuşmuşluğum vardır. Kendisi ile bir gönül bağım yoktur. Çıkar ilişkisi içerisine girmedim. Kendisinden para almadım ve talep etmedim. İki araç birlikte ... ilçesinin ...'i ilçesine doğru çıkış tarafında yol kenarında durarak konakladık. Burada kırk dakika kadar oturduk. Bu oturma esnasında ... de yanımıza geldi birlikte meyve yedik ikisi alkol aldılar. 19:30 sıralarında ben işe gitmem gerektiğini söyledim. ... bana kısa bir işinin olduğunu teyzesinin oğlu olan ...'in arabası ile beni bırakacağını söyledi. Ben ...'deki işim bitince arkanızdan size yetişirim dedi. Ben ...’in arabasına bu söze istinaden kendi rızamla bindim. ... beni . ilçesi . restorana bırakacaktı. ... ilçesine yakınlaştığımız sırada yolu değiştirerek ormanlık tarlalık bir alana girdi. Ben kendisi pek fazla tanımadığımdan dolayı kendisinden rahatsız oldum. ...'e gitmek istediğimi ısrarla söyledim. Rahat ol ben seni birazdan götüreceğim diye sürekli beni oyaladı. Işıkların olmadığı karanlık tenha bir yerde arabasını istop etti. Bana senin on beş dakika beraber olacağız dedi. Ben teklifini kabul etmeyerek ...'i arayarak beni kurtarmasını istedim. ... sürekli yerimizi soruyordu, yanımda bulunan ...'e beni bırakması için ikna etmeye çalışıyordu. Ben nerede olduğunu bilmediğim için yerimi söyleyemedim. Arabadan inerek ...'i ikna etmeye ve vakit çalıştım. 21:30 sıralarında ... bana daha fazla baskı uygulamaya başladığı için 156 ihbar hattını arayarak yardım istedim. Onlara tanımadığım birinin beni zorla bilmediğim bir yere götürmeye çalıştığını söyledim. ... benim bu konuşmamdan dolayı telefonumu zorla elimden aldı. 112 acil hattından aramama rağmen telefonum ...'in elinde bulunduğu için telefona cevap veremedim. Ben polis ve ... İlçe Jandarma’dan arandım ama telefonum bende olmadığı için bilgi veremedim. ...'i ikna ederek telefonumu alıp ara ara beni yardım için arayan jandarma ve polis numaralarına mesaj atıp zor durumda olduğumu söyledim. Polis numarası bana Whatsapp’tan konum atmamı söyledi. Orada yine kendini ikna etmeye çalıştım. Beni seni gideceğini yere teslim edeceğim diye ikna ederek arabaya bindirdi. Ben arabaya binince torpido gözünden çıkardığı tabancasını boynuma dayadı. Benimle ya bu gece beraber olacaksın ya da seni öldüreceğim diye tehdit etti. Sonra arabayı çalıştırarak daha önce hiç görmediğim sık ağaçlık alanlardan en son beni bulduğunuz ...'ye getirdi. Oraya da seni ...'e götüreceğim bugün geç oldu işe gidemezsin diye beni kandırdı. Orada arabayı istop ederek aracın bozulduğunu söyledi. Arabadan inerek araç sesleri gelen yere doğru yürümeye başladım. ... kolumdan tutarak zorla beni arabaya götürdü. Bu sırada sürekli beni bulması ve kurtarması için ...'i defalarca aradım. ... beni araca götürerek benimle birlikte olmaya çalıştı. Kabul etmediğim için beni saçımdan tutarak aracın dışına doğru sürükledi. Ona sürekli direnerek ellerinin üst kısmını ısırdım. Elinden kurtulamayacağını anlayınca tamam seninle beraber olacağım diyerek arabaya bindim. Ailem arayabilir diye telefonumu alarak polise konumu bildirdim. Polis de jandarmaya göndermiş. Jandarma beni buluncaya kadar kendisi ile birlikte olmadığım için saatlerce şiddet gördüm. Ben onu sigara içelim, su içelim ver bir yudum bira ver diye hep kendini oyaladım Jandarmanın geldiğinde ... çırılçıplaktı ve beni üstümü çıkarmak için yırtmaya çalışıyordu. Bana bir çok kez tecavüz etmeye çalıştı ama ben karşı koydum, buna müsaade etmedim. Bu yüzden de sürekli şiddet gördüm. Ben ...'e buradan kurtularak seni şikâyet edeceğim başın yanacak çocuklarının yüzüne nasıl bakacaksın diye defalarca uyardım. Beni dinlemedi ellerim sana vurmaktan acıyor ama ayaklarım sağlam diyordu. Ben bana tecavüz etmeye çalıştığı beni darp ve tehdit ettiği ve alıkoyduğu için ...'den şikâyetçi ve davacıyım, bu olayla ilgili yanımıza ilk gelen ve beni size teslim eden ekipler bu şahsın üstünün çıplak olduğunu gördüler. Bu olaya sebebiyet verdiğinden dolayı ... ve ...'den de şikâyetçi ve davacıyım. Ancak ...’ten darp ve tehdit görmedim.”,Savcılıkta; “Konu ile ilgili olarak kollukta vermiş olduğum ifadem bana okumuş olduğunuz gibi doğru ve geçerlidir, aynen tekrar ederim. Ben . ilçesinde .Mahallesinde bulunan . Gazinosunda restoran görevlisi olarak çalışmaktayım, arada oryantale de çıkmaktayım. ...'yi ve ...'i bu mekâna daha önceden birkaç kez uğradıkları için tanırım. ... ile önceye dayalı muhabbetimiz vardır, ancak ...'i sadece ...'in yanında önceden görmüştüm. 13.08.2016 tarihinde saat 16.00 sıralarında kullanmakta olduğum . ... ...numaralı telefonumu ... kullanmakta olduğu . ... .. . numaralı hattından aradı, ben ... ilçesinde bulunuyordum, kendisi de ...'de olduğunu söyledi, ben de buluşma davetini kabul ettim. ... ile ... ilçesinde ... Bankasının önünde buluştuk. ...'nin .marka beyaz renkli plakasını bilmediğim arabasına bindim, yanında ... de vardı. ... kendisine ait . marka başka bir araçla gelmişti, bu şekilde ... ilçesinde bulunan ... Bankası ATM'sine gittik... Daha sonra ben ...'in aracına bindim, ... de bizi aracıyla takip etti, daha önceden alkol ve piknik malzemelerini almışlardı. ... ... yoluna yaklaşık 10 km çıktıktan sonra piknik yapmaya başladık, ben alkol almadım, ikisi rakı ve bira içtiler. 19.30 sıralarında gitmem gerektiğini söyledim. ... de ...'in arabasıyla kendisini bırakabileceğini söyledi, bu söze istinaden ben de kendi rızam ile ...'in arabasına bindim. Çalıştığım yer olan .ı restorana yaklaştığım sırada yoldan saparak tarlalık bir alana girdi, sarhoştu, bu nedenle korktum, inmek istediğimi söyledim, aracını durdurdu, bana 15 dakika cinsel ilişki yaşamak istediğini söyledi, ben bunu kabul etmedim ve ...'i aradım, ... de sürekli yerimizi sordu, ...'i telefona istedi ve beni bırakması için ikna etmeye çalıştı, ben nerede olduğumu bilmediğimden yerimi söyleyemedim, ... üzerime saldırmaya çalışınca 156 ihbar hattını aradım. ‘Kendisini tanımadığım bir insan tarafından bir dağlık arazide zorla tutuluyorum, nerede olduğumu bilmiyorum.’ şeklinde ihbar bıraktım, ... bunu duyunca cep telefonumu aldı, iletişim kurmamı engelledi, bu sırada telefonuma polis ve jandarmadan konum bilgisi mesajları geliyordu, ben bu sırada arabanın dışındaydım, bu telefon görüşmeleri yaşanınca ... ‘arabaya bin’ diyerek beni götüreceğini söyledi, arabaya biner binmez torpido gözünden kuru sıkı tabanca çıkararak boynuma dayadı, 'Ya benimle olacaksın, ya da seni öldüreceğim.' diyerek tehdit etti, daha sonra beni ... İlçesi Aşağı Esence mevkine dağlık yollardan getirdi, aracın bozulduğunu söyledi, ben de arabadan inerek araç sesleri gelen yerlere doğru inmek istedim, Şevketi de tekrar defalarca aradım, ... de beni devamlı aradı, ancak ... telefon görüşmemize izin vermedi, bu sırada beni saçımdan tutarak yere yatırmaya çalıştı, ben de ellerinin üst kısımlarını ısırdım, elinden kurtulamayacağımı anlayınca kendisi ile birlikte olacağımı söyleyerek ikna etmeye çalıştım, ... kendi kıyafetlerinin hepsini çıkartarak arabanın içerisinde üzerime çıkmaya çalıştı, ben normal bir vaziyette oturuyordum, alt kısmımı kilodumla birlikte çıkarttı, bana sürtünmeye çalıştı, ben buna müsaade etmeyince bu kez defalarca yumruk ve tekmelerle yüzüme, tüm vücuduma darbeler vurmaya başladı, bu sırada jandarma ekipleri geldi, bana silah zoruyla cinsel saldırıda bulunmaya çalışan darp eden ve aracından indirmeyerek beni zorla aracın içerisinde tutan ...'den davacı ve şikayetçiyim, uzlaşmak istemiyorum. ...'nin bana karşı herhangi bir eylemi olmamıştır, hatta kendisi ...'i ikna etmeye çalıştı, bu nedenle ...'den herhangi bir şikâyetim yoktur.”,Mahkemede; “Ben .Gazinosunun restoran bölümünde çalışıyorum, buraya gelip gitmesi nedeniyle ... isimli şahsı tanıyorum, kendisini abi olarak görürüm, sanığı da ... ile birlikte olaydan yaklaşık 3-4 gün önce restorana gelmesi nedeniyle tanıştım, ...'in arkadaşı olduğu için güvendim ve telefon numaralarımızı verdik, olaydan 2 gün önce kesinlikle buluşmak için sanık ile anlaşmadım, olay günü ... beni aradı buluşmak istediğini söyledi, ben de tanıdığım için kabul ettim, kendisi beni ...'ten ...'in aracı ile ...'deki evime getirilebileceğini söyledi, ben de ...'e güvendiğimden kabul ettim, sanık ...'ten beni alarak ...'deki evime getirdi, ben bir kaç işimi hallettim, sonra ... Bankası önünde ... beni aracı ile aldı, ben sanığın aracına binmedim, sanık aracı ile bizi arkadan takip etti, ... tarafında ormanlık alanda saat 16.00 sıralarında piknik yapmaya başladık, ... ve sanık alkol aldılar, ben alkol almadım, saat 19.30 sıralarında da işe gitmek istediğimi söyledim, ... kendisinin işi olduğunu söyleyerek ...'in beni bırakabileceğini söyledi, ben de kabul ettim, ...'in aracına bindim ve ...'e doğru götürürken ilçeye yaklaştığımız esnada ormanlık alana saptı, alkollü olduğundan ben korktum, beni bırakmasını, araçtan inmek istediğimi söyledim, aracı durdurunca indim yürüdüm, bu esnada jandarmayı ve ...'i aradım, beni bırakmadığını ifade ettim, sonra beni evime götüreceğini söyleyince araca bindim, tekrar ana yola çıktık ancak ...'e geldiğimizde sanık araçla tekrar ara yola girdi, evime bırakmasını söyledim, bir ara araç durdu, araçtan indim, gitmek istedim, ancak sanık izin vermedi, zorla beni bu şekilde araca götürdü, darp etti, araçta da bulunan kuru sıkı tabancayı kafama dayayarak ‘Ya benimle olacaksın ya seni öldürürüm.’ dedi, bana cinsel ilişki teklifinde bulunmuştu ben kabul etmemiştim, bana defalarca elleriyle vurdu, bu süreçte de ben ... ve jandarmayı aramaya ve mesaj göndermeye devam ettim, ancak sanık durmayarak bana saldırdı, vücudumun alt kısmındaki pantolonumu ve iç çamaşırımı zorla çıkardı, kendisi de üzerindeki çamaşırların tamamını çıkardı, bana tecavüz etmeye kalkıştı, vücuduma elleriyle cinsel amaçlı olarak dokundu, saldırdı, ben direndim, kurtulmaya çalıştım, bu haldeyken jandarma ekipleri geldi, jandarma ekiplerine yardım edin dedim, oradan beni götürdüler, ben sanıktan şikâyetçiyim, davaya katılmak istiyorum, maddi zararım olmadı, ancak manevi olarak zarar gördüm, jandarma ve şevketi aradığıma ilişkin kayıtlar dosyada mevcuttur, ben kesinlikle 500 TL karşılığında sanık ile cinsel ilişkiye girme yönünde anlaşmadım. (Sanık müdafinin talebi üzerine müştekiden soruldu) Piknik yaparken sanık aracından hint keneviri bitkisi sarıp getirmişti, ısrar edilince ben de bir iki nefes çekmiştim, kendileri kullanmışlardı, ben restoran bölümünde çalışıyorum, ancak ara sıra oryantal olarak da çalıştığım da olmuştur, ancak konsomatrislik yapmıyorum, sanığa gazinoya geldiğinde neden benimle ilgilenmiyorsun şeklinde beyanım olmamıştır, ayrıca aracın kapısı zor açılıyordu, aracın camlarının açık olup olmadığını hatırlamıyorum, karanlıkta köylerden geçmiş olabiliriz.”,
Tanık ... Mahkemede; “.... İlçe jandarmadan birliğimize gelen ihbar üzerine komutanımız uzman ... ... ile olay yerine gittik. Olay yerine gittiğimizde ... İlçe Jandarma Komutanlığı'ndan gelen ekip olaya müdahale etmişti... Olayın oluş anında olay yerinde olmadığımız için bu konuda bilgim ve görgüm yoktur.”,
Tanık ... Mahkemede; “Ben ... Karakol Komutalığında görevliyim, olay günü saat 02.00 sıralarında ... Jandarma Merkez karakolunda görevli Caner Uzman beni aradı. Olay yerine gitmemizi sorumluluk alanımız içerisinde olduğunu söyledi. Olay yerine asker Eren Umay ile birlikte araçla gittik, olay yerine vardığımızda sanık ile mağdur ... jandarma merkez karakoluna ait araç içerisindeydiler, üzerileri giyinik vaziyetteydi, kadının yüzünde morluklar ve çizikler olduğunu gördüm, sanığın aracı ise yol kenarında duruyordu, arka iki tekerlekte çukur içerisinde kalmıştı, olay yerine vardığımızda muhtarları da çağırdık, onlarla görüşmemiz neticesi olay yerinin ... jandarma sınırları içerisinde kaldığı anlaşıldı. Sanık ile mağduru bizim araca aldık. ... Jandarması oradan ayrıldı. ... ilçe jandarma ekipleri gelince de sanık ile mağduru ve Caner Uzman'ın bana verdiği ve sanığın kendisine vermiş olduğunu beyan ettiği kuru sıkı tabancayı onlara teslim ettik, ayrıca sanığın aracını orada bulunan muhtarlarla iterek bulunduğu yerden çıkardık, sanığın tek başına o aracı bulunduğu yerden çıkarma ihtimali yoktu, ardından olaya ilişkin tutanak tanzim ettik. Tutanak içeriği doğrudur ismim altındaki imza bana aittir.”,Tanık ... Mahkemede; “Olay günü 01.05 sıralarında 112 acil müdahale hattından ... ... isimli şahsın zorla alıkonulduğu ihbarı üzerine devriye faaliyetine başladık, saat 01.15 de eski shell benzin istasyonunu 500 metre geçtikten sonra yolun sağ tarafında ağaçlık alan içerisindeki mescidin yanından stabilize yola girip aramaya devam ettik, yaklaşık 1 km ilerde tarla yanında yola paralel park edilmiş ve arka tekerleri çukur içerisinde beyaz renkli ... 131 marka aracı gördük, araçtan inerek er ... ile birlikte el feneri tutarak araca yaklaştık, aracın 4 camı açıktı, şoför mahallinin arkasında oturan bayan camdan kafasını çıkarmış yardım istiyordu, araca yaklaştık, bayanın üstünde bir tişört vardı, alt kısmı çıplaktı, bayanın yanında bulunan erkek şahsın üzerinde hiç bir kıyafet yoktu, tamamen çıplaktı, bu kişi şu an huzurda bulunan sanıktır, bayan şahsın yüzünde ve kaş bölgesinde kanamalar olduğunu gördük, bayan şahıs kendisinin tehdit edildiğini ve zorla ilişkiye girilmek istendiğini söylemişti, sonrasında her iki kişinin giyinmesini sağlayıp araca aldık ve olay ... Jandarma Bölgesinde olduğu için onlara teslim ettik, ayrıca aracın ön göğüs bölgesinde bir adet silah olduğunu da tespit ettik, buna ilişkin tutanağımızı da tutmuştuk, biz sonrasında ... jandarma ekibini müşteki ve şüpheliyi teslim ettik, ardından aracın kurtarılmasına ilişkin bizim bir faaliyetimiz olmadı, sanık ve müştekinin cinsel ilişkiye girdiğine yönelik bir tespitimiz olmadı, araçta alkol şişeleri vardı, sanığın alkollü olduğu izlenimi vardı, müştekide böyle bir hal tespit etmedik. Tutanak içeriği doğrudur, altındaki imza bana aittir.”,Tanık ... Mahkemede; “Olay günü ihbar üzerine komutanımız ... ile birlikte devriyeye çıktık, stabilize yol içinde beyaz renkli aracı gördük, komutanım araçtan indi, fenerle aracın yanına gitti, ben de araçtan inip bekledim, bayan şahıs camdan kafasını çıkarmış yardım edin diye sesleniyordu, ben de aracın yanına gidip komutanın arkasına geçtim, şahıslara giyinmelerini söyledim, onlar araç içerisinde giyindiler, sonra ben erkek şahsı araca bindirdim, bayan şahsın üst kaş bölgesinde yaralanma vardı, sanık alkollü idi, olay ... jandarma bölgesinde olduğundan sonrasında sanık ve müştekiyi ... Jandarma personeline teslim ettik, öncesinde tutanak düzenledik. Tutanak içeriği doğrudur, altındaki imza bana aittir, ancak ben araca yaklaşmadığımdan kişilerin çıplak olup olmadığını görmedim. Yine araç içerisinde tabancayı da bilmiyorum, ben aracın içine bakmamıştım.”,Tanık . Mahkemede; “Sanık benim arkadaşım olur, kendisiyle kahvehanede zaman zaman karşılaşırız, ben Irmaklı Mahallesi Muhtarıyım, sanık . Mahallesi'nde ikamet etmektedir, olay günü saat 04.00 sıralarında beni aradı, jandarma ile bir işimiz var diyerek olay yerini tarif etti, gelmemi istedi, ben tarif ettiği yere tek başıma gittim, burası .Mahallesi Küllüçayır mevki olarak bilinen yerdir, burası tali yol olarak kullanılır, ben tarif ettiği yere gittiğimde sanığın aracının arka kısmı şarampole düşmüş askıda vaziyette idi, sanık aracının dışında kıyafetleri üzerinde bekliyordu, mağdur ise orada bulunan jandarma aracının içindeydi, olay yerine vardığımda . Muhtarı ..., . Muhtarı ., bir de ... Jandarma K.lığında görevli er ve komutan vardı, ardından oradakilerle sanığın aracını iterek şarampolden kurtardık, o esnada ... Jandarma görevlileri geldi, sanık ile mağduru jandarma aracına bindirdiler, ben de sanığın aracını ... Jandarma aracını takip ederek götürdüm, mağdur jandarma aracı içerisindeydi, havada karanlıktı kendisini tam göremedim, yaralanması olup olmadığını bilmiyorum, sanık biraz alkollü idi, ben aracın içerisine girdiğimde herhangi bir tabanca görmemiştim, aracı biz 4-5 kişi bulunduğu yerden iterek çıkarabildik, araç çalıştırılarak ya da tek kişiyle oradan çıkarılmazdı.”Tanık ... Mahkemede; “Ben . Mahallesi muhtarıyım, sanığı da köylümüz olması nedeni ile tanırım, olay günü saat 03.00 sıralarında ... jandarma karakol komutanlığından bir görevli beni aradı, olayı anlattı, ben olay yerine gidemeyeceğimi söyleyince sivil aracı ile geldi, beni evden aldı ve olay yerine gittik, burası ... ile Esence Mahallesi arasında olan stabilize yol üzerinde bir yerdir, gittiğimde aracın aşağı taraftaki dereye doğru arka kısmı sarkmış vaziyette askıda idi, hava karanlıktı, aracın yanına yaklaştığımda sanığın kelepçeli vaziyette aracın kaputunda oturur vaziyette olduğunu, üzerinde kıyafetlerinin bulunduğunu gördüm, kendisine sigara ikram ettim biraz konuştuk, olayla ilgili bir şey anlatmadı ancak hâl ve tavırlarından sarhoş olduğu anlaşılıyordu, olay yerinde ... jandarma komutanlığına ait bir araç vardı, bu araca baktığımda araç içerisinde bir bayan olduğunu gördüm, ancak karanlık olduğu için bayanın vücudunda bir yaralanma olup olmadığını bilemiyorum, olay yerinin ... ilçesi sınırları içerisinde kaldığı anlaşılınca ... ilçe jandarma komutanlığına ait araç geldi, görevlilerle birlikte sanığın aracını da bulunduğu durumdan kurtardık ve yola çıkardık ve ardandın ben Irmaklı Mahallesi muhtarının aracı ile ... ilçe jandarmasına gittim, sanığın aracı ve jandarma görevlileri de buraya gitti, sanığın aracında ben tabanca görmemiştim, aracı 5-6 kişi iterek bulunduğu yerden çıkarabildik.”,Tanık ... Kollukta; “Olay günü saat 16.00 sıralarında ... ... isimli şahıs beni cep telefonundan arayarak ... ilçesinde olduğunu yanında ...'in bulunduğunu bulaşmak istediğini söyledi. Ben de ... ilçesinde idim ve yanlarına gittim. ... ve ... ile buluştuk, buluştuktan sonra ...'nın evine bulunduğu yere gittik, kendisi evden alması gereken malzemelerini aldı. Daha sonra bankaya gittik. ... bankaya para yatırdı. ...’den mangal yakmak için yiyecek ve içecek aldık ve oradan ... ile ... kendi arabalarına ben de kendi arabama binerek ... ilçesi Genek orman deposu karşısında bulunan ormanlık alana geldik ve burada piknik yaptık. Piknik esnasında alkol olarak rakı içtik. Saat 20.00 sıralarında işimiz bitti. Yine ... ile ... aynı araçlarına bindi. Ben de kendi aracıma bindim. ... ...'yı ... ilçesinde bulunan ... gazinosuna bırakmak için olay yerinden ayrıldık. Ben oradan ... Mahallesinde bulunan evime gittim. Saat 21.00’den sonra ... beni cep telefonumdan arayarak ...'in kendisini bırakmadığını işe gitmesi gerektiğini söyledi. Ben de ...'i telefonla arayarak ...'yı ... yerine bırakmasını çalışması gerektiğini söyledim. Ancak daha sonra ... beni birkaç defa daha aradı ...'in kendisini bırakmadığını söyledi. Ben de birkaç defa ...’i aradım. ...’yı bırakmasını söyledim. Bu esnada ...'ya durumu jandarma bildirmesini söyledim. Ancak kendim olayı tam olarak bilmediğim için jandarmaya konu ile ilgili telefon açmadım. Daha sonra ben ...’dan nerede olduklarını sordum. Kendisi bana ... Mahallesine yakın bir yerde olduklarını söylemesi üzerine kendilerini aramaya çıktım. Aracımla ... Mahallesi etrafında birkaç defa dolaştım ancak kendilerini bulamadım. Bulamayınca da tekrar evime döndüm. Benim telefonun da şarjı bittiği için bir daha da beni arayan olmadı. Ben de evde yattım. Sabah ise mahalle muhtarı jandarmanın beni çağırdığını söylemesi üzerine ben de jandarma karakoluna geldim. ...'in ...'yı darp ettiğini, silah çektiğini tecavüz etmeye çalıştığını karakolda öğrendim. ...'yı ben 3-4 senedir tanırım kendisine bugüne kadar herhangi bir kötülüğüm olmamıştır. Olay günü de piknik amaçlı bir araya gelmiştik. ... kendisini ... yerine bırakmak için aracı ile benim yanımdan alıp götürmüştü. Ben olayların bu durma geleceğini ...'in böyle bir olaya kalkışacağını hiç düşünmemiştim. Benim bu olayda tek hatam bu şahısların yanında bulunmamdı. Ben ayrıldıktan sonra olaylar gelişmiş, kendilerinin anlattıkları gibi olayın ayrıntılarını ben bilmiyorum.”,Savcılıkta; “Konu ile ilgili olarak kollukta vermiş olduğum ifadem bana okumuş olduğunuz gibi doğru ve geçerlidir, aynen tekrar ederim, ... ...'ı yaklaşık 4 yıldır arkadaş ortamından dolayı tanırım, ...'i ise yaklaşık 10-15 gün kadar önce ... ...'ın çalıştığı ... ilçesinde Kıreli Mahallesinde bulunan ... Gazinosunda tanıdım, daha sonra bir iki kez kendisi ile takıldık, 12.08.2016 tarihinde ... ve ... ... buluşacaklarına dair sözleşmişler, 13.08.2016 tarihinde ... ve ... beni arayarak kendilerinin buluşacaklarını yanlarına benim de gelmemi söylediler, ben de kendilerini ... girişinde kendime ait . plaka sayılı . marka aracımla bekledim, ... ve ... ...'e ait araç ile geldiler, ...'nın bankada işleri vardır, benim aracıma bindi, birlikte ...'nın evine giderek ben aşağıda beklediğim hâlde ... banka kartlarını aldı, beraber ... Bankasına gittik, ATM'den para yatırma işlemi yaptı, daha önceden ... ile piknik malzemeleri ve alkol almıştık, ... ...'in aracına bindiği hâlde ben de kendi aracımla ... ... karayolu istikametinde piknik alanında durduk, birlikte piknik yaptık ve alkol içtik, ... fazla alkol almadı, akşam saatlerinde saat 20:30 civarında ... çalıştığı yere gitmek istedi, ... kendisini bırakabileceğini söyledi, bunun üzerine ... ...'in arabasına kendi rızasıyla bindi, ben de piknik alanından ayrılarak ikametime giderken bir süre sonra ... kullanmakta olduğum . ... .. . numaralı hattımı aradı, ...'in kendisini alıkoyduğunu, ... yerine göndermediğini söyledi, ben de telefona ...'i istedim, ...'yı ... yerine bırakmasını telefonda ...'den istedim, ... bana telefonda tamam dedi, telefon kapandı, daha sonra ... telefonuma çok sayıda çağrılar bıraktı, ben de ...'yı defalarca aradım, telefona çıkmıyordu, şarjım olmadığından jandarma ya da polise haber vermedim, iletişime geçtiğimiz zamanlarda ise ... ağlıyordu ve ...'in kendisini yine bırakmadığını söylüyordu, ... ise telefonlara çıkmadı, daha sonra ben eve gittim yattım, jandarmaya ifade vermek için çağrıldım, ben kesinlikle ...'ya herhangi bir cinsel saldırıda bulunmadım, bana göstermiş olduğunuz silah bana ait değildir, piknik yaptığım gün de bu silahı hiç görmedim, üzerime atılı suçlamayı kabul etmem.”,Mahkemede; “Müştekiyi 3 yıldır tanıyorum, kendisi Ayışı Gazinosunda konsomatrislik yapmaktadır, olaydan yaklaşık 20 gün önce sanık ile buraya gitmiştim, müşteki ve sanık bu şekilde tanıştılar, arkadaş oldular, sonrasında da telefonla görüşmeye devam ettiler, olay günü ... beni aradı, piknik yapacaklarını ...'yı almak için ...'e gittiğini söyledi, ... da beni arayıp piknik yapmak için geleceklerini ...'in kendisini ...'e getireceğini söyledi, ...'de buluştuk, ... evinde diğer işlerini yaptıktan sonra ... Bankası'ndan para çekti, sonrasında ...'in aracına bindi, hatta gelirken mangal için salata yapıp getirmiş, ben de kendi aracıma bindim, bu şekilde ... girişindeki ormanlık alandaki piknik yerine saat 15:00 sıralarına gittik. Burada hep beraber alkol aldık, saat 19:30 sıralarında ... işe gitmek istediğini bana söyledi, bu esnada ... ben götürebilirim dedi, ben de olur dedim, benim de köyde işlerim vardı, ... sanığın aracına bindi oradan ayrıldılar, yaklaşık 1 saat sonra ... beni aradı, sanığın kendisini bırakmadığını söyledi, ben sanığı aradım, ...'yı bırakmasını istedim, o da tamam olur dedi. Saat 22:00 sıralarında tekrar ... beni aradı, sanığın kendisini bırakmadığını söyledi, ben tekrar bir kaç kez sanığı aradım ancak cevap vermedi, benim şarjım da azalmıştı, sonra neler yaşandı bilmiyorum, sabah jandarma beni aradı, giderek ifade verdim, sanık ... benim köylüm olur, bu nedenle kendimi bildim bileli tanışırız. (Tanığın 14.08.2016 tarihli jandarma ifadesi okundu soruldu) Doğrudur bana aittir, aynen tekrar ederim, olay günü bir kaç defa ... beni aradı, hatta ben kendisine jandarmayı aramasını söyledim, sonrasında ... tarafında olduğunu söyleyince aramaya dahi çıktım, ancak kendilerini bulamadım. (Tanığın 14.08.2016 tarihli savcılık ifadesi okundu soruldu.) Doğrudur bana aittir, aynen tekrar ederim, telefonla ... ile görüştüğümde ağlayıp ağlamadığından emin değilim. (Sanık müdafinin talebi üzerine tanıktan soruldu.) Sanık köylüm olduğundan bu tür gazinolara genellikle birlikte gideriz, alkol aldığında çocuklaşır ve kimseye zarar vermez, o gün jandarmada ...'nın ifadesi alınırken ben dışarıdaydım, ancak dışarıda sesler duyuluyordu, ... ifade verirken ifadesinde konuşulanlardan düzeltmeler yapıldığını anladım, sanığın daha önce böyle bir olayı olmamıştır, müşteki ile böyle bir olay duymadım.”,Şeklinde beyanda bulunmuşlardır.Sanık Kollukta; "Arkadaşım olan ..., ... ...'ı daha önceden tarıyormuş ben de onun sayesinde bundan 3 veya 4 gün önce kendisi ile tanıştım. Olaydarı bir gün önce da ... ... ile Cumartesi günü ... İlçesinde buluşmak için sözleştik. Ben de olay günü saat 13.00 sıralarında kendisine telefon açtım nerede olduğunu mekânda isen gelip alayım dedim. Kendisi de bana ... ilçesinde bulunan A101 markete gelmemi kendisinin oraya geleceğini söyledi. Ben de aracım ile söylediği yere gittim ve orada buluştuk. Kendisi marketten biraz malzeme aldıktan sonra çıktı. Birlikte benim araca bindik ve ... ilçesine gitmek için yola çıktık. Aramızda hiçbir sorun yoktu. ... ilçesine giderken de yolda konuştuk ve piknik yapmaya karar verdik. ... ilçesine vardığımızda da ben ...'yı evine bıraktım. Kendisi ile sözleştik ve 40-45 dakika sonra tekrar evinin oraya gelmek üzere ayrıldım... ... Bankasının oraya vardığımda ... kendisi arabasının içinde oturuyordu... Bu esnada ... bankamatikte işini bitirdi ve benim aracıma geldi ve bindi. Daha sonra oradan ayrıldık ve ... ilçesine doğru aracımla yola çıktık. ... de kendi arabası ile bizim aracın peşinden geldi. ... ilçesi girişinde bulunan genek orman deposu karşısındaki ormanlık alana piknik yapmak için girdik. Burada akşam saat 20.00 sıralarına kadar birlikte yedik içtik, eğlendik. Hep birlikte alkol aldık. Alkol olarak rakı ve bira vardı. Üçümüzün kafası da iyi olmuştu. Daha sonra oradan ... bizden ayrıldı ve gitti. Ben de ... ile birlikte benim aracıma binerek ... ilçesine doğru gitmeye başladık. ...'nın işe gitmesi gerekiyordu ancak alkollü olduğu için sonradan işe gitmekten vazgeçti. Tekrar oradan dönerek ... ilçesi ... Mahallesine doğru gittik. Bu esnada aramızda hiçbir sorun yoktu. ... Mahallesine geldikten sonra da aracı ağaçlık bir alana çektik araç yolun şarampolünde bulunan su kanalına düştüğü için de aracı tekrar hareket ettiremedim ve birlikte yaklaşık bir buçuk saat kadar araçta bulunan biralardan içmeye devam ettik. Daha sonra hiçbir sorun yokken kendisini yerlere atmaya bağırıp çağırmaya başladı. Araçtan aşağıya indi. Ben kendisini tekrar araca bindirmeye çalıştım. Ancak her seferinde araçtan inerek kendisini yerlere attı vücudunun çeşitli yerlerinden kan akmaya başladı. Ben de üzerimde bulunan gömleği çıkartarak kanlarını silmesini sağladım. Daha sonra tekrar aracın içinde oturup içmeye devam ettiğimizde olay yerine ... Jandarma ekipleri geldi. Tartıştığımız esnada ... zorda olduğunu beyanla cep telefonundan Jandarmaya konum göndermiş, Jandarma ekipleri gelince de ... jandarmaya benim kendisini zorla kaçırdığımı zorla tecavüz etmeye çalıştığımı söyledi. Daha sonra jandarma olaya müdahale ederek kendisini jandarma aracına aldı. Olay esnasında benim üzerimde gömleğim yoktu. Gömleğimi de ...'nın düştüğünde kanayan yerlerini silmek için kullanmıştım. ... kendisi de yarı çıplak vaziyette idi. Aracımın içinde bulunan kuru sıkı tabanca vardı, onu da jandarma aracımın içinden bulmuş... Benim ... ...'ı tehdit ederek silah zoruyla zorla kaçırmam, kendisini darp etmem veya kendisini tecavüz etmeye zorla kalkışmam kesinlikle söz konusu değildir. Ben kendisine en ufak bir şekilde müdahalede bulunmadım. Her ikimiz de alkollü idik ve her yere birlikte kendi rızası dahilinde gittik. Olayın sebebi kendisi benden 500 TL para istedi. Ben de üzerimde para olmadığını daha sonra vereceğimi söylediğimde olaylar bu duruma geldi. Eğer kendisine para vermiş olsaydım bu olayların hiçbirisi olmayacak ve benim hakkımda bu şekilde şikâyetlerde de bulunmayacaktı, hakkımda yapmış olduğu suçlamaların hepsi tamamen asılsızdır, suçlamaları kabul etmiyorum. Aracım zaten su kanalına düşmemiş olsa kendisini evine bırakacaktım.",Savcılıkta; "Konu ile ilgili olarak kollukta vermiş olduğum ifadem bana okumuş olduğunuz gibi doğru ve geçerlidir, aynen tekrar ederim, ... ...'la yaklaşık 1 hafta önce ... aracılığı ile tanıştık, ... benim uzaktan akrabam olur, aynı köylüyüz, her ne kadar ... ifadesinde benimle 10-15 gün kadar önce tanıştığımızı beyan etse de bu ifadesini kabul etmem. ... ... bana 12.08.2016 günü 13.08.2016 günü için randevu verdi, ... ilçesinden 13.08.2016 tarihinde kendime ait 42 TN 260 plakalı aracım ile ... ...'ı aldım, ... ilçesine geldik, ... ...'ı ben evine bıraktım ve piknik malzemeleri ile alkol almak için yanından ayrıldım, bu sırada ... kendi aracı ile ...'yı buluşacağımız noktaya getirmiş, ... ... Bankasının ATM'sinde para yatırma işlemi yaptıktan sonra benim aracıma bindi, birlikte 2 araç ... ... yolu istikametine doğru yol çıkışı olan piknik alanına gittik, burada birlikte piknik yaptık ve alkol aldık, her ne kadar ... ifadesinde alkol almadığını söylemiş ise de alkol almıştır. Kendisi sarhoştu, bir süre sonra çalıştığı ... yerine gitmek istediğini söyledi, ancak ben çok alkol aldığını, bu şekilde çalışamayacağını söyledim, kabul etti, ben de ...'nın evi ...'de olduğundan kendisini evine bırakmak istedim, rızası ile benim aracıma bindi, yolda ilerlerken ...'ya cinsel ilişki teklifinde bulundum, benden cinsel ilişki için 500 TL istedi, benim üzerimde 500 TL olmadığından parayı yarın vermek istedim, ancak kendisi ile de cinsel ilişkiye girmek istedim, herhangi bir zorlama baskı yapmadım, ancak ... 500 TL'yi vermediğim için ...'i kullandığı cep telefonundan arayarak kendisini bırakmadığımı söyledi, ben ...'e ...'nın çok sarhoş olduğunu bu hâliyle işe gidemeyeceğini söyledim, ... bir süre sonra ...'yı ve beni yine aradı, ancak ben o sırada ...'yı cinsel ilişkiye girmesi için ikna etmeye çalıştığımdan telefonlarına bakmadım, ... sarhoş olduğu için jandarmayı aramaya çalıştı, ben de 'Kafamız güzel, bırak şu telefonu.' dedim, Ben ... ...'a 'Ya benimle olacaksın, ya da seni öldürürüm.' şeklinde bir söz söylemedim, başına silah dayamadım. Aracımda ele geçirilen kuru sıkı tabanca ... av bayiliği yapan ... Sevgili isimli şahıstan satın aldığım silahtır, faturası yoktur, kendisini tekme ve yumruklarla darp ettiğim iddiası yalandır, sarhoş olduğu için yere düştü, yaralanması bu nedenledir, hatta yüzündeki ve vücudundaki kanları silsin diye kendi gömleğimi çıkartıp verdim, bir süre sonra kendisini ikna ettim, bu nedenle pantolonumu da çıkardım, kendisi de alt kısmını çıkarmıştı, jandarma geldiğinde benim çıplak vaziyette bulunmam bu nedenledir, kendisine kesinlikle sürtünmek suretiyle cinsel saldırıda bulunmadım, ... jandarmaya konum bilgisi attığı için ve arabamız orada bulunan stabilize yolun kenarında bulunan çukura saplandığından jandarma olay yerine geldi, bunun üzerine ... kendisine cinsel saldırıda bulunduğumu söyledi, oysa jandarma gelene kadar kendisini rızaen cinsel ilişkiye girmesi için ikna etmiştim. Sağ elimin üzerindeki yara tarlada çalıştığım sırada saman balyası yaparken oldu, ... elimi ısırmadı, üzerime atılı suçlamayı kabul etmem",Sorguda; "Ben bu konuda daha önce Kollukta ve Savcılıkta ayrıntılı ifade vermiştim, o ifadelerimi aynen tekrar ederim... Sağ elimin üzerindeki yara tarlada çalıştığım sırada saman balyası yaparken oldu, yaklaşık bu tarihten üç dört gün önce olmuştur, ... elimi ısırmadı, cinsel ilişkiye girmek istediğimi söyleyince başta ... razı değildi ancak 500 TL'yi duyunca rıza gösterdi, ancak ben üzerimde para olmadığını, ertesi gün vereceğimi söyleyince tamam birayı içelim beraber olalım dedi, aracım geri geri giderken çukura geldiğinde ... da korkmuş, ordan çıkamayacağımızı düşünüp jandarmayı aramış, üzerime atılı suçlamayı kabul etmem.",Mahkemede; "Arkadaşım olan ... ile ... Gazinosuna gittiğimizde orada çalışan müşteki ile olaydan yaklaşık 1 hafta önce tanışmıştım, yine olaydan 2 gün önce gazinoya gittiğimizde olay günü buluşmak için müşteki ile anlaştık, olay günü kendisini aracımla ...'ten aldım ...'e geldik, kendisini evine bıraktım, işlerini bitirdikten sonra aracımla tekrar kendisini aldım, benim aracım ile ... girişindeki ormanlık alandaki piknik alanına gittik, ... de kendi aracı ile geldi, akşam saatleri idi, orada piknik yaptık, ben fazla miktarda alkol aldım, müşteki bir miktar alkol aldı, uyuşturucu madde de kullandı, kendisi işe gideceğinden işe götürmemi söyledi, ben de kendisini gazinoya bırakmak için araca aldım, o esnada baktığımda ... de oradan aracı ile ayrılmıştı, alkolün etkisi ile bunu fark etmedim, aracımla ana yola çıktık, ... tarafına gittik, ancak müşteki kafasının iyi olduğunu, bu durumda çalışamayacağını söyleyerek evine götürmemi istedi, hatta cinsel ilişki yönündeki teklifime de evde yaparız şeklinde kabul etti, sonrasında ...'e doğru hareket ettik, ben alkollü olduğumdan zaman zaman yolda kontrolü kaybediyordum, bu şekilde ara yollardan gitmek istedim, ...'de Esence'ye yol ayrımına girdik, stabilize yolda seyire devam ettik, bir ara aracımın alt bölgesi vurunca araç durdu, aracı yerinden oynatamıyordum, sonrasında ikimiz de araçtan indik, müşteki bir anda agresifleşti, bana hakaretler etti, kendini yerlere attı, bu şekilde yaralandı. Sonrasında, araca bindik, araçta cinsel ilişki yaşama yönünde anlaştık, üzerimizdekileri çıkarttık, benim üzerimde sadece gömleğim vardı, onu da müştekinin yüzündeki kanları silmek amacıyla çıkarıp kendisine verdim, bu esnada kanları sildi, sonrasında bir bira açtı, bir yudum alarak bana verdi, telefonunu istedi, ben kendisine verdim, telefonla oynuyordu, bir süre sonra jandarma ekipleri geldiler, bizi o şekilde gördüler, geçmiş olsun dediler, ben de aracın altını vurduğumu mahsur kaldığımızı söyledim, şikâyet olduğunu söylediler, müştekinin jandarmaya mesaj attığından haberim yoktu, ben kendisini kesinlikle zorla araçta tutmadım, araçta kuru sıkı tabanca olduğu doğrudur, ancak bu tabanca ile kendisini kesinlikle tehdit etmedim, müştekiyi ...'e evine bırakmak için dönüş yolunda ... beni aradı, nerdesiniz diye sormuştu, ben de müştekiyi evine götürdüğümü söylemiştim, kesinlikle rızası dışında cinsel saldırı da bulunmadım, ardından jandarma ekipleri bizi götürdüler, müşteki jandarma ekiplerini görünce tehdit edildiğini ve araçta uyuşturucu olduğunu söyledi, hatta 'Şimdi ananı sinkaf ettim.' diye bana söyledi, suçlamaların hiç birini kabul etmiyorum. (Sanığın 14.08.2016 tarihli Jandarmada alınan ifadesi okundu.) Doğrudur, bana aittir aynen tekrar ederim, müşteki ile cinsel ilişki yaşama hususunda 500 TL karşılığında anlaşmıştık, yanımda para olmadığını, ...'e gidince vereceğimi söylemiştim, ikna olmuştu. Sanığın 14.08.2016 tarihli C. Savcılığında alınan ifadesi okundu, çelişki nedeniyle soruldu: olay anında ... ile ... arasında bir görüşme oldu, kimin aradığını bilmiyorum, konuşma içeriğini hatırlamıyorum, aşırı alkollüydüm, ben ...'e ...'nın çok sarhoş olduğunu bu şekilde işe gidemeyeceğini söylemiştim, o ara telefonla oynuyordu, kimi arıyorsun bırak şu telefonu kafamız güzel demiştim. (Sanığın 14.08.2016 tarihli sorguda alınan savunması okundu) Olay anında ... ile ... arasında bir görüşme oldu, kimin aradığını bilmiyorum, konuşma içeriğini hatırlamıyorum, aşırı alkollüydüm, ben ...'e ...'nın çok sarhoş olduğunu bu şekilde işe gidemeyeceğini söylemiştim, o ara telefonla oynuyordu, kimi arıyorsun bırak şu telefonu kafamız güzel demiştim. (Sanık müdafinin talebi üzerine soruldu) Müşteki aracımın torpido gözünde bulunan kuru sıkı silahı alıp vurayım mı seni diye şaka maksatlı bana doğrultmuştu, ben de bu silah kuru sıkı zarar vermez demiştim...Tanık beyanının aleyhe olan hususlarını kabul etmiyorum, aracımda kesinlikle esrar yoktur, jandarma tutanağında da buna ilişkin bir ifade yer almamaktadır, ayrıca sabıka kaydımda yer alan cinsel tacize ilişkin verilen hükmün açıklanması geriye bırakılmıştı, bu da yanlış anlaşılma nedeniyle meydana gelmiş bir olaydır...Katılan benden şikayetini geri almak için kendisine araç almamı istemektedir.",Bölge Adliye Mahkemesinde; "...Mağduru alıkoymadım, böyle bir cezayı haketmedim, bu insan benimle 12-13 saat beraberdi, benim amacım saldırı olmuş olsaydı amacıma defalarca ulaşırdım, mağdur bana randevu verdi, kendisini 5-6 gündür tanıyordum, gazinoda çalışıyordu, hatta çalıştığı gazinoya bile onu bıraktım, benimle para karşılığı birlikte olabileceğini söyledi, ...'deki A101 marketten onu aldım, ...'deki evine bıraktım, sonra benden mangal yapmak için malzeme istedi, ...'den ...'e gittik, mangal yapıp alkol aldık, sonrasında ben onu ...'e götürdüm, bana işe geç kaldığını, gazino sahibinin kızacağını söyledi, ben de ona 'Benimle para karşılığı beraber olacağını söyledin, patronuna söyle bugün işe gitme.' dedim, o da kabul etti, ...'e eve gitmek için yola koyulduk, yolda benim araba arızalandı, çevredekilerle arabayı kurtardık, mağdurla rızasıyla para karşılığı birlikte olacaktık, ona zorla birşey yapmadım, onu alıkoymadım, mağdura silah çekmedim, beraatime karar verilmesini talep ediyorum. Mağdur ayakta zor duruyordu, çantasından esrar çıkarıp içti, ilişkiye girecektik, ikimiz de alt kısmımızı çıkardık, sonra bir anda agresifleşti, biz mağdurla ormanda içki içtik, orada saldırabilecekken neden arabada ona saldırayım ki?... Müşteki şikayetinden vazgeçmiştir, bu suçu işlemedim, aldığım ceza hiç adil değil, çünkü ben böyle bir suç işlemedim, ben bu insana saldırmış olsaydım amacıma defalarca ulaşırdım, bu şahıs benim yanımda 12-13 saat durdu, ormanlık alanda rakı içtik, mangal yaktık, neden kimsenin olmadığı bir yerde saldırmıyorum, neden gücümün yettiği insana silah çekiyorum, 150-200 kilometre yol gelmişiz, bir şey yapmamışım da o zaman mı yapacağım, ...'den ...'e gelmişim bir şey yapmamışım, ormanlık alanda uyuşturucu içti, rakı içtik, mangal yaktık, öğleden geceye kadar yanımda kalmış, ben bunun elini bile tutmamışım, nasıl oluyor da bu suçlamalara maruz kalıyorum ve cezalandırılıyorum anlamıyorum, benim amacım saldırı olsa defalarca bu amaca ulaşırdım, suçlamaları kabul etmiyorum, beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum.",
Şeklinde savunmada bulunmuştur.Uyuşmazlık konularının ayrı ayrı değerlendirilmesinde fayda bulunmaktadır.
1- Bölge Adliye Mahkemesince teşebbüs aşamasında kalan nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesinde gösterilen gerekçelerin yasal ve yeterli olup olmadığı;
Sanığın işlediği kabul edilen nitelikli cinsel saldırı suçu TCK’nın 102/2. maddesinde 12 yıldan az olmamak üzere (TCK’nın 49/1. maddesine göre 20 yıla kadar); kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ise TCK’nın 109/2. maddesinde 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasını gerektirecek şekilde yaptırıma bağlanmış, temel cezanın belirlenmesine ilişkin ilkeler ise aynı Kanun’un 61/1. maddesinde;
“(1) Hâkim, somut olayda;
a) Suçun işleniş biçimini,
b) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları,
c) Suçun işlendiği zaman ve yeri,
d) Suçun konusunun önem ve değerini,
e) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını,
f) Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını,
g) Failin güttüğü amaç ve saiki,Göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler.” şeklinde düzenlenmiştir.TCK’nın “... ve Kanun Önünde Eşitlik İlkesi” başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasındaki, “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.” biçimindeki hüküm ile de işlenen fiil ile hükmolunan ceza ve güvenlik tedbirleri arasında orantı bulunması gerektiği vurgulanmıştır.Kanun koyucu, cezaların kişiselleştirilmesinin sağlanması bakımından hâkime, olayın özelliği ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde gerekçesini göstererek iki sınır arasında temel cezayı belirleme yetki ve görevi yüklemiştir. Hâkimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçe, TCK’nın 61/1. maddesine uygun olarak, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saiki ile ilgili, dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde kanuni ve yeterli olmalıdır. Gerekçenin bu niteliği kararı aydınlatma, keyfiliği önleme ve tarafları tatmin etme özelliklerini taşımasının yanında, hâkimin, aşağı ve yukarı hadler arasında takdir yetkisini kullanırken TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen kuralların dışına çıkıp çıkmadığının Yargıtayca denetleneceğini de göstermektedir.Türk Ceza Kanunu'nda suçlar için çoğunlukla sabit cezalar öngörülmemiş, alt ve üst sınırlar gösterilerek, bu sınırlar arasından hâkime temel cezayı belirleme yetkisi verilmiştir. Basamaklı ceza öngören suçlarda, iki sınır arasında cezayı belirleme konusundaki takdir yetkisi her somut olayın özelliğine göre kanunun genel amacı ve felsefesi gözetilerek TCK'nın 61. maddesinde sıralanan ölçütlere göre kullanılmalıdır (Mahmut Koca-İlhan Üzülmez Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 4. Baskı, .... 530.).Bu açıklamalar ışığında birinci uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde; Sanık ..., mağdur ... (...) Tatlı ve tanık ...’nin 13.08.2016 tarihinde saat 16.00-17.00 sıralarında buluşarak ... ilçesinde bulunan Genek orman deposu karşısındaki ormanlık alanda piknik yaptıkları ve alkol aldıkları, saat 19.30 sıralarında mağdurun ... ilçesinde bulunan ... yerine gitmesi gerektiğini söylemesi üzerine sanığın mağdura onu ... yerine kendisine ait olan araçla bırakabileceğini söylediği, tanık ...’in de işi olması sebebiyle sanık ve mağdurun yanından ayrıldığı, mağdurun kendi rızasıyla sanığa ait olan araca bindiği, sanığın mağduru ... ilçesinde bulunan ... Gazinosuna götürmek üzere yola çıktıktan sonra ilçeye yaklaştığı sırada yolu değiştirerek ormanlık alana girdiği, sanığın mağduru sürekli oyalayarak ... ilçesi İmrenler kasabasına götürdüğü, karanlık ve tenha olan bir yerde sanığın arabayı istop ettiği, sanığın mağdura cinsel ilişkiye girmeyi teklif ettiği, mağdurun bu teklifi kabul etmeyerek tanık ...’i arayıp yardım istediği, mağdurun arabadan inerek sanığı ikna etmeye çalıştığı, saat 21.30 sıralarında sanığın mağdura daha fazla baskı uygulamaya başlaması üzerine mağdurun 156 Jandarma İhbar Hattını arayarak zorla alıkonulduğunu bildirdiği, sanığın mağdurun elinden cep telefonunu aldığı, mağdurun daha sonra sanığı ikna ederek cep telefonunu geri alıp tanık ... ve Jandarmayla irtibata geçtiği, sanığın mağdura gideceği yere götüreceğini söyleyerek mağduru arabaya bindirdiği, torpido gözünde bulunan kuru sıkı tabancayı mağdurun boynuna dayayarak “Benimle ya bu gece beraber olacaksın ya da seni öldüreceğim.” şeklindeki sözlerle mağduru tehdit ettiği, daha sonra sanığın mağduru arabayla ...-... karayolundan ... Mahallesine giden stabilize yol kenarındaki tarlaya götürdüğü, mağdurun araçtan inerek kaçmaya çalıştığı ancak sanığın mağdurun kaçmasına izin vermediği, sanığın mağdur ile birlikte olmaya çalıştığı, mağduru yumruk ve tekme ile darp ettiği, mağdurun alt kısmını zorla çıkardığı, kendisi de tamamen soyunduğu, mağdura tecavüz etmeye çalıştığı ancak mağdurun sanığa direndiği, mağdurun sanığın ellerini ısırdığı, sanığın mağdurun vücuduna cinsel amaçla dokunduğu, mağdurun kolluk görevlilerine saat 01.09 sıralarında cep telefonundan konum ve 02.39 sıralarında da “Çok zor durumdayım.” şeklinde mesaj gönderdiği, mağdurun sanığı sürekli oyalayarak tanık ...’ten ve Jandarma’dan yardım istediği, Jandarmanın sanık ve mağduru saat 03.00 sıralarında bulduğu, mağdur ve sanığın bu sırada beyaz renkli, ... 131 marka, 42 TN 2** plakalı, dört camı açık olan aracın arka koltuğunda oturur hâlde oldukları, mağdurun başını camdan çıkartıp yardım istediği, alt kısmının tamamen çıplak olduğu ve üzerinde 1 adet tişört bulunduğu, yüzünde ve kaş bölgesinde kanamanın olduğu, sanığın tamamen çıplak olduğu, araç içerisinde boş bira şişelerinin, aracın ön paneli üzerinde 1 adet siyah renkli kuru sıkı tabancanın bulunduğu, 14.08.2016 tarihinde saat 06.37’de düzenlenen doktor raporuna göre sanığın 0,83 promil alkollü olduğu, mağdurun her iki göz altında ekimoz ve şişlik, sol gözde subkonjonktival hemoraji, burun kökünde şişlik ağrı, her iki kolda çok sayıda tırnak izi ile uyumlu yüzeyel sıyrıklar, batında sol alt kadranda yüzeyel sıyrıklar, her iki femoral bölgede çok sayıda yüzeyel sıyrıklar bulunduğu, sağ kolda yaygın ağrı bulunduğu ve alkolsüz olduğu, yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olduğu, vücudunda kırık ve yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, olay tarihi itibarıyla akut stres tepkisi gelişmiş olup ruh sağlığının bozulduğu, mağdurun soruşturma ve kovuşturma evresinde sanıktan şikâyetçi olduğu ve davaya katıldığı, 27.02.2018 tarihinde şikâyetinden vazgeçtiği ancak 29.06.2018 tarihinde ise sanığın kişilik haklarına ve namusuna iftira atması sebebiyle şikâyetinin devam ettiğini beyan ettiği anlaşılan olayda;Sanığın atılı suçları gece vakti, tenha olan tarla ve ormanlık bölgelerde işlemesi, mağdurun vücudunda meydana gelen yaralanmaların çeşitliliği ve boyutu, sanığın mağduru araçta alıkoyduğu süre (6-7 saat), sanığın eylemlerine Jandarmanın cinsel saldırı sonuçlanmadan olay yerine gelmesi neticesinde son vermek zorunda kalması, mağdurun ve sanığın olay yerinde bulundukları sırada çıplak vaziyette bulunmaları ve mağdurun olay sebebiyle ruh sağlığının bozulması hususları göz önüne alındığında; suçun işleniş biçimi, işlendiği zaman ve yer, sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı şeklindeki TCK’nın 61. maddesinde belirtilen kriterlerin alt sınırdan uzaklaşmayı gerektirir şekilde somut olayda bulunduğunun anlaşılması karşısında; on iki yıldan yirmi yıla kadar hapis cezasını gerektiren nitelikli cinsel saldırı suçundan dolayı; Bölge Adliye Mahkemesince temel ceza belirlenirken gösterilen "olayın oluş şekli, mağdure üzerinde bıraktığı ağır neticeler, sanığın kastının yoğunluğu" ile iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasını gerektiren kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı Bölge Adliye Mahkemesince temel ceza belirlenirken gösterilen "sanığın mağdureyi tuttuğu süre, kastının yoğunluğu, eylem süresince silahla tehditte ve yaralama eylemlerinde bulunması" şeklindeki atıf yapılan teşdit nedenleri de nazara alınıp sanık hakkında temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak nitelikli cinsel saldırı suçundan 14 yıl, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 2 yıl 6 ay olarak belirlenmesinde gösterilen gerekçenin dosya kapsamına uygun, yasal ve yeterli olup TCK'nın 3. maddesinde yer alan "orantılılık" ilkesini ihlâl etmediği kabul edilmelidir.
Bu itibarla, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve teşebbüs aşamasında kalan nitelikli cinsel saldırı suçlarından Bölge Adliye Mahkemesince temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesinde gösterilen direnme gerekçelerinin isabetli olduğuna, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmelidir.Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin birinci uyuşmazlık yönünden çoğunluk görüşüne katılmayan beş Ceza Genel Kurulu Üyesi ile teşebbüs aşamasında kalan nitelikli cinsel saldırı suçuna ilişkin birinci uyuşmazlık yönünden çoğunluk görüşüne katılmayan dört Ceza Genel Kurulu Üyesi; Bölge Adliye Mahkemesince temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesinde gösterilen direnme gerekçelerinin isabetli olmadığı düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
2- Teşebbüs aşamasında kalan nitelikli cinsel saldırı suçu bakımından TCK'nın 35. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yapılan indirimin orantılı olup olmadığı;
5237 sayılı TCK'nun “suça teşebbüs” başlıklı 35. maddesi;“(1) Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur.(2) Suça teşebbüs hâlinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onüç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.” şeklinde düzenlenmiştir..Suça teşebbüste fail suçu tamamlamak amacıyla hareket etmesine karşın, elinde olmayan nedenlerden dolayı bunu gerçekleştirememekte, bu durumda kişiye tamamlanmış suça oranla daha az bir ceza verilmektedir. 765 sayılı TCK’nın aksine, 5237 sayılı TCK’nın teşebbüsü düzenleyen 35. maddesinde; teşebbüs hâlinde cezanın belirlenmesi ile ilgili olarak “eksik teşebbüs-tam teşebbüs” ayırımına yer verilmemiş, adil ve eşit bir cezalandırma bakımından teşebbüs hareketinin meydana getirdiği zarar veya tehlikenin ağırlığının esas alınması öngörülmüştür. Buna göre, suça teşebbüs durumunda hâkim, önce cezanın belirlenmesindeki ölçülere göre temel cezayı saptayacak, daha sonra bu konuya ilişkin hükümdeki sırayı takip ederek teşebbüs hükmünü uygulayacaktır. Bu hüküm uygulanırken de somut olayda ortaya gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak teşebbüse ilişkin hükümde belirtilen sınırlar arasında bir ceza tayin edilecektir.Bu açıklamalar ışığında ikinci uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;Birinci uyuşmazlık konusunda anlatıldığı şekilde gelişen olayda; sanığın mağduru istediği yere bırakacağı vaadiyle aracına aldıktan sonra mağdura cinsel ilişki teklif ettiği, mağdurun bu teklifi kabul etmemesi üzerine sanığın mağduru 6-7 saat boyunca araçta zorla tutup tenha yerlere götürdüğü, mağduru darp edip kuru sıkı tabancayla tehdit ederek mağdura nitelikli cinsel saldırı eyleminin icrai hareketlerine başladığı ancak kolluk görevlilerinin olay yerine gelip sanığı yakalaması sebebiyle eylemlerini tamamlayamadığının anlaşılması karşısında; suçun işleniş şekli, zamanı ve yeri, failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı göz önünde bulundurularak cinsel saldırı ve hürriyetten yoksun kılma suçlarının temel cezası alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesinde yasaya aykırılık teşkil etmeyecektir. Ancak aynı nedenlerin teşebbüste kalan fiil nedeniyle sanık aleyhine uygulanması "mükerrer değerlendirme yasağına" girecektir. Zira teşebbüs nedeniyle yapılacak indirimde "zarar ve tehlikenin ağırlığı" birlikte gözetilerek cezada indirim yapılmalıdır. Suçun icra hareketlerinin ne kadarı gerçekleştirildiği, suç ile korunan hukuki yarar bakımından fiilinin tamamlanma tehlikesi ne ölçüde oluştuğu dikkate alınmalıdır. Bu açıklamalar ışığında mağduru uzun süre hürriyetinden yoksun bırakan sanığın nitelikli cinsel saldırı eylemini tamamlamaması için ciddi engel bulunmayan ıssız ortamda sanığın eylemini tamamlamak için gerçekleştirdiği hareketler ve olayın sona erdiği anı anlatan olay yeri görgü tespit tutanağı dikkate alındığında, Bölge Adliye Mahkemesince suç yolunda katedilen mesafe ve meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre TCK’nın 35/2. maddesi uyarınca makul bir oranda indirim yapılması gerekirken, dosya içeriğine uygun düşmeyen şekilde asgari oranda indirim yapılması usul ve kanuna aykırıdır.Bu itibarla, Bölge Adliye Mahkemesinin teşebbüs aşamasında kalan nitelikli cinsel saldırı suçuna ilişkin direnme hükmünün, TCK'nın 35. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca orantılı indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.Çoğunluk görüşüne katılmayan dört Ceza Genel Kurulu Üyesi; teşebbüs aşamasında kalan nitelikli cinsel saldırı suçu bakımından TCK'nın 35. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yapılan indirimin orantılı olduğu düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ:Açıklanan nedenlerle;
1- ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 17.05.2019 tarihli ve 240-839 sayılı direnme kararına konu hükümlerindeki;
a- Teşebbüs aşamasında kalan nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesinde gösterilen gerekçelerin yasal ve yeterli olduğuna ilişkin direnme gerekçelerinin İSABETLİ OLDUĞUNA, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün ONANMASINA,
b- Teşebbüs aşamasında kalan nitelikli cinsel saldırı suçu bakımından TCK'nın 35. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yapılan indirimin orantılı olduğuna ilişkin direnme gerekçesinin İSABETLİ OLMADIĞINA,
2- ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 17.05.2019 tarihli ve 240-839 sayılı hükmünün, teşebbüs aşamasında kalan nitelikli cinsel saldırı suçu bakımından TCK'nın 35. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca orantılı indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
3- Bozma nedeni, teşebbüs aşamasında kalan nitelikli cinsel saldırı suçu bakımından öngörülen koşullu salıverilme oranı ve sanığın tutuklulukta geçirdiği süre göz önüne alınarak tahliye taleplerinin REDDİNE,
4- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 11.05.2022 tarihinde yapılan müzakerede kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesinde gösterilen gerekçelerin yasal ve yeterli olup olmadığının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık bakımından oy çokluğuyla, teşebbüs aşamasında kalan nitelikli cinsel saldırı suçundan temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesinde gösterilen gerekçelerin yasal ve yeterli olup olmadığının ve teşebbüs aşamasında kalan nitelikli cinsel saldırı suçu bakımından TCK'nın 35. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yapılan indirimin orantılı olup olmadığının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlıklar bakımından birinci müzakerede yeterli çoğunluk sağlanamadığından 24.05.2022 tarihinde yapılan ikinci müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.
...
...
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.