1. Hukuk Dairesi 2016/4835 E. , 2019/3055 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacı, asıl davada; eşi ...’ın davalının eşi ...’dan 20.000,00 TL faizli borç aldığını, karşılığında 42.000,00 TL’lik senet verdiğini, ayrıca borç ödenene kadar teminat teşkil etmesi amacıyla maliki olduğu dava konusu 8 no’lu bağımsız bölümün satış yetkilerini de içerir şekilde davalıya vekaletname verdiğini, borçlarını ödemelerine karşın tefecilik eylemleri nedeniyle borcun bir türlü bitmediğini, bilahare yaptığı araştırmada vekalet görevinin kötüye kullanılarak taşınmazının davalıya devredildiğini öğrendiğini, davalının eşi ...’in tefecilik nedeniyle tutuklandığını, davalının iyiniyetinden bahsetmenin mümkün olmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş, birleştirilen davada ise; dava konusu taşınmazın yargılama sırasında kötüniyetli olarak davalıya devredildiğini, davalının da asıl dava davalıları ile birlikte hareket ettiğini ileri sürerek, iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., dava konusu bağımsız bölümü davacı ya da eşinden değil, dava dışı ... isimli şahıstan bedeli karşılığında ve 77.000,00 TL’lik ipotek yüklü olarak satın aldığını, ipotek yükü nedeniyle davacının kredi taksitlerini dahi ödediğini, yatırım amacıyla aldığı taşınmazı davacının eski eşi ...’e kiraladığını, kira paraları ödenmeyince icra takibi başlatıp daha sonra da tahliye davası açtığını, bu aşamalarda ... tarafından taşınmazın kendisine ait olduğunun iddia edilmediğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalı ..., dava konusu yeri yanında çalıştığı müteahhit ..."tan oturmak için oğlu ... İnci adına satın aldığını, daha önce Akbank’tan alınan kredi borcunun biriktiğini, bu borcu ödediğini, daha sonra sorunlar çıktığı için ...’in parasını geri verdiğini, gösterdiği kişiye de taşınmazı devir ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., çekişmeli bağımsız bölümü 135.000,00 TL bedelle diğer davalı ...’dan satın aldığını, satın aldığı tarihte taşınmaz üzerinde bir kısıtlama bulunmadığını, iyiniyetli olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, eldeki davada vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayanıldığından bahsedilemeyeceği ve iddiaların kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin karar, Dairece; ‘’ İddianın içeriği ve ileriye sürülüş biçiminden, dava vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalıdır. … Somut olaya gelince; 5 numaralı bağımsız bölüm davacı adına kayıtlıyken, davacının 12/04/2007 tarihli vekaletname ile dava dışı ..."ı vekil tayin ettiği, taşınmazın bu vekaletnameye istinaden 13/04/2007 tarihinde dava dışı ...ye satış suretiyle temlik edildiği, ..."nin de 31/05/2007 tarihli vekaletname ile davalının eşi ..."ı vekil tayin ettiği ve bu vekaletname ile dava konusu taşınmazın ... tarafından davalıya satış suretiyle devredildiği anlaşılmaktadır. Ne varki, mahkemece hükme yeterli bir araştırma yapıldığı söylenebilme olanağı yoktur. İlk el ..."ye yapılan temlik vekalet görevini kötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirilmiş ise ..."un vekili sıfatıyla hareket eden ... davalının eşi olup, davalı ile ..."un el ve işbirliği içerisinde olmaları nedeniyle davalının Türk Medeni Kanunu 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacaktır.
Hal böyle olunca, öncelikle davacının vekili ..."un davada yer almasının sağlanması, iddia ve savunmanın yukarıdaki ilkeler uyarınca araştırılması, tarafların bildirdikleri ve bildirecekleri delillerin toplanması yerinde keşif yapılarak taşınmazın ..."a satıldığı tarihteki gerçek değerinin belirlenmesi, bedelin vekil ... tarfından davacıya ödenip ödenmediğinin araştırılması gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle, yemin delili kullandırılmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, davalılar arasındaki akrabalık ilişkisi nedeniyle durumu bildikleri ve 4721 sayılı TMK’nin 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacakları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, tüm davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 14.241.28.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 16.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.