13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/28752 Karar No: 2017/2790 Karar Tarihi: 02.03.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/28752 Esas 2017/2790 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/28752 E. , 2017/2790 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR
Davacı, davalının 29.06.2013 tarihinde bankadan ihtiyaç kredisi kullandığını, davalı tarafından kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabının kat edildiğini ve borcun ödenmesine dair.... Noterliği"nin 09.01.2013 tarih ve 1301 yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen süresinde ödeme yapılmayınca alacağın tahsili için .... İcra Müdürlüğü"nün 2013/2649 E. Sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından icra takibine haksız yere itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve ayrıca % 40"tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar." hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde, "hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet" olarak tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Somut olay değerlendirildiğinde, taraflar arasında uyuşmazlığın ihtiyaç kredisine ilişkin olduğu ve bu 6502 sayılı Yasanın kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde mahkemece tüketici mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, genel mahkemece hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, temyiz edilen kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.