8. Hukuk Dairesi 2014/4383 E. , 2015/3381 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Şikayetçi borçlu ... vekili, vekil edeni aleyhine ilama dayalı başlatılan icra takibinde, yapılan taşınmaz hacizlerinin 5393 sayılı Yasa"nın 15. maddesine aykırı olduğunu, taşınmazlar hakkında 13.10.2011 tarihinde belediye meclisince kamu yararına tahsis kararı alındığını, taşınmazların haczedilemeyeceğini ileri sürerek hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, haczedilen hesabın haczi kabil olmayan paralar ile birlikte haczi kabil paraları da barındırması halinde hesabın havuz hesabı olup belediyenin hesabını bu şekilde oluşturmakla iyi niyetli davranmadığı ve bir nevi haczedilmezlik hakkından feragat ettiğinin kabul edildiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm şikayetçi borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c. maddesi, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır. Buna göre bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hakim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini (hukuk sebepleri) kendiliğinden (re’sen) araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar (Kuru, Baki/.../...; Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı 6100 sayılı HMK’na Göre Yeniden Yazılmış, 22 Baskı, Ankara 2011, s.472). Hakim, gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendini denetler. Üst mahkeme de, bir hükmün hukuka
uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. Taraflar da ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Bir hüküm, ne kadar haklı olursa olsun, gerekçesiz ise tarafları doyurmaz (Kuru, Baki/ ..., .../ ...; Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı 6100 sayılı HMK’na Göre Yeniden Yazılmış, 22 Baskı, Ankara 2011, s.472). 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3. maddesinde de bütün mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiği önemle belirtilmiştir. (HGK 07.12.2011 tarih 2011/15-708 Esas 2011/737 Karar)
Eldeki davada, Mahkemece, kararın gerekçe kısmında somut olay ile örtüşmeyen hususlar tartışılmış, şikayete konu edilen taşınmazlar hakkındaki haczedilmezlik şikayetinin reddine ilişkin hiçbir hukuki gerekçe gösterilmemiştir. Kararda gerekçe yer almaması açıklanan yasal düzenlemeler karşısında usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Şikayetçi borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.