21. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1284 Karar No: 2018/7010 Karar Tarihi: 04.10.2018
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/1284 Esas 2018/7010 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2017/1284 E. , 2018/7010 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, ölüm aylığını kesen kurum işleminin iptaline, aylığının tekrar bağlanmasına ve ödenmeyen aylıkların ödenmesine borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca kesilen ölüm aylığının kesilme tarihi itibarıyla yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyulup, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizin 16.01.2014 tarih 2013/13806 E, 2014/588 K sayılı ilamı ile, “ ... idari soruşturma aşamasında davacı ile eski eşinin birlikte yaşadığını beyan eden tanıklar muhtar ..., azalar ...’in, yargılama aşamasında “davacı ile eşinin ayrı yaşadıklarını” beyan ettikleri, ancak beyanları arasında çelişki olmasının sebebinin açıklattırılmadığı, ayrıca davacı ve eski eşi ile ilgili olarak adreslerinde ayrı ayrı araştırma yapılmadığı, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği, tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmek ve boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmesi “ gerektiği belirtilerek mahkeme kararının bozulduğu anlaşılmaktadır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır. 15.04.2011 tarihli Kontrol Memurluğu Raporunun ekinde, mahalle muhtarı ve azalarının imzalı beyanlarının bulunduğu, dinlenen tanıklar kamu görevlisi olup, neye imza attıklarını bilebilecek durumda oldukları ve aksi beyanlarını mahkemede ispatlayamadıkları, giderek davacı ve eski eşin, 17.05.2001 tarihinde boşanmış olmalarına rağmen, 06.05.2009 tarihine kadar aynı adreste ikamet ettikleri ve bu haliyle davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.