19. Hukuk Dairesi 2017/1472 E. , 2017/6905 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av...gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, dava konusu 01.01.2012 düzenleme tarihli senedin aradaki ticari ilişkinin teminatı olarak boş bir şekilde davalıya verildiğini, davalının aradaki anlaşmaya aykırı olarak dava konusu senedi doldurarak takibe koyduğunu iddia ederek müvekkillerinin davalıya borçlu olmadıklarının tespitine ve % 20 oranında kötü niyetli takip tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddi ile % 20 oranında tazminat istemiştir. Mahkemece, taraflarca inkar edilmeyen 01.01.2012 tarihli sözleşmenin 4. maddesinde 40.000,00 koli 300 gr’lık ayranın satılması amacıyla davalı şirketin 110.000,00 TL hizmet bedeli ödeyeceğinin yazılı olduğu, dava konusu senedin de nakden kaydını taşıdığı, davalı şirketçe 110.000,00 TL’nin ödendiği, sözleşmenin 12. maddesine göre davacının edimini gereği gibi yerine getirmemesi halinde, kendisine ödenen hizmet bedelini davalıya ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, davacının sözleşme gereği edimlerini yerine getirmediğinden dava konusu senet bedelinin davalıya ödemesi gerektiği, yargılama aşamasında da ihtiyati tedbir kararı verildiği gerekçesiyle davanın reddine, davalı yararına % 20 oranında tazminata karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.(1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle 6102 sayılı TTK. m. 702/f.II uyarınca avalistin şekle ait noksandan başka bir sebebe dayalı sorumluluktan kurtulamayacağına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.(2) İİK. m. 72/f.IV,c.2-4 uyarınca menfi tespit davasının reddine karar veren mahkeme, borçluyu, alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmasından doğan zararı için bir tazminata mahkum eder. Menfi tespit davasının reddine karar veren mahkemenin, borçluyu tazminata mahkum edebilmesi için, alacaklının borçluya karşı bir icra takibi yapmış olması ve borçlunun bu icra takibinin durdurulması veya icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı almış ve bu ihtiyati tedbir kararının uygulanmış (infaz edilmiş) olması gerekmektedir (KURU, Baki; İcra ve İflas Hukuk El Kitabı, İkinci Baskı, Ankara 2013, s. 376-377). Ancak her ne kadar mahkemece davalı lehine % 20 oranında tazminata karar verilmiş ise de, dava dosyası ve icra takip dosyası içinde mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının infaz edildiğine dair bilgi ve belge bulunmamaktadır. Bu sebeple davalı yararına % 20 oranında tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 HMK.nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bend uyarınca davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün (2) nolu bendinin hükümden çıkartılarak, hükmün değiştirilen bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.