Esas No: 2021/6417
Karar No: 2022/2397
Karar Tarihi: 26.04.2022
Danıştay 12. Daire 2021/6417 Esas 2022/2397 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2021/6417 E. , 2022/2397 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/6417
Karar No : 2022/2397
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Tunceli Tapu ve Kadastro İl Müdürlüğünde memur olarak görev yapmakta iken 13/10/2003 tarihinde Devlet memurluğundan çıkarılan ve birleştirilmiş hizmet süreleri üzerinden 01/05/2008 tarihinden itibaren mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre yaşlılık aylığı bağlanan davacının, yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin işlemin iptal edilerek 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun gereğince 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığına göre emekli aylığı bağlanması ve tarafına emekli ikramiyesi ödenmesi istemiyle yaptığı 07/02/2009 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ve aylık farkı ile emekli ikramiyesinin hakediş tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 05/12/2019 tarih ve E:2018/5149, K:2019/9816 sayılı bozma kararına uyularak; uyuşmazlıkta, davacının, 5434 sayılı Kanun'a tabi hizmet süresinin, askerlik borçlanması dahil kurum ile ilişiğinin kesildiği 13/10/2003 tarihi itibarıyla 21 yıl, 10 ay, 25 gün olduğu ve bu sürenin 5434 sayılı Kanun'da öngörülen (25 yıl) hizmet süresinden az olması nedeniyle emekli aylığı bağlanmadığı; sigortalı olarak çalıştığı hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle 506 sayılı Kanun'a göre yaşlılık aylığı bağlandığından emekli ikramiyesi ödenmesi hususunda 5434 sayılı Kanun'un 89. maddesinin ikinci fıkrasının uygulanması gerektiği, bu durumda; memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici suç işlemesi nedeniyle 24/10/2002 tarihinde görevden uzaklaştırılan ve hakkında Tunceli Ağır Ceza Mahkemesince mahkumiyet hükmü kurulması nedeniyle 13/10/2003 tarihinde Devlet memurluğundan çıkartılan davacının, 5434 sayılı Kanun'a tabi görevinin, 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma koşullarına uygun olarak sona ermediği; dosyanın ve dosyada mevcut olan davacıya ait özlük dosyasının incelenmesinden, davacı tarafından Devlet memurluğundan çıkartılması işleminin iptali istemiyle açılmış ve iptalle sonuçlanmış bir idari yargı kararının da bulunmadığı anlaşıldığından; bir başka ifadeyle; 5434 sayılı Kanun'a tabi hizmet süreleri için emekli ikramiyesi ödenmesi için anılan koşulu taşımadığı görüldüğünden, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.040,00-TL avukatlık ücretinin davacı tarafından davalı idareye ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Emekliye ayrıldığı tarihten sonra yürürlüğe giren 6270 sayılı Kanun ile getirilen değişiklik nedeniyle emekli ikramiyesi ödenmemesinin eşitlik ilkesine ve sosyal devlet ilkesine aykırı olduğu, emekli ikramiyesinin çalışmalarının karşılığı olan sosyal bir hak olduğu ve kazanılmış hakkının bulunduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararın düzeltilerek onanacağı hükmüne yer verilmiştir.
Bakılan davada, daha önce aynı Mahkemenin 19/07/2012 tarih ve E:2009/1322, K:2012/1215 sayılı kararı ile davalı idare lehine ...-TL vekâlet ücretine hükmedilmiş olması nedeniyle, yeniden vekâlet ücretine hükmedilmesine olanak bulunmamaktadır.
Temyize konu İdare Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasındaki, "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ...-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine" ibaresinin çıkartılmak suretiyle düzeltilerek onanması gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ...-TL avukatlık ücretinin davacı tarafından davalı idareye ödenmesine" ibaresi çıkartılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.