1. Ceza Dairesi Esas No: 2017/392 Karar No: 2017/2967 Karar Tarihi: 02.10.2017
Yakın akrabayı öldürme - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2017/392 Esas 2017/2967 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin yakın akrabasını öldürme suçundan yargılandığı davada, sanığın TCK'nin 82/1-d, 29, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 20 yıl hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti. Daire, karar özeti içerisinde 5237 Sayılı Türk Ceza Yasası'nın 7/2 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi gereğince hükmün yeniden ele alınıp, lehe olan yasanın belirlenmesi ve uygulanması gerektiğini belirtti. Kararın gerekçesi, suçun teşkil edildiği eylemlerin açıklanıp vasıflandırılması, haksız tahrik indirimi gerektiren eylemlerin açıklanması, müsadere ve kesinleşen hükümden önceki yargılama giderlerinin de karara bağlanması, belgelerin denetime olanak verecek şekilde dosyaya eklenmesi gerektiği, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirterek bozmayı gerektirdi. Kanun maddeleri ise şöyle sıralanmıştır: TCK'nin 82/1-d, 29, 62 ve 53. maddeleri, 5237 Sayılı Türk Ceza Yasası'nın 7/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi, Anayasası'nın 141. CMK'nun 34. ve 230. maddeleri.
1. Ceza Dairesi 2017/392 E. , 2017/2967 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Yakın akrabayı öldürme HÜKÜM : TCK"nun 82/1-d, 29, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 20 yıl hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hükümlü ... hakkında 765 sayılı TCK"nun 449/1, 51/1, 59/2, 81/1, 31, 33. maddeleri gereğince kurulup kesinleşen hükmün, 5237 Sayılı Türk Ceza Yasasının 7/2 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi gereğince yeniden ele alınıp, lehe olan yasanın belirlenmesi ve uygulanması sırasında; 1) Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.06.2008 tarih, 2008/1-89-158 sayılı kararında açıklandığı gibi, uyarlama yargılaması sonucunda kurulacak mahkumiyet hükmünün gerekçesinde CMK"nun 230. maddesinde gösterildiği şekilde suç teşkil edilen eylemlerin açıklanıp vasıflandırılması, haksız tahrik indirimi gerektiren eylemlerin açıklanması gerektiği gözetilmeden, Anayasanın 141. CMK"nun 34. ve 230. maddelerine aykırı şekilde hükmün gerekçesiz bırakılması, 2) İnfaza esas alınacak olan uyarlama kararı ile kesinleşmiş hüküm tüm sonuçlarıyla ortadan kalkacağından müsadere ve kesinleşen hükümden önceki yargılama giderlerinin de karara bağlanması gerektiğinin düşünülmemesi, 3) Uyarlamaya konu olan gerekçeli karar, hükmü kesinleştiren Yargıtay İlamı ve hükme esas alınan tüm belgelerin denetime olanak verecek şekilde dosyaya eklenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 4) 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda hükümlünün hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 02/10/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.