1. Hukuk Dairesi 2016/6763 E. , 2019/3050 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, maliki olduğu dava konusu ... parsel sayılı taşınmazı davalının yakın tanışıklık ve samimi ilişkiler içerisinde olduğu ve kamuoyunda ‘’ Solmaz Çetesi ‘’ olarak bilinen bir oluşumun baskı ve tehditleri altında davalıya 18.01.2007 tarihinde temlik ettiğini, temlik tarihinde tefecilerden ve bankalardan altığı borçlar nedeniyle müzayaka halinde olduğunu, aleyhine bir çok icra takibi başlatıldığını, psikolojisinin bozulduğunu, davalının bir taraftan daha önceki tanışıklıklarına dayanarak kendisine yardım ediyor gibi göründüğünü, diğer taraftan ise suç odakları ile işbirliği yaparak çekişmeli taşınmazı ele geçirmeye çalıştığını, zor durumundan faydalanan davalının bedeller arasında açık orantısızlık ile taşınmazı satın aldığını, daha sonra da iade etme yoluna gitmediğini, bu olaylar nedeniyle 23.05.2007 tarihinde şikayetçi olduğunu, daha önce açtığı davaların devam etmesi ve korkutmanın da devam etmesi nedeniyle bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açtığını ileri sürerek, korkutma nedeniyle dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı, iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, daha önce tarafları ve konusu aynı olan ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/159 Esas sayılı davasının halen derdest olduğunu, ayrıca davacının babası tarafından aynı taşınmaz için 2007 yılında açılan bir davanın daha bulunduğunu, beş yıl geçtikten sonra eldeki davanın korkutmaya dayalı olarak açılamayacağını, davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu taşınmazı bedeli karşılığında davacıdan satın aldığını, korkutma nedeninin şartlarının oluşmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 39. maddesinde ( 818 sayılı BK’nın 31. maddesi ) düzenlenen sürenin zamanaşımı değil hak düşürücü süre olduğu, korkutma hukuksal nedenine dayalı eldeki davada bir yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra dava açıldığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Eldeki davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu ve 124.000,00 TL dava değeri üzerinden harçlandırılarak açıldığı gözetildiğinde, anılan değer üzerinden davada vekille temsil edilen davalı yararına 2015 yılı A.A.Ü.T uyarınca nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.
Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün ( 4. ) bendinde yazılı ‘’ 1.500,00 TL ‘’ ibaresinin çıkarılmasına, yerine ‘’ 12.320,00 TL ‘’ ibaresinin yazılmasına, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı H.M.K."nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.