15. Ceza Dairesi 2020/6791 E. , 2020/11201 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan şüpheli Ertan Dönmez hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 20/01/2020 tarihli ve 2019/63907 soruşturma, 2020/2552 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı müşteki vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Konya 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 17/02/2020 tarihli ve 2020/502 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 10/06/2020 gün ve 94660652-105-42-6409-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/06/2020 gün ve 2020/51947 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında;
Somut olayda, müştekinin alacaklısı, şüphelinin borçlusu olduğu 39.000,00 Türk lirası bedelli bonoda şüpheli tarafından atılan imzaların ve basılan kaşelerin sahte olduğu, olay sebebiyle müştekinin zarara uğradığı iddiasıyla şikayetçi olmasını takiben, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 14/11/2019 tarihli ve 2019/11321 sayılı iddianame düzenlenmiş ise de, taraflar arasında başlatılan icra takibi dosyasının getirtilip incelenmesi ile senedin iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde rapor aldırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle Konya 10. Asliye Ceza Mahkemesince 21/11/2019 tarihli ve 2019/540 değerlendirme sayı ile iddianamenin iadesine karar verildiği, bu kararı takiben yine hiçbir soruşturma işlemi yapılmadan Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından aynı hususta bu kez kamu davası açılmasını gerektirecek nitelikte delil olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verilmiş ise de, müştekinin şüpheliye aracını 39.000,00 TL bedelle satmış ve senedin vadesi gelmiş olmasına rağmen şüphelinin ödeme yapmadığı gibi kendisini oyalayıp zarara uğrattığı iddiaları, şüphelinin de müştekinin tefeci olduğu, zor durumda bulunduğu için 20.000,00 TL"lik borcu beş ay içinde 39.000,00 TL olarak ödemeyi kabul ettiği, söz konusu senedi güç durumundan yararlanan müştekinin tehdit ve baskıları sonucunda imzaladığı, bu eylemlerinden dolayı müştekiden şikayetçi olduğu ve bu şikayetinin ayrı bir esasla Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütüldüğü şeklindeki savunması karşısında, müşteki ile şüphelinin C. Savcısı tarafından bizzat dinlenilmesi, beyanlar doğrultusunda ilgili delillerin toplanılması suretiyle tarafların iddia ve savunmalarının doğruluğunun araştırılması, ödenmeyen ve altındaki imza inkar edilen uyuşmazlık konusu bonodaki yazı, imza, rakamların şüphelinin eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, taraflar arasında başlatılan Konya 8. İcra Müdürlüğünün 2019/9104 esas sayılı icra dosyasının getirtilerek incelenilmesi, anılan icra dosyası dayanak yapılarak Konya Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesine hitaben yazılmış borca ve imzaya itiraz taleplerini içeren dilekçenin akıbeti soruşturularak derdest bir hukuk davasının bulunup bulunmadığı, varsa kesinleşip kesinleşmediğinin tespit edilmesi, sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Müştekinin alacaklısı, şüphelinin borçlusu olduğu 39.000,00 Türk lirası bedelli bonoda şüpheli tarafından atılan imzaların ve basılan kaşelerin sahte olduğu, olay sebebiyle müştekinin zarara uğradığı iddiasıyla şikayetçi olmasını takiben, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 14/11/2019 tarihli ve 2019/11321 sayılı iddianame düzenlenmiş ise de, taraflar arasında başlatılan icra takibi dosyasının getirtilip incelenmesi ile senedin iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde rapor aldırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle Konya 10. Asliye Ceza Mahkemesince 21/11/2019 tarihli ve 2019/540 değerlendirme sayı ile iddianamenin iadesine karar verildiği, bu kararı takiben yine hiçbir soruşturma işlemi yapılmadan Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından aynı hususta bu kez kamu davası açılmasını gerektirecek nitelikte delil olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verilmiş ise de, müştekinin şüpheliye aracını 39.000,00 TL bedelle satmış ve senedin vadesi gelmiş olmasına rağmen şüphelinin ödeme yapmadığı gibi kendisini oyalayıp zarara uğrattığı iddiaları, şüphelinin de müştekinin tefeci olduğu, zor durumda bulunduğu için 20.000,00 TL"lik borcu beş ay içinde 39.000,00 TL olarak ödemeyi kabul ettiği, söz konusu senedi güç durumundan yararlanan müştekinin tehdit ve baskıları sonucunda imzaladığı, bu eylemlerinden dolayı müştekiden şikayetçi olduğu ve bu şikayetinin ayrı bir esasla Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütüldüğü şeklindeki savunması karşısında, müşteki ile şüphelinin Cumhuriyet Savcısı tarafından bizzat dinlenilmesi, beyanlar doğrultusunda ilgili delillerin toplanılması suretiyle tarafların iddia ve savunmalarının doğruluğunun araştırılması, taraflar arasında başlatılan Konya 8. İcra Müdürlüğünün 2019/9104 esas sayılı icra dosyasının getirtilerek incelenilmesi, anılan icra dosyası dayanak yapılarak Konya nöbetçi icra hukuk mahkemesine hitaben yazılmış borca ve imzaya itiraz taleplerini içeren dilekçenin akıbeti soruşturularak derdest bir hukuk davasının bulunup bulunmadığı, varsa kesinleşip kesinleşmediğinin tespit edilmesi, ayrıca şüphelinin şikayetçi olduğu diğer ceza dosyasının incelenerek bu dosya ile mümkün ise birleştirilmesi, mümkün değil ise bağlantılı kısımlarının onaylı fotokopisinin dosya içerisine alınması ve sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, itirazın reddine ilişkin Konya 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 17/02/2020 tarihli ve 2020/502 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 09/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.